MASAL ŞEHRİ: ST PETERSBURG

MASAL ŞEHRİ: ST PETERSBURG

ELLE ONLINE ELLE ONLINE 26 Nisan 2015
MASAL ŞEHRİ: ST PETERSBURG
Fotoğraf: Dünyanın en eski ve en büyük sanat ve kültür müzesi, Hermitage Müzesi 1764'de kurulmuş (solda). Şehir kuş bakışı adeta bir kartpostal gibi.





Tasarımlarını şık ve global olarak tanımlayan Selim Baklacı, bugüne kadar sadece harika koleksiyon ve defilelere değil, uluslararası alanda pek çok proje ve sergiye de imza attı. Zaten hayalleri de sınır tanımıyor... Yine çok önemli bir etkinliğin parçası olmak üzere, bundan iki yıl önce gittiği Rusya'nın ikinci büyük ve en çok ziyaret edilen şehri St. Petersburg'u, tasarımcı olarak da deneyimleyen Selim Baklacı'dan dinledik.


St. Petersburg'a ne zaman, ne için gittiniz?


Mayıs 2013'te The Musical Olympus Vakfı (1995 yılında St Petersburg'ta kurulan ve uluslararası kültürel projeler üreten ve destekleyen bir vakıf) için, zamanında çarların yaşadığı saray olan The Catherine Palace'da düzenlenen bir yardım balosunda 2013 yaz koleksiyonumu sergilemek üzere gitmiştim.





Hep gitmek istediğiniz bir yer miydi?


Şehri merak ediyordum ancak bu ziyaretim tamamen tesadüf oldu. Yani tasarladığım bir şey değildi. Davet alınca gitmeye karar verdim.





Havalimanından şehre vardığınızda ilk izlenimiz neydi? Hemen sevdiniz mi, neler hissettiniz?


St. Petersburg çok etkileyici, sevilmeyecek bir yer değil. Rusların Avrupa kentleriyle yarıştırdığı, mimarisiyle etkileyici bir tarihi olan, kendi de sanat eseri gibi bir şehir.





Kaç gün kaldınız?


Maalesef sadece üç gün kaldım. Kempinski Hotel'de konakladım.





Üç günde nereleri gezdiniz?


Bu şehirde, The Catherine Palace'ın dev balo salonlarında yeni koleksiyonumun sergisini kurmak için bulunsam da yer itibariyle çok şanslıydım. Orası eski şehir merkezinde bulunan dev bir saray kompleksi. İçinde onlarca küçük saray da barındıran bu yapıda iki gün geçirmek inanılmaz bir deneyimdi.





Bu süre içerisinde en çok hoşunuza giden neydi?


Sergi kurulumunu yaptığımız sarayda gündüz turistler halıların üzerinde muazzam bir tek sıra halinde gezip fotoğraflar çekerken, biz dev balo salonlarında sergiyi hazırlıyorduk. Akşam The Musical Olympus Vakfı'nın uluslararası yardım balosu için smokin ve tuvaletli 400 kadar davetliyle vals yaptık. Güneş gece yarısına kadar batmadığı için bitmeyen tarihi bir gün yaşadık. İnanılmazdı.





Yemekler nasıldı?


Yemekler açıkçası biraz soğuk ve et çeşitleri ağırlıklı olduğu için pek bana göre değildi fakat milli içecekleri her yerdeydi.~ Fotoğraf: St. Petersburg'daki Moika Çayı (Moyka River) şehir merkezini çevreleyerek bir ada oluşturur ve sadece beş km uzunluğunda ve 40 metre genişliğindedir.



St. Petersburg hakkında turistik olmayan bir tüyo verseniz...


Sovyet rejiminin izleri sokakta hala görülebiliyor. Gece yarısı polisler eğlence mekanlarının etrafında kendilerini gösteriyorlardı. Enteresan bir durumdu.





Hatıra olarak bir şey satın aldınız mı?


Şapka, bıçak ve votka aldım.





St. Petersburg'a tekrar gider misiniz?


Kesinlikle ve bu olduğunda da daha fazla gezmeye çalışırım. Geçen sefer zamanım kısıtlıydı.





Gidecek olanlara neler tavsiye edersiniz?


Bahar aylarında gitmelerini öneririm, kışın inanılmaz soğuk oluyormuş.





Gittiğiniz yerler size, tasarımlarınıza da ilham oluyor mu?


Seyahat etmek her türlü ilham veriyor. Ancak özellikle şu ya da bu şehirden ilham alarak tasarım yaptığımı söyleyemem.





Genel olarak sizi bir tasarımcı olarak neler etkiliyor?


Algıyı değiştirmek her zaman ilham verici oluyor. Yer değiştirmek, dinlediklerini değiştirmek, hepsi beni ve çalışmalarımı iyi yönde etkiliyor.





Tasarımcı olarak en büyük hayalleriniz nedir?


Uluslararası moda platformlarında yer almak.





Son olarak St. Petersburg'u nasıl özetlersiniz?


Yazın gittiğim halde bana kuzeyde olduğumu hissettiren dev bir masal şehri!





SELİM BAKLACI KİMDİR?


Tasarımcı olarak ilk çıkışını Project Runway Türkiye birinciliğiyle yapan Selim Baklacı, o günden sonra pek çok uluslararası projeye imza attı. 2007'de “Kibir” adlı ilk koleksiyonuyla İstanbul Moda Fuarı'nın kapanış defilesini gerçekleştirdi. 2008'de “Bridges to Fashion” moda organizasyonuyla Rotterdam Historic Museum'da (Rotterdam Tarih Müzesi) altı ay boyunca 2009 sonbahar-kış koleksiyonunu sergiledi. 2011'de Berlinische Galerie'de (Berlin Galerisi) “Fast Couture“ isimli koleksiyonunu karma defileyle sundu. 2013 ilkbahar-yaz ve 2014 sonbahar-kış koleksiyonlarını İstanbul Moda Haftası kapsamında sunan Selim Baklacı, iki yıl önce (bu sayfalarda da anlattığı) St. Petersburg Musical Olympus Vakfı etkinliklerine 2013 ilkbahar-yaz tasarımlarından oluşan kişisel sergisiyle katıldı.





SUZAN YURDACAN

ETİKETLER
SON HABERLER

Dergide Bu Ay

ELLE Mart Sayısı Çıktı!

ELLE Mart Sayısı Çıktı!

Baharı Hande Erçel ile karşılıyoruz.

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.