Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanlığının internet sitesinde ve ulusal medyada yayınlanmış olan evde ve sokakta bakılan kedi- köpeklerin kimliklendirilmesi ve kayıt altına alınması ile ilgili olarak görüş ve itirazlara açılan yönetmelik taslağı, akıllarda soru işaretleri bıraktı.
Sokak hayvanlarının barınması ve beslenmesinde büyük bir boşluğun olduğu da bilinen bir gerçek. Bu konuda hassasiyet gösterip sokak hayvanlarına sahip çıkarak yaşamlarını devam ettirmelerini sağlayan gönüllülere de ek maddi yükümlülükler getirerek sokak hayvanlarının korunmasını bir anlamda zorlaştırıyor. Ayrıca, evinize ya da bahçenize sığınarak yavrulamış bir kedi ve yavrularını bildirmediğiniz takdirde de yüksek para cezaları da öngörülüyor.
Hayvan dostlarımızla ilgili asıl önemli nokta ise, bilinçsiz sahiplerine uygulanacak ‘hafif para cezası’. Kedi ve köpeğini sokağa atanlara 100 TL para cezası verilmesi, evcil hayvanların sahipsiz kalması ve sokağa atılması konusunda alınmış bir önlem olup olmadığı tartışmaya açık.
Özellikle şehir içinde ve evlerde yaşayan hayvanlara yönelik olarak dar bir çerçevede hazırlanan taslakta, sahipsiz hayvanların ana kaynağının kırsalda doğup çevre beldelere bırakılan köpekler ve denetimsiz üretim çiftlikleri olduğunun göz ardı edildiği anlaşılıyor.
Sadece köylülerin ve çobanların sahip olduğu, sayısı yüzbinleri bulan köpeğin bu şekilde çiplenip kimliklendirilmesi için bile yeterli kadronun olmadığı düşünülürse, yönetmeliğin sadece şehirde, evlerde yaşayan hayvanlar için uygulanması hayvan hakları konusundaki haksızlığın bir göstergesi.
Yönetmelik taslağı, tartışmaya açıldığından beri hayvan sahipleri ve hayvan severler, sosyal medyadan da maddelere tepki gösterdi. Hemen hemen herkes, taslağın önerdiği şartların aslında sorunu daha da büyüteceği konusunda hem fikir.
Konu ile ilgili olarak görüşlerini aldığımız Avukat Güzin Köprülü Kılıç ise şunları söyledi: “Hukuk sadece insanlar için var olmaz, birlikte yaşanılan her canlı için vardır. Dostumuz doğurduğu zaman onları sınırlandıracağız diye ne yapmamız gerekecektir? Eğer maddelerin içeriği yuvarlak ve ucu açık ise ki, bu taslakta onu görüyoruz. Son derece tehlikeli boyutlara ulaşabilir ve evlerdeki dostlarımıza bile karışma gücünü verebilir. Yasada bilmemiz gereken en önemli husus ise bu yasanın amacının gerçekten dostlarımızı koruma amaçlı olup olmadığıdır. Yani bunun perde arkasında ne gibi bir muvazaa saklıdır, önce bu yasayı bu şekli ile incelemek gerekir. Ayrıca bir tehlikesi de veterinerlerle olan iletişimi çıkmaza sokmasıdır ki bu da çatışma ortamına zemin hazırlayacak ve belki de mahkemelerde bu tip davaların çoğalmasına neden olacaktır. Bu tasarının pek çok maddesi insani boyutun dışında olup ileri aşamalarda tehlike arz etmektedir. Bu sebeple bilinçli ve hukuka adalete inanan her bireyin sesini duyurmak için bu tasarıya itiraz çokluğunu sağlaması gerekir. Birey olarak esasen bunu yapmak da adalete olan inancın bir parçasıdır.”
Bu düzenlemenin gözden geçirilmesini istiyorsanız, aşağıdaki adreslere itiraz dilekçesi yazmanız gerekiyor. MADDOG hayvan koruma grubunun paylaştığı, aşağıda bir örneği olan veya kendi hazırlayacağınız bir dilekçeyi aşağıdaki adreslere yollayabilir, change.org sitesinde konu ile ilgili başlatılan kampanyayı imzalayabilirsiniz.
[email protected],
[email protected],
[email protected],
[email protected],
[email protected],,
[email protected],
[email protected],
T.C. Tarım, Gıda ve Hayvancılık Bakanlığına ;
07.06.2017
Bakanlığınız internet sitesinde ve ulusal medyada yayınlanmış olan evde ve sokakta bakılan kedi-köpeklerin kimliklendirilmesi ve kayıt altına alınması ile ilgili olarak görüş ve itirazlara açtığınız bu yönetmelik taslağı, nihai hedef olarak, para cezaları ve ağır yaptırımlar ile evlerde sahipli hayvan bakılmasını ENGELLEMEYE yöneliktir.
Bu yönetmelik yürürlüğe girerse, hem hayvanlara hem de hayvan sahiplerine geri dönmesi mümkün olmayan çok ağır zararlar vermesinin yanında, çiplenmeden TERK EDİLMELERİ tetikleyerek sahipsiz hayvan sayısını da artıracaktır. Sahipli hayvan olarak sadece şehirlerdeki evlerde yaşayan hayvanlar düşünülerek dar bir ÇERÇEVEDE hazırlandığı belli olan bu taslak hayatın gerçeklerinden uzaktır.
Şöyle ki, sayısı on binleri geçen köyler ilçeler ve beldelerde çiftçilerin, köylülerin, çobanların sahip oldukları 100 binlerce köpeğin bu şekilde çiplenip kayıt altına alınmasının sağlanması mümkün değildir. Bu sistemi kırsalda da uygulamak için binlerce yeni eleman ile il ve ilçe tarım müdürlüklerinin kadroların yeterli hale getirilmesi gerekir ki bu da mümkün değildir.
Bu yönetmeliğin, özellikle ŞEHİR içinde evlerde yaşayan hayvan dostlarımızı YOK ETMEYİ hedeflediği açıktır.
Ayrıca, şehirlerdeki sahipsiz hayvanların ana kaynağının ise, öncelikle kırsalda doğup ilçe beldelere bırakılan köpekler olduğu açıktır. Ayrıca, ikinci kaynağın ise resmi kurumlar tarafından hiç bir şekilde denetlenmeyen Üretim Çiftlikleri olmasına rağmen, üretim çiftlikleri ve internet ortamındaki üretim ve satışlar konusunda ciddi hiç bir tedbir mevcut yasalarda olmadığı gibi tasarılarda da mevcut değildir.
Ana hedefinin EVLERDEKİ HAYVAN DOSTLARIMIZI yok etmek olan bu yönetmelik taslağının, aşağıda yaptığımız itiraz ve görüşler de dikkate alınarak, STK ların, Akademisyenlerin ve Meslek Odalarının katılımı ile yeniden hazırlanmasını talep ediyoruz.
Saygılarımla,
İsim-soyad:
TC kimlik no :
