YER ÇEKİMİNE MEYDAN OKUYORUZ!

'Nasıl'ı, haberimizde.

ELLE ONLINE ELLE ONLINE 09 Şubat 2017
YER ÇEKİMİNE MEYDAN OKUYORUZ!
Sevgili Newton, sana bir haberimiz var; anti-aging çağındaki bu yeni yöntemler, yer çekimi kanununu tanımıyor! Her daim sıkı bir cilt ve geçen yıllara rağmen “V” şeklini koruyan bir yüz ovali için, teknolojinin nimetlerinden faydalanmak varken, neden zamana teslim olalım?





Kişiyi asıl yaşlı gösterenin, kırışıklıklardan ziyade, ilerleyen yaşla birlikte yüz formundaki sarkma olduğunu biliyorsunuz, değil mi? 20’li ve 30’lu yaşların başında ters üçgen şeklinde olan yüz konturu, yaşlanma süreci başladığı zaman, dikdörtgen formunu alır. Çünkü yüzdeki kemik ve yağ dokusu azalır, elmacık kemikleri düzleşir ve çene belirgin şekilde aşağı doğru sarkar. “V” şeklindeki yüzünüz, “O” ve “U” formlarına dönüşmeden, önlem almanızda fayda var!





Anti-aging dünyasının sunduğu birçok seçenekle bu süreci ötelemek ve yüze gençlik günlerindeki şeklini geri kazandırmak mümkün. Bunun için ilk yapmanız gereken, özel içerikleriyle cilt sıkılığını artıran, sarkma karşıtı kozmetik ürünleri bakım rutininize dahil etmek. Sonraki adımınızsa, yüz hatlarını yeniden şekillendiren medikal estetik yöntemlerinden size uygun olanını seçmek.





GENÇLİK ÜÇGENİ



Bu teknolojilerin en yeni ve en gelişmişlerinden VShape, yüze genç görünüm veren “V” şeklini yeniden yaratmak konusunda son derece başarılı bir sistem. Köşeli çeneleri, fazla kilo nedeniyle “U” şeklini almış yüzleri ve yumurta gıdıları yeniden şekillendirmede en yeni tekniklerden olan VShape’te kaybolan ters üçgen formunu yeniden yaratmak için yapılan işlem, cildi sıkılaştırarak yüzün eski formunu yeniden yaratmak prensibinden yola çıkıyor. Böylece zaman içinde elastikiyetini kaybeden ve altındaki dokuların da aşağı doğru sarkmasına neden olan cilt toparlanıyor ve elmacık kemikleri belirginleşiyor.





Etkisini ilk seansta gösteren yöntem hakkında detaylı bilgi için söz Medikal Estetik Doktoru Buket Yıldırım’da: “VShape, iri yapılı yağ hücrelerini, ultrason dalgalarıyla sarsarak parçalıyor. Çok küçük yapılı kan, damar, sinir ve kemik hücreleri sarsıntıya rahatlıkla direniyor ve zarar görmüyor. Cihaz ısıtıcı kavitasyonel dalgalarla çalışmadığından yüz bölgesinde güvenle kullanılabiliyor ve yan etki göstermiyor. 20 dakika süren seanslar 10-15 gün arayla uygulanıyor. İlk seansta çok ciddi sonuçlar alınıyor, büyük çoğunluk için en fazla dört seans tatmin edici bir değişim yaratıyor. Sonuçlar kalıcı olduğundan takip eden yıllarda sadece bir seans yaptırmak elde edilen görünümü korumada etkili oluyor. Seanslar masaj rahatlığında ve sıfır acı hissiyle yapılıyor.”


~ TEK SEANSLA AMELİYAT ETKİSİ





Yüz germe ameliyatlarının alternatifi olarak kabul edilen Ulthera’yla tek seansta daha genç bir yüz konturuna, boyna ve dekolteye kavuşmak hayal değil. Klinik denemelerde herhangi bir yan etkisi olmadığı ispatlanan Ultrasound teknolojisiyle çalışan, FDA onaylı bir cihaz olan Ulthera’yla tedavi yalnızca bir seans ve içeriğine göre 30’la 60 dakika arasında sürüyor. Cilt ve bağ dokusu, uygulamanın hemen ardından yenilenmeye ve yapılanmaya başlıyor. Altı ayda tamamlanan bu süreç sonrasında bağ dokusu güçleniyor, cilt çok daha sıkı, gergin bir görünüme kavuşuyor, boyun açısı artıyor ve çene yığılmaları azalıyor. Estetik ve Plastik Cerrah Op. Dr. Semik Gök, uygulamanın ilk anında bile “lifting” etkisinin fark edildiğini belirtiyor ve ekliyor: “Cildin 1.5, 3 ve 4.5 mm derinliğindeki noktalarına odaklanarak, farklı uygulama başlıklarıyla ultrasonik enerji gönderiliyor. Cihaz, cilt altını görerek gönderdiği odaklanmış ultrason enerjisiyle deri altındaki bağ dokusunu daraltan, sıkılaştıran ve geren ısı tepkimeleri yaratıyor. İşlem sırasında derin dokuya ulaşan enerji sayesinde yeni kolajen oluşumu başlatılıyor ve elastik liflerde sıkılaşma tetikleniyor. Meydana gelen sıkılaşma zaman içinde doğal bir yüz germe etkisi oluşturuyor.”



ÖĞLE ARASINDA LAZERLE “LIFTING”






Cerrahi müdahale olmadan cildinizdeki sıkılık kaybından hızlı ve acısız kurtulmak için başvurabileceğiniz bir diğer yöntem, ClearLift. Geleneksel lazer tedavilerine alternatif olarak sunulan, bu yeni pixel Q-switch lazer teknolojisinin en büyük avantajı, iyileşme süresi gerektirmemesi. Bu yöntem, geleneksel lazerlerden farklı olarak, cilt altındaki gevşemiş bağ dokusunun daha derin katmanlarında mikro-ablatif bölgeler oluşturarak genç ve sağlıklı kolajen üretimini tetikliyor, cildin derinliklerinde yeniden yapılanma sağlıyor ve cilt yüzeyinde kızarıklık veya tedavi izi bırakmıyor, böylelikle kimse yüzünüze bir şey yaptırdığınızı fark etmiyor.





Özellikle göz ve dudak çevresi gibi geleneksel ablatif lazerlerle tedavi edilmek için fazla hassas olan bölgelerde başarılı sonuçlar veren ClearLift, acı verici cerrahi uygulamalar dışında sıkılaştırılması zor olan boyun ve dekolte kısımlarında da cerrahiye alternatif olarak kullanılıyor. Hızlı ve basit bir çözüm olan bu lazerle yüz gerdirme yöntemi, aynı zamanda cilt dokusu ve rengini iyileştiren, kırışıklıkları azaltan, lekelerin rengini açan bir kolajen yenileme tedavisi. 20 dakika süren seanslar sonrasında sonuçları belirgin olarak gözlenebilen uygulama için Yıldırım, şu bilgileri veriyor: “Pixel Q-switch lazer, ışık enerjisini dermisin derinlerini hedef almış birçok bölmeye ayırıyor. Verdiği ‘hasar’, bu derin seviyede kolajen üretimini teşvik ederek gerilme ve sıkılaşma etkisi yaratıyor, aynı zamanda hem ince çizgileri hem de pigmente cildin görünümünü iyileştiriyor. Dört-altı seans ClearLift tedavisinden 12 ay sonra uygulanan rötuşlar, alınan sonuçları sürdürebilmek için önem taşıyor.”








HAZIRLAYAN : ELİF TUNCEL 


 

SON HABERLER

Dergide Bu Ay

ELLE Nisan Sayısı Çıktı!

ELLE Nisan Sayısı Çıktı!

Yeni sayımızın kapağında oyuncu Hazar Güçlü var.

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.