İLHAM PERİSİ GRACE!
Tüm zamanların en zarif kadınlarından biri: Grace Kelly
ELLE ONLINE
30 Eylül 2015
Los Angeles'dan 1950'li yılların başında Cannes'a gönderilen bir aşk mektubunda şu satırlar dikkat çekiyordu: “Seni görmek için artık bekleyemem. Seni tanıdığıma göre evlenmek istiyorum. Birbirimizden öğrenecek çok şeyimiz var!” Grace Kelly bu satırları, 1956 yılında dünyaevine gireceği Monaco Prensi III. Rainier'ye değil; öncesinde, onu tutkuyla seven moda tasarımcısı Oleg Cassini'ye yazıyordu; film çekimindeki güzel oyuncu, Cannes'daki sevgilisine özlemini bu satırlarla dile getiriyordu.
1951 yılında ilk filmi “Fourteen Hours”la (On Dördüncü Saat) beyazperdeye adım atan Philadelphia doğumlu Grace Kelly, 1953 yılında “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu” dalında Oscar kazandığı “Mogambo” filmiyle Amerikalı tasarımcı Oleg Cassini'nin kalbini çaldı. Cassini, Kelly'ye duyduğu hayranlık ve aşktan esinlenerek yarattığı elbiselerle onun stil ikonu olarak anılmasında önemli rol oynarken; Grace Kelly de Hollywood'daki başarısını, Cassini'nin tasarımlarıyla katkıda bulunduğu şık tarzı ve zarafetiyle taçlandırdı. Monaco Prensi III. Rainier'yle evliliğinden önce birçok kişinin kalbini fetheden Grace Kelly'nin adı, “High Noon” (Kahraman Şerif) filminde başrolü paylaştığı Gary Cooper'la, “Mogambo”daki rol arkadaşı Clark Gable'la, Bing Crosby'yle ve Fransız aktör Jean Pierre Aumont'la aşk dedikodularına karıştı. Jacqueline Kennedy'yi de giydiren Cassini'yle romantik ilişkisindense geriye, tutkudan ziyade tarihe geçen elbiseler ve stil hikayesi kaldı. Türkiye'de Nisan 2014'te vizyona giren, ünlü oyuncu Nicole Kidman'ın Grace Kelly'yi canlandırdığı “Grace of Monaco” filmi vesilesiyle bu ilişkiyi ve Cassini'nin tasarımlarıyla ikonikleşen Monaco Prensesi'nin stilini mercek altına alıyoruz.
“EŞİN OLMAK İSTİYORUM!”
Grace Kelly'yi “Mogambo” filminde gören Oleg Cassini, ona tutulur ve peşinden ayrılmaz. Tanışmalarından bir süre sonra “To Catch a Thief” (Hırsızlar Kralı) filmini çekmek üzere Güney Fransa'ya giden güzel oyuncu Cassini'yi, aşkına “beni seven peşimden gelecektir” notuyla davet edince aralarındaki ilişki resmen başlar. Genç Hollywood yıldızının ardından Cannes'a uçan Amerikalı tasarımcı, “hafta sonu için Cannes'a gidip iki ay kaldım” sözleriyle Grace'e tutkusunu açıkça dile getiriyordu. Cassini'ye yazdığı mektuplarda dikkat çeken, “ilk defa kendimi evliliğe yakın hissediyorum; seni seviyorum ve eşin olmak istiyorum” gibi satırlar da Kelly'nin, Cassini'ye verdiği değeri gösteriyor. Çift, Kelly'nin ailesinin olumsuz tavrına rağmen 1953-54 arası nişanlı kaldı. Bu süre zarfında güzel yıldızın gardırobunu baştan yaratan, ondan ilham alarak modaya damga vuracak elbiseler tasarlayan Cassini ve bu kıyafetleri zarafetle taşıyan Grace, birlikte birçok davete katıldılar. Her seferinde gözler Grace'te ve tabii ki elbiselerindeydi.~ “MODAYA ÖNCÜLÜK ET!”
Cassini ve Kelly arasındaki satırlar, buz mavisi gözlü Hollywood yıldızı bir yandan stilini oluştururken; bir yandan da Amerikalı tasarımcıdan nasıl etkilendiğini açığa çıkarıyor. Şöyle anlatıyor Oleg Cassini: “Grace ciddiye alınmak istiyordu. ‘Yapımcılar benim sadece çekici bir kız olduğumu düşünürlerse, beni umursamazlar' diyordu. Bense ‘tam aksine' dedim: ‘Ciddi bir oyuncu olarak değerlendirilmek istiyorsan, onlara bütün özelliklerini göster; hem çekici, hem de seksi olabileceğini göster. Öğretmen gibi giyinmek zorunda değilsin. Büyük bir yıldız olacaksan; modaya da öncülük etmelisin.' Sözlerime hak vermiş olmalı ki, bundan sonra onu daha çekici göstermenin yolları üzerinde konuşup çalışmaya başladık. Grace için koleksiyonumdan bir gardırop oluşturdum ve aklındaki elbiseleri tasarladım.” Evet, gerçekten de hayatının sonuna kadar zarif ve sade stiliyle çığır açan Grace, modayı her daim çok sevdi. Moda da onun sevgisini karşılıksız bırakmadı. Giydiklerini çok güzel taşıdı, her kıyafeti onun kişiliğiyle özdeşleşti, hayranlarına ilham verdi ve ölümsüzleşti.
CASSINI İMZALI UNUTULMAZ ELBİSELER
Cassini, Grace için tasarladığı elbiselerle onu “En İyi Giyinenler” listesinde birinci sıraya çıkardı. Cassini, “pırlanta gibi bir güzelliğe sahip” şeklinde tanımladığı güzel yıldız için romantik ve pastel tonlarda, dişiliğinin altını çizenkıyafetler tasarladı. Öyle ki bunlar arasında yer alan tafta kumaştan, açık pembe, boyundan askılı, aşağı doğru açılan yaprak formundaki elbise, uzun su¨re hafızalardan silinmedi ve Cassini'nin Grace için yarattığı en önemli tasarımlardan biri olarak tarihe geçti. Grace Kelly'nin 1954 yılında Cannes Film Festivali açılışında giydiği Oleg Cassini imzalı, kadife detaylı
romantik pembe elbise de, Grace'in stil ikonu olarak akıllarda yer etmesinde önemli pay sahibi oldu. Yarattığı “The Grace Kelly Look”unu şöyle anlatıyordu Cassini: “Onun için asil duruşunu ortaya çıkaran zarif; asla güzelliğinin önüne geçmeyen kıyafetler tasarladım. Dikkatler her daim Grace'in üzerindeydi!”
“HAYAT ONA HER ŞEYİ HEDİYE ETTİ, SONRA DA GERİ ALDI!”
Cassini'nin, Grace'in hayatındaki yeri büyüktü. Tasarımcı ona aşkını ve bu aşktan beslenen harika elbiseler hediye ediyordu. Cassini imzalı elbiselerle katıldığı birçok davette yapımcıların dikkatini çeken Grace için büyük kapılar açılıyor, film tekliflerinin ardı arkası kesilmiyordu. Grace, Cassini'ye bağlanmıştı. Ama ona yazdığı bir mektupta, “hakkımda bilmeni istediğim çok şey var; sabırlı olmalı ve ilişkimizi yavaş adımlarla sürdürmeliyiz” derken; belki de ailesinin bu ilişkiyi bir türlü onaylamamasından duyduğu tereddüt ve sıkıntıyı anlatmak istiyordu. Bir zamanlar oyuncu olmasına karşı çıkan ailesi, bu defa da kendisinden 16 yaş büyük, iki çocuklu dul Oleg Cassini'yle sürdürdüğü birlikteliğe soğuk bakıyordu. Cassini aristokrat bir aileye mensup olmasına rağmen Grace'in annesi, onu kızına layık görmüyordu. Sevgilisini New Jersey'e davet eden Grace, orada da babası ve ağabeyinin Cassini'yi yok saymalarına fena halde üzüldü. Çift, her şeye rağmen görüşmeye devam etti ama ailenin itirazı ve Grace'in mutlu gelecek hayali, bu aşkı zamanla köreltirken; güzel yıldız için 1955 yılında Prens III. Rainier'yle tanışacağı Cannes Film Festivali'nde bambaşka bir kader çiziliyordu. Oleg Cassini yıllar sonra şöyle dile getiriyordu Grace'le ilgili duygularını: “Hayatta her şeyin hediye edildiği ama aynı zamanda Tanrı'nın bir kerede her şeyini elinden aldığı bir kadın oldu Grace. Biz birbirimizi sevdik. Evlenmek için birbirimize söz verdik. Gerçek bu; ne azı ne de daha fazlası var!”
SON HABERLER
