BEKLENMEYENİ YARATAN
Tasarımlarıyla kadınları her zaman şaşırtmayı başarabilen çağdaş bir romantik.
GÜLŞAH ÖZTÜRK 24 Nisan 2015
Tasarımlarıyla kadınları her zaman şaşırtmayı başarabilen çağdaş bir romantik o. Dries van Noten'ın büyülü bahçesinden içeri girince mütevazı, gerçek ve biraz da fantastik bir dünyayla karşılaşacaksınız.





1980'lerde tasarıma başladığı ilk yıllarda moda dünyasında bambaşka olgular vardı. Zamanla değişen atmosfere, farklılaşan önceliklerle ayak uydurabilmek Dries van Noten'ın belki de en güçlü silahlarından oldu. Kumaş tutkusu sayesinde limitlerini ne kadar zorlayabileceğini keşfetti. Beklenmeyeni yaratan tasarımcı olarak moda dünyasına ismini yazdı. Birçok genç modacı ondan ilham aldı. Öyle ki The World's Most Influential Fashion Designers kitabında yazar Noel Palomo- Lovinski, Nicolas Ghesquiere'nin Balenciaga yıllarında, hatta tam olarak 2007 sonbahar-kış koleksiyonunda Dries van Noten'ın tasarım imzasına fazla benzeyen bir koleksiyona imza attığını öne sürüyor. Aynı kitapta Phillip Lim'in 2010 ilkbahar-yaz koleksiyonunun, Noten'ın 2009 sonbahar-kış koleksiyonundan izler taşıdığını da iddia ediyor. Yıllar önce verdiği röportajlarda cool ve elegan tanımlarının birbirinden ne kadar zıt olsa da aslında bütünlük sağlayabildiğinden bahsediyordu. İnsanların bunu anlaması yıllar sürdü. Bugün çok şık ipek eteği, oversize üstle giyebiliyorsak bu, Dries van Noten'ın dahi tasarım anlayışından kaynaklanıyor. Dries Van Noten, ne kadar çağdaş yaklaşımlarda bulunsa da as lında gerçek bir romantik olduğunu inkar etmiyor. Öyle ki, bahçesindeki çiçeklerle ilgilenmek en büyük tutkularından. Şimdi tasarımcının Antwerp'teki bahçesinden çıkıp podyumunda yarattığı bahçeden içeri giriyoruz.





MASALLARDAN GARDIROPLARA


ELLE: 2015 ilkbahar-yaz koleksiyonunuzda sanki bir masal dinliyor, pastoral bir tabloya bakıyor ve aynı zamanda bir Woodstock anına ışınlanıyor gibiydik. Tüm bu karmayı inanılmaz uyum içinde sunmayı nasıl başarıyorsunuz?


DRIES VAN NOTEN: Bana ilham veren her şeyi kumaşların ötesine taşımaya çalışıyorum. Müzik, filmler ve tablolar en büyük esin kaynaklarım. Onlardan fikirler doğuyor, sonra koleksiyonlar oluşuyor. Fantezi ve gerçeklik arasında geçiş yaratmak istiyorum ki bu iki olgu arasındaki sınırlar ortadan kalksın. Koleksiyonlarda haute couture unsurları bulunsa da aslında tutkuyla bağlı olduğumuz hazır giyim fikirleri ve uygulamaları içeriyor. Devamı ELLE Nisan sayısında!





SERLİ GAZER BOYACI
SON HABERLER