Moda dünyasında güçlü vizyonuyla tanınan Jonathan Anderson’ın hikayesi herkes tarafından pek bilinmiyor: Bugünlerde Dior koleksiyonuna hazırlanan Anderson’ın aslında kariyerine bir oyuncu olma hayaliyle başladığını biliyor muydunuz?

1984 yılında Kuzey İrlanda'nın Magherafelt kentinde doğan Anderson genç yaşta oyunculuğa ilgi duyarak Amerika’ya taşınıyor. Juilliard School ve Washington D.C.’deki Studio Theatre’da drama eğitimi alıyor. Ancak prova salonlarından çok sahne arkasında kostüm tasarımıyla zaman geçirmeye başladığında asıl tutkusunun ne olduğunu fark ediyor. Bu keşif onu moda dünyasına yönlendiren dönüm noktası oluyor.

Eğitiminin ardından sektörde (belki de) aradığını bulamayan Anderson, İrlanda’ya dönüyor. Dublin’deki Brown Thomas mağazasında çalışıp 2005’te London College of Fashion’dan mezun oluyor. Prada’da Manuela Pavesi ile çalıştığı dönem görsel anlatının moda içindeki gücünü keşfettiği bir başka önemli durak olmalı. 2008 yılında kendi markası JW Anderson’ı kurmasının ve iki yıl sonra Londra Moda Haftası’nda podyuma çıkmasının ardından moda dünyasında yerini ediniyor.

Anderson’ın sahneden podyuma uzanan yolculuğu sadece bir kariyer dönüşümünden ibaret değil. Büyük ihtimalle oyunculuk eğitiminin kazandırdığı dramatik anlatım gücü, defilelerine ve koleksiyonlarına duygusal ve görsel bir derinlik kazandırıyordur. Modayı sadece kıyafetten ibaret değil, bir hikaye anlatma biçimi olarak gören Anderson yaratıcılığını içgüdüsel bir sezgiyle yönlendiriyor. Hikayesi farklı sektörler ile ilgilenen herkese ilham olabilir: Başarısız gibi görünen bir başlangıç, zamanla etkileyici bir imzaya dönüşebiliyor. Siz de hangi sektörde olursanız olun iç sesinize bir şans vermeyi göz ardı etmeyin.