Sportmax Pre-Fall 2021 koleksiyonu zamanda bir yolculuk ile bizi 1920’den günümüze, aynı zamanda New York, Paris, Berlin ve Şangay olmak üzere dört global şehre götürüyor. Yeniden doğuş ve coşkuyu somutlaştıran bir döneme saygı niteliğindeki koleksiyon, ‘Kükreyen Yirmiler’ ile ilgili tüm ayırt edici sanatsal ve kültürel etkilerin bugün hala yankılanmakta olan dokularını yansıtıyor. 

Zamanın devrimci ve özgürleşmiş kadınlarından yayılan kaygısız duygusallıktan ilham alan bu koleksiyon tasarımlara çağdaş bir yeniden yorumlama getiriyor. Bu coşkulu ve gündelik koleksiyon, çağın ikonlarına bir övgü niteliğinde: Josephine Baker gibi göz alıcı ve egzotik, Claude Cahun gibi androjen ve Sonia Delaunay kadar yaratıcı. Caz Çağından ortaya çıkan yeni Sportmax referansları, Charleston’un neşesini, Doğu ile Batı arasındaki renklerin ve baskıların canlılığını öne çıkarıyor. 

Spot ışıkları altına yerleşen paltolar, kumaşların erkeksi görünümüne farklı bakış açıları katarken altın düğmeli kruvaze ceketler ve hacimli suni kürkler, koleksiyona hareket katıyor. Koleksiyonda önemli bir role sahip olan kadifeler, vücudu saran elbiselerden, trikolara, maksi gömleklere ve pantolonlara yumuşak bir doku kazandırıyor. Kadife efektli denim trençkotlar ise koleksiyonun görülmesi gereken parçalarının başında geliyor diyebiliriz!

Bir başka tarafta vücudun kıvrımlarını saran deriler ve ince askılı elbiseler çekici bir görünüm yaratırken, transparan dokular ile tasarlanan örgü görünümlü parçalar Art Deco desenlerinin inceliklerini yankılıyor. Sağlam ve keskin olan renk seçimi hardaldan kırmızıya, yeşilden maviye ve mordan sarıya ve bordoya kadar uzanıyor. Ceketler, botlar, platform sandaletler ve yeleklerin üzerindeki vahşi desenler koleksiyonun çekici temasını bir seviye üste taşıyor. 

Hafifilikten, uzun çizgilerden ve androjenliği kucaklayan ve kararlılık yaymaktan asla vazçeçmeyen bir zarafetten doğan tasarımcılar tam anlamıyla büyüleyici bir ruh halini yansıtıyor.