2024’te “Good Luck, Babe!” ve “Hot to Go!” gibi hitlerle yıldızı parlayan Chappell Roan yalnızca müzik listelerinde değil, stil dünyasında da kendi alanını açan genç bir pop figürü. Kayleigh Rose Amstutz’un sahne personası olan Roan, sahnede ve sahne dışında cesur, teatral ve drag estetiğinden beslenen görünümleriyle modern pop kültürünün en özgün karakterlerinden biri haline geldi.
Roan’ın tarzı ilk bakışta fazla abartılı gözükebilir ancak bu görsel yoğunluğun ardında güçlü bir hikaye var. Drag kültürü, kamp estetik, burlesk, korku filmleri ve sahne sanatlarından aldığı referanslarla kurduğu bu dünya, sanatçının kendi dönüşümünün bir yansıması. “Hem güzel hem de biraz korkutucu görünmeyi seviyorum” diye anlatmıştı geçtiğimiz yaz Jimmy Fallon’ın "The Tonight Show"’unda. Bu ikilik, Roan’ın stilinin temel kodu: feminenlik ve grotesk, mizah ve güç, pop ihtişamı ve kuir özgürleşmesi aynı çerçevede buluşuyor.
Son turne gardırobu, bir pop ikonunun nasıl inşa edilebileceğine dair adeta bir vaka çalışması niteliğinde. New York Governors Ball sahnesinde dev bir elmanın içinden çıkan Özgürlük Heykeli yorumu, Kentuckiana Pride’da drag efsanesi Divine’a yapılan referans ya da “Swan Lake” estetiğini pop sahnesine taşıyan siyah-beyaz kuğu kostümleri… Roan’ın her görünümü bir karakter, bir hikaye ve bir pop kültürü göndermesi taşıyor.
Bu görsel evrenin mimarlarından biri de stilisti Genesis Webb. Webb’in referansları John Waters’ın "Pink Flamingos"undan "Party Monster"ın kulüp estetiğine kadar uzanan bir yelpazede dolaşıyor. Bu nedenle Roan’ın görünümü yalnızca “gösterişli” değil bilinçli, referanslarla dolu, kamp estetiğin sofistike bir okuması. İkili, Rabanne, Wiederhoeft, Ottolinger ve Y/Project gibi modern markalarla çalışırken bir yandan da zanaatkarlara alan açıyor. Deri işçiliğiyle oluşturulan Lollapalooza kostümü, VMAs sahne zırhı ve SNL için hazırlanan kovboy görünümü, Art deco esintili SNL tanıtımı ve kuğu kıyafeti bunun en iyi örneklerinden bazıları.
Sonbahar/kış 2025 sezonunda Paris’teki defilelerde ön sırada gördüğümüz Roan, Valentino’dan McQueen’e, Rick Owens’tan Ludovic de Saint Sernin’e uzanan geniş bir moda haritasında özgüveni ve teatral enerjisiyle dikkat çekti. Markalardan bağımsız olarak Chappell Roan, giydiği her parçaya kendi hikayesini taşıyor, stilini bir “kostüm”den çok bir kimlik ifadesine dönüştürüyor.
Chappell Roan bugün yalnızca yüksek vokalleri ve synth-pop enerjisiyle değil, kuir kültürden ilham alan, teatral, kamp ama aynı zamanda keskin bir estetik zekayla kurulan moda diliyle yeni neslin en heyecan verici stil figürlerinden biri. Bir pop yıldızından öte çağdaş sahnenin görsel anlatıcılarından biri olarak parlıyor.