ELLE Konular
Editörü Suzan Yurdacan, Mehmet Günsur'la yaptığı röportajdan çok özel
bölümleri takipçilerimiz için yazdı. İşte, yakışıklı oyuncunun, stili,
aşkları, yaşam biçimi hakkında verdiği ipuçları...
#text>
#text>
~
#text>
“Boğa burcuyum, boğazıma düşkünüm. Yemek yapmayı çok seviyorum. Yavaş
tempo, yani tembellik desen, o da var... Yani İtalya benim için mükemmel
bir yer.”
#text>
#text>
~
#text>
“Evde her çeşit yemek pişiyor! Soframızda dolma da var, lazanya da...
Çocuklarım biraz daha makarnacı olsa da, Türk yemeklerini çok
seviyorlar.”
#text>
#text>
~
#text>
”Kalabalık bir aile olacağımızı düşünmemiştim, yani üç çocuk babası olacağımı hiç bilmiyordum, öyle gelişti.”
#text>
#text>
~
#text>
“Gösterişi sevmem. (Ünlü olup da) görünmek istemiyorsan bazı ‘kurallar'
var. Gitmeyeceğin yerler ve zamanlar var. Ben görünmez olabiliyorum
galiba.” diyor.
#text>
#text>
~
#text>
“Aşk için hiç yapmam dediğim bir şey olmadı. Sadece şunu söyleyebilirim ki, her zaman kalbimin sesini dinledim.”
#text>
#text>
~
#text>
“Bir denge yakalama konusunda eşimin payı büyük tabii ki. Hayatımızla ilgili kararları ortak alıyoruz.”
#text>
#text>
~
#text>
“Buradayken Roma'yı, Roma'dayken İstanbul'u özlüyorum. Bu aslında iyi
bir şey. Gerçi hiç özleme noktasına gelemiyoruz, çünkü daha onu
hissetmeden ya buraya geliyor ya da Roma'ya gidiyoruz. Bu durumu benim
işimin dışındaki etkenler de etkiliyor. Mesela aileler torunlarını
özlüyor, görmek istiyor...”
#text>
#text>
~
#text>
“Öpüşme ya da sevişme sahneleri benim için kolay. Çünkü sevişme ya da
öpüşme temelde aynı. Oynadığın karaktere göre bir şey ekleyebiliyorsun.
Bence çok normal, kendi halinde bir adamı ya da mesela bir ev kadınını,
yani onların bir sahnesini oynamak çok daha zor. Ancak ne olursa olsun,
örneğin “Muhteşem Yüzyıl”daki Mustafa'yı canlandırmak büyük bir
sorumluluk.”
#text>
#text>
~
#text>
“Yan rol de oynayabilirim. Benim için önemli olan karakter ve hikaye. Rolün büyüklüğü veya küçüklüğüne bakmam.”
#text>
#text>
~
#text>
“Kötü projeler olmadı mı? Oldu, ama neye göre kötü, o da tartışılır.
Benim çok şey öğrendiğim bir proje piyasada kötü bir iş olarak
görülebilir. Ama genelde hiç yanılmadım. Yaptığım hiçbir şeyden pişman
değilim. Her şey için iyi ki yaptım diyorum.”
#text>
#text>
~
#text>
“Evimde hala bir sürü müzik aletim var. Yeniden müzik yapmak istiyorum.”
#text>
#text>
~
#text>
“Çocuklarımın okulu yoksa onlarla birlikte zaman geçiriyoruz. Okulları
varsa, eve döndüklerinden uyumaya kadar geçen süreyi değerlendiriyoruz.”
#text>
#text>
~
#text>
“Baba olmanın oyunculuğa elbet bir artısı var. Çünkü yaşamanın bir
oyuncuya artısı var, yani yaşam tecrübelerinin... Baba olmak da güzel
bir artı, başka bir açılım. Tüm bunlar bir oyuncuyu besleyen şeyler.”
#text>
#text>
~
#text>
“Çok oynamak, bir oyuncu için harika bir antrenman, ancak her şey değil.
Bol bol, çeşitli ve iyi gözlem, hayatın özünde olmak ve davranmak,
cesaret, zeka hepsi çoooook önemli!”
#text>
#text>
~
#text>
“Eğlenceli miyim bilemiyorum. Umarım öyleyimdir. Günüme de bağlı. Olgun
olmaya gelince... Bazen çocukça davranabiliyorum.” diyor.
#text>
#text>
~
#text>
“Birisine küsmem için çok hassas noktalarıma dokunması lazım.”
#text>
#text>
~
#text>
“En çok jean ve tişört giyiyorum. Sürüsüyle tişörtüm var. Dolabım jean
ve tişört ‘mezarlığı'! On üç yaşımdan beri giydiğim tişörtlerim var.
Dağılmış, solmuş ama ayrılamıyorum.”
#text>
#text>
~
#text>
“Kıyafetlerimi deneyerek ve düşünerek almayı tercih ediyorum. Kadınların fikri tabii ki önemli. Bazılarınınki daha da önemli!”
#text>
#text>
—Suzan Yurdacan