
Haftanın filmlerinden Muhbir, özel kuvvetlerde yaptığı ajanlık işinden emekliye ayrılan Pete Koslow’un heyecan dolu hikayesini konu alıyor. Pete Koslow, karısını korumak için isterken hapse girer ve şartlı tahliye için ona New York’un en güçlü suç patronunu ele vermesi istenir. Ancak gizli bir operasyon sırasında bir polis hayatını kaybeder ve Koslow’un uyuşturucu çetesini çökertmek için hapse ger dönmesi istenir. Koslow artık hem FBI hem de Genera ile mücadele etmek zorunda kalacaktır.

Haftanın diğer bir filmi Geçmişin Sırları, heyecan dolu hikayesi ile izleyicilerin karşısına çıkıyor. Filmde uzun süre önce Hindistan’a yerleşmiş olan Isabel’in, oradaki yetimhanenin yaşam koşullarını iyileştirmek için kaynak araması ile başlar. Isabel gerekli kaynağı bulabilmek için New York’a gider. Theresa isimli çok zengin bir iş kadını ile tanışır. Theresa, Isabel’in yetimhanesi için gerekli parayı verecektir, ancak kendisinden küçük bir ricası vardır. Kızının düğününe gelmesini ister. Bu düğün ile birlikte hayatlarını sarsacak sırlar açığa çıkar.

Haftanın Fransız yapımı filmi Deri Ceket, gözü püsküllü ceketinden başka bir şey görmeyen Georges’un evliliği dahil her şeyini kaybettikten sonra, başkalarının herhangi bir cekete sahip olması fikrine bile katlanamayacak hale gelmesi ile nasıl cani bir adama dönüştüğünü anlatıyor.

Avrupa sinemasına İtalya ile devam ediyoruz. Haftanın filmlerinden Çarpıcı Kız, İtalyan yapımı bir film. New York’ta yaşayan Francesca, bir yazardır, yaşlanan annesini yanına almak istediği için yıllar önce ayrıldığı Roma’ya döner. Bu ziyaret anne kızın ilişkilerini yeniden gözden geçirmelerine neden olur.

Haftanın Türk filmi Cinayet Süsü, izleyicisini suç ve komedi unsurlarını bir araya getirerek hem heyecanlı bir macera içine sokuyor hem de güldürüyor. Deneyimli Başkomiser Emin ve ekip arkadaşları, ülke tarihindeki en gizemli seri katil vakasını en yanlış yöntemlerle çözmeye çalışınca ortaya çözülmesi imkansız bir bilmece çıkıyor. İşin içine bir de aşk girince durum iyice çözülmez bir hale geliyor.