Çağdaş edebiyatın en ilginç ve gizemli karakterlerinden Alice’in bütün maceraları ilk kez açıklamalı notlarıyla bir arada.Yalnızca edebiyatseverlere değil, araştırmacılara, ailelere ve çocuklara da hitap eden bu çalışma, Lewis Carroll uzmanı Martin Gardner’ın detaylı açıklamalarıyla karşımızda. Yıllarca Scientific American dergisinin bulmaca editörlüğünü yapan Gardner, Alice kitaplarındaki bilmeceleri, şifreleri, kelime oyunlarını ve gizli mesajları deşifre ediyor... Bu ciltte, daha önce hiç yayınlanmamış bir Alice hikâyesinin yanı sıra, Alice kitaplarının ilk basımının illüstratörü John Tenniel’ın şaşırtıcı çizimleri de bulunuyor. Martin Gardner’ın bu titiz çalışması, Lewis Carroll'ın başyapıtının sırlarını çözerek, Alice’in James Joyce’tan Vladimir Nabokov’a, pek çok yazarı nasıl derinden etkilediğini de aydınlatıyor.
Marshalsea borçlular hapishanesinde doğan Amy Dorrit, orada geçirdiği yıllar boyunca tüm sadakatini ve sevgisini mahkûm babasına ve diğer aile bireylerine adayan, yalnızca onların mutluluğu için yaşayan genç bir kızdır. Yıllar sonra İngiltere’ye dönen Arthur Clennam, annesinin dikişçisi olan bu Küçük Dorrit’le tanıştığında aralarında tuhaf bir bağ oluştuğunu daha ilk anda hisseder.
Her şeyi bitti sanmışlardı; ancak geçmiş, çok daha acımasız bir şekilde geri dönüyordu.. “Soğuk… Çok soğuk… Morgdan içeri girdiklerinde morg görevlisiyle ölülerin konulduğu dolaplar karşıladı onları. Morg görevlisi beş dolaptan dördüncü sıradakine yanaştı. “Hazırsanız çıkarıyorum.” dedi. Derin bir nefes aldı. “Hazırım.” Gözlerini, üstü tamamen beyaz örtüyle kapatılmış cesedin üstünde gezdirdi. Onun doğduğu ilk gün geldi aklına, annesinin kucağındayken onu kokladığı ilk an… “Hazırsanız örtüyü açıyorum.” dedi morg görevlisi. Sesi duyunca görevliye baktı ve gözleriyle onay verdi. Görevli elini örtüye attı, yavaşça cesedin üstünden çekti. Cesedin yüzü göründü, korkuyla baktı ve gözyaşlarına hâkim olamadı…”
İmkansız hayaller kalbinizi kırabilir ama kız kardeşler arasındaki sevgi her şeyi iyileştirir. Clara ve Hailey, küçük kasabalarında sıradan bir hayat süren oldukça normal genç kızlardı yapışık ikiz olmalarının dışında. Hiç kimse onlara gözlerini dikip bakmıyor ya da arkalarından olur olmaz şeyler söylemiyordu. Fakat ailelerinin onlar için özenle koruduğu sırça fanusta çatlaklar oluşmaya başlamıştı. Kasabaya yeni gelen çocukla birlikte, artık o kadar da görünmez olmayacaklardı.
Büyük bir iş adamı olan babası ölünce Corrine Marchand kendisini, babasının Paris’teki dev şirketinin başında bulur. Corinne, sevgilisi Philippe Rochemort tarafından üç yıl önce terk edildiğinden beri erkeklere güvenmediğinden, yalnız olmanın en iyisi olduğuna ikna olmuş durumdadır. Bu yüzden, çekici bir adam olan bankacı Miles Corsley’yle tanıştığında, onunla randevuya çıkmak bir yana, ona birkaç saatini ayırmayı bile reddeder. Corinne’in genç kardeşi model Yolande’sa hayatı boyunca Philippe’in kardeşi Yves’i sevmesine ve evlenmeyi planlamalarına rağmen, film yıldızı olan kötü çocuk Patrick Dubuisson’la tanıştıktan sonra nişanı atmış ve Hollywood’da tutkulu bir işe girişmiştir. Ancak Hollywood’un çekiciliğinin her zaman mutluluk getirmeyeceğini zor yoldan öğrenecektir. Paris, aşkın şehri, acaba Marchand kızları için yeniden gözde olacak mıdır?