Estetik Cerrahide Son Trendler

Son gelişmeleri Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Fatih Şirin ile konuşt

ELLE ONLINE ELLE ONLINE 27 Ekim 2011
Estetik Cerrahide Son Trendler

Gelişen dünyada insanlara her türlü konfor ve estetik, sınırsız olarak sunulmaktadır. Teknoloji ile birlikte sahip olunan yenilikler de insanoğlunu her zaman güzel olma ve genç kalabilme arayışına itmiştir. Temel yaşam standartlarına sahip her insan, daha lüks ve kaliteli, estetik bir yaşam için çaba harcar. Op. Dr. Fatih Şirin'in görüşüne göre, günümüzde estetik cerrahinin sunduğu imkânlarla bir insanı baştan aşağı yenilemek mümkün. Artık burnum çirkin, göğsüm küçük veya basenlerim çok geniş diye üzülmenize gerek yok. Estetik ve plastik cerrahi bunları en iyi şekilde hallediyor.

Zaman zaman insanlarda ciddi psikolojik sorunlara yol açan estetik kaygılar, kişinin önce aynanın, sonra da hekimin karşısına geçip, daha çekici ve güzel görünmenin yollarını aramasına neden olabiliyor. Hele bu kişi, bir sanatçı, bir politikacı ise, plastik cerrahların kapısını çok daha sık çalıyor. Estetik cerrahi bilim ve sanatın buluştuğu bir alan haline gelmiş durumda. Bir taraftan teknolojik cerrahi yöntemler, diğer taraftan sanatsal yetenekler el ele verip insanların hayatını olumlu yönde değiştirmekte. Şirin, dünya üzerindeki bütün olumsuz gelişmelere rağmen, uzmanların estetik cerrahinin geleceğini parlak olarak değerlendirdiğine dikkat çekiyor. 2009 yılının bütün dünyada estetik cerrahi için bir patlama yılı olması bekleniyor. Analistler 2015 yılında dünya üzerinde 55 milyon estetik cerrahi uygulaması yapılacağını tahmin ediyor. Bunlara hızla büyüyen cerrahi dışı uygulamaları da eklersek çok büyük rakamlara ulaşılacağı söyleniyor. Bu rakamlar bugünkünün yaklaşık 4 katıdır.

Günümüzde bütün toplumlarda insanlar kendilerine her zamandakinden daha fazla özen göstermektedirler. Estetik cerrahi uygulamalar gerek yazılı gerekse görsel basında en sık karşımıza çıkan günlük konular halini aldığından, insanlar şikayetlerini daha bilinçli ve cesurca dile getirebiliyorlar. Tedaviler ve beklentiler konusunda da daha bilinçli bir yaklaşımda bulunabiliyorlar.

Bugünün plastik cerrahları da hastalarına daha holistik yaklaşımlarda bulunuyor. Hastanın sadece mevcut bölgesel şikayetleriyle ilgilenmenin ötesinde, genel sağlığını ilgilendiren beslenme düzenleri, sigara ve alkol gibi kötü alışkanlıkları, kalp hastalıkları ve diyabet gibi mevcut problemlerini de önemseyen bir yaklaşım sunuyorlar. Yani plastik cerrahi girişimler ikinci planda tutuluyor. Öncelikle, hastayı bütünüyle sağlığına kavuşturmaya, ona kısa süreli çözümlerden ziyade uzun süreli bir yaşam tarzı kazandırılmaya çalışılıyor. Bir nevi yaşam koçluğu yapılıyor. Geleceğin trendleri bu şekilde belirleniyor. Her geçen gün yeni kavramlar ve yaklaşımlar oluşturulurken, teknolojideki gelişmeler de yeni ufuklar açılmasını sağlıyor.

Anestezik ilaçlar ve aletlerin çok ilerlemesi ile hasta ameliyattan kısa bir süre sonra ayağa kalkıp evine gidebiliyor. Önceden, hasta için ameliyat sonrası ağır geçerken, şimdi bir saat gibi bir süre içinde kendine gelebiliyor. Ayrıca, ameliyat olduğu gün hastaneden çıkabildiği gibi ameliyat sonrası birkaç gün içinde de iş ve sosyal yaşamına dönebiliyor.

2008 yılında kadınlar estetikli bir görünümden ziyade daha doğal bir görünümü tercih ediyor. Rekreasyon yerine rejuvenasyon, yani yeni bir görüntü oluşturmak yerine mevcut görünümü daha iyi hale getirmek tercih ediliyor. Bu da plastik cerrahların çok daha dikkatli olmasını gerektiriyor. Zaten bu işle ilgilenen plastik cerrahların amacı da bu tür bilinçli bir yaklaşım oluşturmak.~

Şirin, bu yıl da ülkemizde en sık uygulanan estetik cerrahi prosedürlerin burun estetiği, liposuction ve meme büyütme olacağını öngörüyor. Bunların yanında “öğle arası estetik“ olarak adlandırılan küçük işlemlerde de her zamankinden fazla bir artış beklenmekte. Çünkü her gün yeni gelişmeler ve yeni ürünler ortaya çıkıyor ve bunlar da bilinçli ve ne istediğini bilen hastalar tarafından çok yakından takip ediliyor.

Op. Dr. Şirin sözlerine şöyle devam ediyor. “Es­te­tik uy­gu­la­ma­lar için baş­vu­ran er­kek has­ta sa­yı­sın­da da  her ge­çen gün hız­lı bir ar­tış ol­mak­ta. Ka­dın­lar ar­tık sa­de­ce hem­cins­le­riy­le de­ğil, gi­de­rek ar­tan ta­lep­le­riy­le es­te­tik cer­rah­la­rın ka­pı­sı­nı ça­lan er­kek­ler­le de ya­rı­şa­cak. Da­ha sağ­lık­lı ve genç gö­rü­nüm is­te­ği gü­nü­müz er­ke­ği­nin es­te­ti­ğe olan il­gi­si­ni ar­tı­rı­yor. Ken­di­le­ri için da­ha iyi fi­zi­ki bir gö­rü­nüm sağ­la­ya­ca­ğı­nı dü­şün­dük­le­ri iş­lem­le­ri sık­lık­la ta­lep eder ha­le ge­li­yor­lar. Er­kek­ler da­ha çok  ken­di­le­ri­ne yaş­lı ve yor­gun bir gö­rü­nüm ve­ren göz­ka­pa­ğı sar­kık­lık­la­rı, ri­nop­las­ti ve özel­lik­le bel ve ka­rın böl­ge­sin­de­ki faz­la yağ­lar­dan kur­tul­mak ama­cıy­la li­po­suc­ti­on yap­tır­mak üze­re baş­vu­ru­yor­lar. Bun­la­rın ya­nın­da yüz­le­rin­de­ki kı­rı­şık­la­rı gi­der­mek ve aşı­rı ter­le­me prob­lem­le­ri için bo­toks yap­tır­ma­ya ge­len er­kek­ler­de de be­lir­gin bir ar­tış iz­len­mek­te. Ay­rı­ca er­kek­ler­de gö­rü­len saç dö­kül­me­si so­ru­nu da saç eki­min­de kay­de­di­len tek­nik iler­le­me­le­re bağ­lı olan ope­ras­yon­lar­da da­ha iyi so­nuç­lar ver­mek­te ve bu yön­tem­ler da­ha çok ta­lep gö­rür ha­le gel­mek­te­dir.”

“Kadınlar en çok burun estetiği, liposuction ve meme estetiğini tercih ediyorlar. Ve bu konulardaki bütün gelişmeleri yakından takip ediyorlar.

2008 yı­lın­da me­me bü­yüt­me cer­ra­hi­sin­de trend, aşı­rı bü­yük me­me­ler ye­ri­ne da­ha kü­çük pro­tez­ler­le da­ha na­tü­rel ve uzun sü­re­li so­nuç­lar al­mak­tan ya­na. Bü­yük pro­te­ze sa­hip bir­çok ka­dın da bun­la­rı da­ha kü­çük­ler­le de­ğiş­tir­me­nin yo­lu­nu arı­yor­lar. En bü­yük ölçü “C“ ola­rak be­lir­le­ni­yor. Bu ara­da ge­li­şen tek­no­lo­ji sa­ye­sin­de me­me pro­tez­le­rin­de de çok da­ha faz­la se­çe­ne­ğe ve tü­re sa­hip olur­ken da­ha uzun ömür­lü ve ka­li­te­li ürün­ler de kul­la­nıl­ma­ya baş­lan­dı. Öy­le ki, ar­tık ta­ma­men mi­li­met­rik ve ki­ş

i­ye özel pro­tez­ler uy­gu­la­nı­yor. Böy­le­ce da­ha sağ­lık­lı ve uzun ömür­lü so­nuç­lar el­de edi­li­yor. Gü­nü­müz­de kul­la­nı­lan si­li­kon­lar da­ha yu­mu­şak ve da­ya­nık­lı. Geç­miş­te si­li­kon me­me do­ku­su kas al­tı­na yer­leş­ti­ri­lir­di. Şim­di ise çift plan tek­ni­ği kul­la­nı­lı­yor ve böy­le­ce her iki tek­ni­ğin de avan­taj­la­rın­dan fay­da­la­nıl­mış olu­yor. Bu yön­tem­le pro­tez, me­me do­ku­su al­tın­da ka­lı­yor ve me­me­yi ye­te­rin­ce kal­dı­ra­rak dik­leş­me­si­ni sağ­lı­yor. Üst kı­sım­da ise kas al­tı­na ge­çi­le­rek  de­kol­te­nin ta­ma­men do­ğal ol­ma­sı sağ­la­nı­yor.
Tek­no­lo­ji­nin ve es­te­tik cer­ra­hi tek­nik­le­ri­nin ge­li
ş­me­si sa­ye­sin­de, ar­tık si­li­kon­lu gö­ğüs­ler do­ğal olan­la­rın­dan ne­re­dey­se ayırt edi­le­mi­yor. Gö­ğüs kü­çült­me ve dik­leş­tir­me ope­ras­yon­la­rın­da da pro­fes­yo­nel ta­sa­rım ve yön­tem­ler sa­ye­sin­de da­ha az iz bı­ra­ka­rak çar­pı­cı ve ka­lı­cı so­nuç­lar el­de edi­yo­ruz. Op. Dr. Şirin'e göre bun­la­rın ya­nın­da vü­cut şe­kil­len­dir­me ve li­po­suc­ti­on da po­pu­la­ri­te­si­ni ko­ru­ya­cak. Bu ara­da  en önem­li ge­liş­me­ler­den bi­ri de tek tek ope­ras­yon­lar­dan zi­ya­de çe­şit­li kon­sept­ler­le ha­re­ket edil­me­ye baş­lan­ma­sı­dır. Ya­ni tek bir böl­ge­ye odak­lan­mak ye­ri­ne onun­la iliş­ki­li bü­tün alan­la­ra mü­da­ha­le et­mek su­re­tiy­le bü­tün­lü­ğü sağ­la­mak.

Bu­ra­dan ha­re­ket­le ye­ni ge­liş­ti­ri­len “mommy ma­keo­ver” kav­ra­mı ile bü­tün ge­be­lik­le­ri­ni ta­mam­la­mış, ai­le­si­ni kur­muş ve baş­ka ge­be­lik dü­şün­me­yen an­ne­le­re ge­be­lik­le­rin­de olu­şan de­for­mas­yon­la­rın­dan kur­tul­mak üze­re bir di­zi es­te­tik ope­ras­yon­lar uy­gu­la­nı­yor ve on­la­ra ge­be­lik ön­ce­si form­la­rı ve di­na­mizm­le­ri ge­ri ka­zan­dı­rı­lı­yor. Ay­rı­ca bun­dan son­ra­ki ya­şam tarz­la­rı da in­şa edi­li­yor.~

Yüz uy­gu­la­ma­la­rın­da ise bek­len­ti, cer­ra­hi bir gi­ri­şi­min ya­pıl­dı­ğı­nı bel­li et­me­ye­cek şe­kil­de na­tü­rel bir gö­rün­tü el­de edil­me­si. Ya­ni has­ta­lar do­ğal­lık­la­rı­nı kay­bet­me­den yaş­lan­ma­nın ge­tir­miş ol­du­ğu et­ki­ler­den kur­tul­ma­yı ta­lep edi­yor­lar.

Gü­nü­müz­de yüz böl­ge­si es­te­ti­ğin­de, iz bı­rak­ma­yan uy­gu­la­ma­lar tek­no­lo­ji sa­ye­sin­de müm­kün ol­mak­ta. En­dos­ko­pik cer­ra­hi, mik­ro cer­ra­hi, la­zer uy­gu­la­ma­la­rı, en­jek­si­yon yo­lu ile dol­gu tek­no­lo­ji­le­ri bu­na des­tek ver­mek­te­dir.

Yü­ze uy­gu­la­nan yön­tem­ler­de bi­rin­ci sı­ra­da bo­toks ve dol­gu mad­de­le­ri ge­lir­ken ikin­ci sı­ra­da kü­çük cer­ra­hi gi­ri­şim­ler bu­lun­mak­ta. Bun­lar­dan bi­ri de yüz genç­leş­tir­me­de kul­la­nı­lan “ S“ lift yön­te­mi­dir. Bu yön­tem­le has­ta­lar hem da­ha kı­sa sü­re­de da­ha az mor­luk ve şiş­lik­le iyi­le­şi­yor hem de da­ha et­ki­li ve do­ğal so­nuç­lar alı­yor­lar.

Yüz genç­leş­tir­me uy­gu­la­ma­la­rın­da bu­gü­ne ka­dar sık­lık­la tek ba­şı­na uy­gu­la­nan ve yüz ger­me ola­rak ad­lan­dı­rı­lan de­ri ve de­ri al­tın­da­ki sark­mış do­ku­la­rın ge­ril­me­si iş­le­min­de puzz­le'ın ba­zı par­ça­la­rı ek­sik kal­mak­tay­dı. Bu so­ru­nu gi­der­me­ye yö­ne­lik ola­rak ya­pı­lan ça­lış­ma­lar har­mo­nik ve li­kid fa­ce­lift kav­ram­la­rı­nı or­ta­ya çı­kar­mış­tır. Yaş­lan­mak­ta olan bir yüz­de üç be­lir­gin de­ği­şik­lik mey­da­na ge­lir. Bun­lar­dan bi­ri sark­ma­lar, ikin­ci­si ha­cim kay­bı ve üçün­cü­sü de cilt ka­li­te­sin­de azal­ma­dır. Bu­gü­ne ka­dar ya­pı­lan kla­sik yüz ger­me ope­ras­yon­la­rı ile sa­de­ce sar­kık­lık­la­rın önü­ne ge­çi­le­bi­lir, di­ğer prob­lem­le­rin te­da­vi­si ek­sik ka­lır­dı. Bu yüz­den li­kid fa­ce­lift kav­ra­mı ge­re­ğin­ce, ger­me ope­ras­yo­nu­na ek ola­rak yağ en­jek­si­yon­la­rı ile ha­cim ek­sik­li­ği de gi­de­ril­mekte ve ar­dın­dan da ömür bo­yu sü­re­cek uy­gun cilt ba­kım­la­rı ve mik­ro der­mab­raz­yon ile do­ku ka­li­te­si­nin ar­tı­rıl­ma­sı ve sür­dü­rül­me­si sağ­lan­maktadır.

Bu­run ope­ras­yon­la­rın­da da son za­man­lar­da çe­şit­li kon­sept­ler po­pü­la­ri­ze ol­mak­ta ve es­ki­ye na­za­ran da­ha fark­lı yak­la­şım­lar­la da­ha iyi so­nuç­lar he­def­len­mek­te­dir. Pro­fi­lop­las­ti kav­ra­mı ile sa­de­ce bu­ru­na odak­lan­mak ye­ri­ne alın, bu­run, du­dak­lar ve çe­ne ucu ay­nı an­da dü­şü­nül­mek­te ve plan­la­ma­lar bu­na gö­re ya­pıl­mak­ta­dır. Op. Dr. Şirin, es­ki­den bu­run ope­ras­yo­nu de­ni­lin­ce sa­de­ce bur­nu kü­çült­mek ak­la ge­lir­ken, şim­di ise ye­ri­ne gö­re ba­zen bur­nu bü­yüt­me­yi de hehe­def­le­ye­bil­diklerine değiniyor. Ye­ni den­ge­li ri­nop­las­ti kav­ra­mı bu­nu ge­rek­ti­ri­yor.

Op. Dr. Şirin, li­po­suc­ti­on'da kla­sik yön­tem­le­re ek ola­rak ul­tra­so­nik ener­ji ve­ya LA­SER ener­ji­si kul­la­na­rak, do­ku­la­ra da­ha az za­rar ver­mek su­re­tiy­le ve gü­ven­li ola­rak da­ha mun­ta­zam so­nuç­lar el­de ede­bil­diklerini söylüyor. LA­SER li­po­suc­ti­on uy­gu­la­ma­la­rın­da da ile­ri­de bu­gün­kü ön­cü ci­haz­la­rın da­ha ge­liş­miş­le­ri ile çok da­ha ba­şa­rı­lı so­nuç­lar alı­na­bi­le­ce­ğini belirtiyor.

Kök hüc­re­ler önü­müz­de­ki yıl­lar­da ye­ni do­ku oluş­tu­rul­ma­sın­da ve ha­sar gör­müş çe­şit­li vü­cut kı­sım­la­rı­nın ona­rı­mın­da sık­lık­la kul­la­nı­la­cak­tır. Yağ hüc­re­le­ri kök hüc­re­ce çok zen­gin­dir. Yağ hüc­re­le­ri ay­nı mik­tar­da­ki ke­mik ili­ği­ne gö­re 1000 kat da­ha faz­la kök hüc­re içe­rir. Kök hüc­re­le­rin bu­lun­duk­la­rı yer­de ona­rım özel­lik­le­ri ol­du­ğu için ha­sar­lı, ame­li­yat ol­muş böl­ge­ler­de do­ku­nun es­ki ha­li­ne dön­me­si­ne yar­dım­cı olur­lar.   

“Yüze uygulanan yöntemlerin birinci sırasında botoks ve dolgu maddeleri, ikinci sırasında ise küçük cerrahi girişimler geliyor.”

 


SON HABERLER

Dergide Bu Ay

ELLE Mart Sayısı Çıktı!

ELLE Mart Sayısı Çıktı!

Baharı Hande Erçel ile karşılıyoruz.

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.