Gelişen dünyada insanlara her türlü konfor ve estetik, sınırsız olarak sunulmaktadır. Teknoloji ile birlikte sahip olunan yenilikler de insanoğlunu her zaman güzel olma ve genç kalabilme arayışına itmiştir. Temel yaşam standartlarına sahip her insan, daha lüks ve kaliteli, estetik bir yaşam için çaba harcar. Op. Dr. Fatih Şirin'in görüşüne göre, günümüzde estetik cerrahinin sunduğu imkânlarla bir insanı baştan aşağı yenilemek mümkün. Artık burnum çirkin, göğsüm küçük veya basenlerim çok geniş diye üzülmenize gerek yok. Estetik ve plastik cerrahi bunları en iyi şekilde hallediyor.
#text>Zaman zaman insanlarda ciddi psikolojik sorunlara yol açan estetik kaygılar, kişinin önce aynanın, sonra da hekimin karşısına geçip, daha çekici ve güzel görünmenin yollarını aramasına neden olabiliyor. Hele bu kişi, bir sanatçı, bir politikacı ise, plastik cerrahların kapısını çok daha sık çalıyor. Estetik cerrahi bilim ve sanatın buluştuğu bir alan haline gelmiş durumda. Bir taraftan teknolojik cerrahi yöntemler, diğer taraftan sanatsal yetenekler el ele verip insanların hayatını olumlu yönde değiştirmekte. Şirin, dünya üzerindeki bütün olumsuz gelişmelere rağmen, uzmanların estetik cerrahinin geleceğini parlak olarak değerlendirdiğine dikkat çekiyor. 2009 yılının bütün dünyada estetik cerrahi için bir patlama yılı olması bekleniyor. Analistler 2015 yılında dünya üzerinde 55 milyon estetik cerrahi uygulaması yapılacağını tahmin ediyor. Bunlara hızla büyüyen cerrahi dışı uygulamaları da eklersek çok büyük rakamlara ulaşılacağı söyleniyor. Bu rakamlar bugünkünün yaklaşık 4 katıdır.
#text>Günümüzde bütün toplumlarda insanlar kendilerine her zamandakinden daha fazla özen göstermektedirler. Estetik cerrahi uygulamalar gerek yazılı gerekse görsel basında en sık karşımıza çıkan günlük konular halini aldığından, insanlar şikayetlerini daha bilinçli ve cesurca dile getirebiliyorlar. Tedaviler ve beklentiler konusunda da daha bilinçli bir yaklaşımda bulunabiliyorlar.
#text>Bugünün plastik cerrahları da hastalarına daha holistik yaklaşımlarda bulunuyor. Hastanın sadece mevcut bölgesel şikayetleriyle ilgilenmenin ötesinde, genel sağlığını ilgilendiren beslenme düzenleri, sigara ve alkol gibi kötü alışkanlıkları, kalp hastalıkları ve diyabet gibi mevcut problemlerini de önemseyen bir yaklaşım sunuyorlar. Yani plastik cerrahi girişimler ikinci planda tutuluyor. Öncelikle, hastayı bütünüyle sağlığına kavuşturmaya, ona kısa süreli çözümlerden ziyade uzun süreli bir yaşam tarzı kazandırılmaya çalışılıyor. Bir nevi yaşam koçluğu yapılıyor. Geleceğin trendleri bu şekilde belirleniyor. Her geçen gün yeni kavramlar ve yaklaşımlar oluşturulurken, teknolojideki gelişmeler de yeni ufuklar açılmasını sağlıyor.
#text>Anestezik ilaçlar ve aletlerin çok ilerlemesi ile hasta ameliyattan kısa bir süre sonra ayağa kalkıp evine gidebiliyor. Önceden, hasta için ameliyat sonrası ağır geçerken, şimdi bir saat gibi bir süre içinde kendine gelebiliyor. Ayrıca, ameliyat olduğu gün hastaneden çıkabildiği gibi ameliyat sonrası birkaç gün içinde de iş ve sosyal yaşamına dönebiliyor.
#text>2008 yılında kadınlar estetikli bir görünümden ziyade daha doğal bir görünümü tercih ediyor. Rekreasyon yerine rejuvenasyon, yani yeni bir görüntü oluşturmak yerine mevcut görünümü daha iyi hale getirmek tercih ediliyor. Bu da plastik cerrahların çok daha dikkatli olmasını gerektiriyor. Zaten bu işle ilgilenen plastik cerrahların amacı da bu tür bilinçli bir yaklaşım oluşturmak.~
#text>Şirin, bu yıl da ülkemizde en sık uygulanan estetik cerrahi prosedürlerin burun estetiği, liposuction ve meme büyütme olacağını öngörüyor. Bunların yanında “öğle arası estetik“ olarak adlandırılan küçük işlemlerde de her zamankinden fazla bir artış beklenmekte. Çünkü her gün yeni gelişmeler ve yeni ürünler ortaya çıkıyor ve bunlar da bilinçli ve ne istediğini bilen hastalar tarafından çok yakından takip ediliyor.
#text>Op. Dr. Şirin sözlerine şöyle devam ediyor. “Estetik uygulamalar için başvuran erkek hasta sayısında da her geçen gün hızlı bir artış olmakta. Kadınlar artık sadece hemcinsleriyle değil, giderek artan talepleriyle estetik cerrahların kapısını çalan erkeklerle de yarışacak. Daha sağlıklı ve genç görünüm isteği günümüz erkeğinin estetiğe olan ilgisini artırıyor. Kendileri için daha iyi fiziki bir görünüm sağlayacağını düşündükleri işlemleri sıklıkla talep eder hale geliyorlar. Erkekler daha çok kendilerine yaşlı ve yorgun bir görünüm veren gözkapağı sarkıklıkları, rinoplasti ve özellikle bel ve karın bölgesindeki fazla yağlardan kurtulmak amacıyla liposuction yaptırmak üzere başvuruyorlar. Bunların yanında yüzlerindeki kırışıkları gidermek ve aşırı terleme problemleri için botoks yaptırmaya gelen erkeklerde de belirgin bir artış izlenmekte. Ayrıca erkeklerde görülen saç dökülmesi sorunu da saç ekiminde kaydedilen teknik ilerlemelere bağlı olan operasyonlarda daha iyi sonuçlar vermekte ve bu yöntemler daha çok talep görür hale gelmektedir.”
#text>“Kadınlar en çok burun estetiği, liposuction ve meme estetiğini tercih ediyorlar. Ve bu konulardaki bütün gelişmeleri yakından takip ediyorlar.
#text>2008 yılında meme büyütme cerrahisinde trend, aşırı büyük memeler yerine daha küçük protezlerle daha natürel ve uzun süreli sonuçlar almaktan yana. Büyük proteze sahip birçok kadın da bunları daha küçüklerle değiştirmenin yolunu arıyorlar. En büyük ölçü “C“ olarak belirleniyor. Bu arada gelişen teknoloji sayesinde meme protezlerinde de çok daha fazla seçeneğe ve türe sahip olurken daha uzun ömürlü ve kaliteli ürünler de kullanılmaya başlandı. Öyle ki, artık tamamen milimetrik ve kiş
iye özel protezler uygulanıyor. Böylece daha sağlıklı ve uzun ömürlü sonuçlar elde ediliyor. Günümüzde kullanılan silikonlar daha yumuşak ve dayanıklı. Geçmişte silikon meme dokusu kas altına yerleştirilirdi. Şimdi ise çift plan tekniği kullanılıyor ve böylece her iki tekniğin de avantajlarından faydalanılmış oluyor. Bu yöntemle protez, meme dokusu altında kalıyor ve memeyi yeterince kaldırarak dikleşmesini sağlıyor. Üst kısımda ise kas altına geçilerek dekoltenin tamamen doğal olması sağlanıyor.Teknolojinin ve estetik cerrahi tekniklerinin gelişmesi sayesinde, artık silikonlu göğüsler doğal olanlarından neredeyse ayırt edilemiyor. Göğüs küçültme ve dikleştirme operasyonlarında da profesyonel tasarım ve yöntemler sayesinde daha az iz bırakarak çarpıcı ve kalıcı sonuçlar elde ediyoruz. Op. Dr. Şirin'e göre bunların yanında vücut şekillendirme ve liposuction da popularitesini koruyacak. Bu arada en önemli gelişmelerden biri de tek tek operasyonlardan ziyade çeşitli konseptlerle hareket edilmeye başlanmasıdır. Yani tek bir bölgeye odaklanmak yerine onunla ilişkili bütün alanlara müdahale etmek suretiyle bütünlüğü sağlamak. #text>
Buradan hareketle yeni geliştirilen “mommy makeover” kavramı ile bütün gebeliklerini tamamlamış, ailesini kurmuş ve başka gebelik düşünmeyen annelere gebeliklerinde oluşan deformasyonlarından kurtulmak üzere bir dizi estetik operasyonlar uygulanıyor ve onlara gebelik öncesi formları ve dinamizmleri geri kazandırılıyor. Ayrıca bundan sonraki yaşam tarzları da inşa ediliyor.~
#text>Yüz uygulamalarında ise beklenti, cerrahi bir girişimin yapıldığını belli etmeyecek şekilde natürel bir görüntü elde edilmesi. Yani hastalar doğallıklarını kaybetmeden yaşlanmanın getirmiş olduğu etkilerden kurtulmayı talep ediyorlar.
#text>Günümüzde yüz bölgesi estetiğinde, iz bırakmayan uygulamalar teknoloji sayesinde mümkün olmakta. Endoskopik cerrahi, mikro cerrahi, lazer uygulamaları, enjeksiyon yolu ile dolgu teknolojileri buna destek vermektedir.
#text>Yüze uygulanan yöntemlerde birinci sırada botoks ve dolgu maddeleri gelirken ikinci sırada küçük cerrahi girişimler bulunmakta. Bunlardan biri de yüz gençleştirmede kullanılan “ S“ lift yöntemidir. Bu yöntemle hastalar hem daha kısa sürede daha az morluk ve şişlikle iyileşiyor hem de daha etkili ve doğal sonuçlar alıyorlar.
#text>Yüz gençleştirme uygulamalarında bugüne kadar sıklıkla tek başına uygulanan ve yüz germe olarak adlandırılan deri ve deri altındaki sarkmış dokuların gerilmesi işleminde puzzle'ın bazı parçaları eksik kalmaktaydı. Bu sorunu gidermeye yönelik olarak yapılan çalışmalar harmonik ve likid facelift kavramlarını ortaya çıkarmıştır. Yaşlanmakta olan bir yüzde üç belirgin değişiklik meydana gelir. Bunlardan biri sarkmalar, ikincisi hacim kaybı ve üçüncüsü de cilt kalitesinde azalmadır. Bugüne kadar yapılan klasik yüz germe operasyonları ile sadece sarkıklıkların önüne geçilebilir, diğer problemlerin tedavisi eksik kalırdı. Bu yüzden likid facelift kavramı gereğince, germe operasyonuna ek olarak yağ enjeksiyonları ile hacim eksikliği de giderilmekte ve ardından da ömür boyu sürecek uygun cilt bakımları ve mikro dermabrazyon ile doku kalitesinin artırılması ve sürdürülmesi sağlanmaktadır.
#text>Burun operasyonlarında da son zamanlarda çeşitli konseptler popülarize olmakta ve eskiye nazaran daha farklı yaklaşımlarla daha iyi sonuçlar hedeflenmektedir. Profiloplasti kavramı ile sadece buruna odaklanmak yerine alın, burun, dudaklar ve çene ucu aynı anda düşünülmekte ve planlamalar buna göre yapılmaktadır. Op. Dr. Şirin, eskiden burun operasyonu denilince sadece burnu küçültmek akla gelirken, şimdi ise yerine göre bazen burnu büyütmeyi de hehedefleyebildiklerine değiniyor. Yeni dengeli rinoplasti kavramı bunu gerektiriyor.
#text>Op. Dr. Şirin, liposuction'da klasik yöntemlere ek olarak ultrasonik enerji veya LASER enerjisi kullanarak, dokulara daha az zarar vermek suretiyle ve güvenli olarak daha muntazam sonuçlar elde edebildiklerini söylüyor. LASER liposuction uygulamalarında da ileride bugünkü öncü cihazların daha gelişmişleri ile çok daha başarılı sonuçlar alınabileceğini belirtiyor.
#text>Kök hücreler önümüzdeki yıllarda yeni doku oluşturulmasında ve hasar görmüş çeşitli vücut kısımlarının onarımında sıklıkla kullanılacaktır. Yağ hücreleri kök hücrece çok zengindir. Yağ hücreleri aynı miktardaki kemik iliğine göre 1000 kat daha fazla kök hücre içerir. Kök hücrelerin bulundukları yerde onarım özellikleri olduğu için hasarlı, ameliyat olmuş bölgelerde dokunun eski haline dönmesine yardımcı olurlar.
#text>“Yüze uygulanan yöntemlerin birinci sırasında botoks ve dolgu maddeleri, ikinci sırasında ise küçük cerrahi girişimler geliyor.”
#text>