La Mer'den Yeni ''Cilt Mucizesi''

La Mer'den Yeni ''Cilt Mucizesi''

ELLE ONLINE ELLE ONLINE 01 Haziran 2010
La Mer'den Yeni ''Cilt Mucizesi''
Çok üzgünüm ama diğer serumlar bir kenara çekilmek zorunda kalacaklar. La Mer The Regene-rating Serum adeta bir iksir. Kremi zaten biliyoruz. Önceleri sadece bir kavanoz kremdi. Açıkçası o ilk ürünü kült yapan da, o kavanoz halidir. Crèmede La Mer, Dr. Huber’in önce kendisindeki ileri derecede cilt yanıklarını iyileştirmek için yarattığı, her derde deva, ilaç gibi, mucizevi iyileştirici gücüyle bütün aile üyeleri tarafından kullanılan bir kremken, Estee Lauder’le beraber inanılmaz bir değişim ve çeşitlilik gösterdi. Kendi adıma bu çeşitlilikten çok memnun kaldım. Çünkü daha spesifik ihtiyaçlar için daha direkt çözümler arayan, titiz kozmetik düşkünlerine bir pencere açıldı. Gelelim seruma. Ben şanslıyım ki serumla geçtiğimiz Kasım ayında, Esteé Lauder’in davetiyle katıldığım Paris’teki sunumda tanıştım. Sizlerse bu mucize serumla bu ay, yani Mart 2010’da tanışacaksınız. Bir kez kullandıktan sonra da vazgeçemeyebilirsiniz.



DAHA SIKI BİR CİLT



Yumuşak, pürüzsüz, sıkı bir cilt tüm kadınların arzusu. Bunun öncelikli bir hale gelmesiyse, ilk kayıpları hissettiğimiz 30’lu yaşlarla başlıyor. Ben 30’dan önce böyle bir derdim olduğunu hiç hatırlamıyorum doğrusu, ama özellikle 35’ten sonra tek takıntım bu oldu diyebilirim. ~


Haliyle “anti-aging”in başlı başına bir sektör haline gelmesine şaşırmamak lazım. The Regenerating Serum da bana göre piyasadaki en etkili anti-aging serumlardan biri. Çizgi ve kırışıklar aslında 25 yaşından itibaren yavaş yavaş, sinsice yüzümüze yerleşmeye başlıyorlar. Görenler “Aa hiç değişmedin canım” deseler de, fotoğraflar yalan söylemiyor. Kaybolan yüz ovali, dolgunluğunu yitiren yanaklar, içi hafifçe boşalan elmacık kemikleri, öncelikle dudak ve göz kenarlarına, alın ortasına yerleşen çizgiler, yavaş yavaş aşağı doğru kaymaya başlayan yüz hatları, beş, on yıl arayla çekilmiş fotoğraflarınıza baktığınızda açıkça kendini belli ediyor; fark ediyorsunuz. Buda bizi kozmetiklerden medet ummaya daha çok itiyor. Açıkçası bundan on yıl önce kozmetiklerden çok, estetik müdahalelere daha çok inanıyordum. Ama gelişen teknoloji ve aslında kadınların çoğunun estetik operasyonlardan korkuyor olması, kozmetikleri çok ciddi bir alternatif haline getirdi. Pek çok mucizevi diyebileceğimiz ürün, estetik operasyonları mümkün olduğunca ileri bir tarihe atmamıza, hatta hiç bulaşmama kararı almamıza neden olabilecek güçte. Zaten kötü görünen, rengi donuklaşmış, elastikiyet kaybı olan bir cildi istediğiniz kadar gerdirin, sonuç az kırışıklı ama cansız ve yaşlı görünümlü bir cilt olacaktır. Oysa gençliğin alamet-i farikası; pürüzsüz, canlı, ışıltılı ve sıkı bir cilt. Estetik operasyonlarda böyle görülen ciltlerde çok daha iyi sonuç veriyor. La Mer The Regenerating Serum’la bu ihtiyaçlarınıza oldukça etkin bir şekilde cevap alabilirsiniz. ~


Ben serumu iki ay kullandım. Sabah akşam sürdüm, aksatmadım. İlk sürdüğünüzde cilde verdiği his çok hoş. Üçüncü kullanımdan itibaren gün be gün cildinizin toparlandığını görüyorsunuz. Benim cildim çabuk kurur, gün içinde tekrar nemlendiriciye gerek duyarım, ama The Regenerating Serum bu ihtiyacıma son verdi. Öncelikle tanık olduğum en göze çarpan etkisi ve beni tanıyanların da onayladığı durum, cilt rengimi düzeltmesi, cildimi sıkılaştırması ve pürüzsüzleştirmesi. Bu mucize kremin hayli iddialı yeni serumunun içinde neler mi var? İçeriğindeki deniz bitkisi Eryngium Martimim’un sap hücreleri, stres faktörüne karşı dayanıklı olması nedeniyle seçilmiş.



LA MER İKSİRİ



Uzay fizikçisi Dr. Max Huber’in, başına gelen talihsiz kaza sonucu kendisinde oluşan yanık yaralarını iyileştirmek için yarattığı Creme de La Mer, gerçekten yaradılışından gelen iyileştirme gücüyle, “ik-sir” ünvanını hakeden bir ürün. The Regenerating Serum’u kullandığınızda, daha ilk kullanımda cildin canlanmış göründüğünü fark ediyorsunuz. Sürekli kullanımdaysa çizgiler, kırışıklıklar ve açılmış gözenekler kaybolmaya başlıyor. Sürünce ne demek istediğimi anlarsınız. The Regenerating Ferment: Oldukça etkili deniz bitki sapı hücrelerini içeriyor.~


Buferment, cilde destekle cildin doğal yapısını ve bütünlüğünü yeniden yapılandırmasına yardım ediyor. Ayrıca cildin yaşlanmasına sebep olan dış etkenlere karşı bir koruyucu kalkan yaratıyor. The Marine Peptide Ferment: Bir çeşit deniz alg ve peptit kompleksi. Cildin görünümdeki sıkılaşmayı sağlayan, doğal kolajen üretiminin artmasını tetikleyen, çizgi ve kırışıkların azalmasına yardımcı olan işte bu ferment. Colloidal Gold: Bir çeşit iletken görevi görüyor. Cilde gözle görülür bir pürüzsüzlük ve sıkılık sağlıyor; cildi iritasyonlara karşı dayanıklı hale geliyor. Özellikle benim gibi havadaki, ortamdaki en ufak görünmeyen bir toza ya da başka bir şeye hemen kızararak tepki veren bir cildiniz varsa, farkı daha iyi anlıyorsunuz. Misket limonu çayı: Dr. Huber’in Crème de La Mer içeriğinde de kullandığı bir içerik ve mükemmel bir antioksidan. Başka ne söyleyebilirim ki, kullanınca bu serumun farkını fark edeceksiniz.



ETİKETLER
SON HABERLER

Dergide Bu Ay

ELLE Nisan Sayısı Çıktı!

ELLE Nisan Sayısı Çıktı!

Yeni sayımızın kapağında oyuncu Hazar Güçlü var.

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.