Suyun Sonsuz

Global ısınmanın yansıması olarak, su en değerli kaynak haline geldi.

ELLE ONLINE ELLE ONLINE 04 Ekim 2011
Suyun Sonsuz
Bu yal­nız­ca geç­miş­le de­ğil ge­le­cek­le de bağ­lan­tı­lı. Dün­ya­nın her kö­şe­sin­de bi­lim adam­la­rı, ya­kın ge­le­cek­te­ki hem


eko­no­mik hem de in­sa­ni bo­yut­lar­da­ki teh­li­ke­le­nin far­kın­da ol­duk­la­rı için ön­ce­lik­li ola­rak bu na­di­de ya­şam kay­na­ğı­nın


ko­run­ma­sı­nı he­def­li­yor­lar. Su, koz­me­tik dün­ya­sın­da da ay­nı de­re­ce­de ön­ce­li­ğe sa­hip. Çünkü cilt için ya­şam­sal ve nem


za­ma­nın ya­rat­tı­ğı ha­sar­la­ra kar­şı en et­ki­li ön­lem.



SU­YUN ÖZÜ: DÜN­YA



Dün­ya üze­rin­de bu­lu­nan su­yun ço­ğun­lu­ğu tuz­lu su­dan oluşuyor. Var­lı­ğı­mız için ge­rek­li olan tat­lı su ise ge­ze­ge­ni­mi­zin kay­nak­la­rı­nın yal­nız­ca %3'ünü oluş­tu­ruyor. Fark­lı kı­ta­lar­da, dü­zen­siz ola­rak da­ğıl­mış durumda ve yak­la­şık %2.5'i


ku­tup­lar­da­ki bu­zul­lar­da sak­lı. Sa­de­ce %0.5'i yer al­tın­da, ne­hir ve göl­ler­de akıyor. 1900'den bu ya­na tü­ke­tim do­kuz kat


art­mış durumda ve her yıl %2-3 ara­sında bu oran bü­yü­yor. Denk­lem son de­re­ce ba­sit, bir o ka­dar da tra­jik.





SU TA­ŞI­YI­CI VÜ­CUT


Do­kuz ayı­mı­zı, am­ni­yo­tik sı­vıy­la sar­ma­lan­mış ola­rak bir su ev­re­sin­de ge­çi­ri­yo­ruz. Su vü­cu­du­mu­zun %71'ini oluş­tu­ru­yor. Hid­ro­jen ve ok­si­jen mo­le­kül­le­ri­nin da­hil ol­ma­dı­ğı, tek bir kalp atı­şı­mız ya da tek bir ne­fe­si­miz da­hi yok. Or­gan­la­rı­mı­zın ço­ğu su­dan olu­şu­yor: Ka­nın %83'ü, ke­mik­le­rin %22'si, kas­la­rın %76'sı ve bey­nin %75'i su­dan iba­ret. Tü­müy­le “su­ya


ba­ğım­lı” var­lık­la­rız biz! Su, tıp­kı va­di­ler­den akar gi­bi, do­ku­la­ra nem ve­rir, hüc­re üre­ti­mi­ni sağ­la­ya­rak vü­cu­du can­lan­dı­rır, bir or­gan­dan di­ğe­ri­ne bil­gi ile­ti­mi için elek­trik akı­mı­nı yö­ne­tir ve tüm tok­sin­le­rin atıl­ma­sı­nı sağ­lar. Di­na­mik­tir, yo­rul­mak bil­mez ve vü­cu­dun her­ye­rin­de hiç dur­ma­dan do­la­nır. Ya­ni di­ye­bi­li­riz ki, biz baş­tan aşa­ğı tü­müy­le sı­vı­dan iba­re­tiz!


İn­sa­noğ­lu ne bü­yük bir pa­ra­doks­tur: Üç gün­den faz­la su­suz ya­şa­ya­maz.


Su­sa­dı­nız mı? Vü­cu­du­muz­da­ki su­yun %2'si­ni kay­bet­ti­ği­miz za­man su­sa­rız. Bu de­mek­tir ki, su­sa­dı­ğı­mı­zı his­set­me­yi


bek­le­me­den iç­me­li­yiz! Her gün vü­cut iki lit­re su kay­be­der. Ter­le (0,5 lit­re), ne­fes­le (0,5 lit­re) ve dış­kıy­la (1 lit­re). Bi­zim bu açı­ğı ka­pat­mak için her gün dü­zen­li ola­rak bes­len­me­miz ge­re­kir. Özel­lik­le de spor ya­par­ken, sı­cak ha­va­lar­da ve ya­şı­mız iler­le­dik­çe. 2 m2'lik cil­di­miz vü­cu­du­muz­da­ki su­yun %20'si­ni için­de ba­rın­dı­rır ki, bu­nun %80'i der­mis­te­dir. Cil­din es­nek­li­ği, yu­mu­şak­lı­ğı ve zin­de­li­ği tü­müy­le su­ya ba­ğım­lı­dır, su cil­din do­ğal genç­li­ği­ni ko­rur. Yüz, vü­cu­dun en faz­la açık­ta ka­lan ve otuz­dan faz­la ka­sıy­la de­ği­şi­me en mü­sa­it böl­ge­si­dir. Ya­şın en ya­kın ta­nı­ğı­dır ve yar­gı­la­yan ha­kim de ay­na­lar­dır. 20'li


yaş­lar­dan son­ra, cil­din te­mel ya­pı­sı de­ği­şir. Git gi­de mat­la­şır ve cilt es­nek­li­ği­ni kay­bet­me­ye baş­lar.


Da­ha ku­ru bir ha­le ge­lir. El­li yaş­la bir­lik­te, cil­din su içe­ri­ği ya­rı ya­rı­ya aza­lır. Der­mis­te­ki su se­vi­ye­le­ri ye­ter­siz ol­du­ğun­da, tüm hüc­re bi­yo­me­ka­niz­ma­sı blo­ke olur. Tıp­kı uzun sü­re yağ­mur­dan mah­rum ka­lan bir bit­ki­nin yap­ra­ğı gi­bi, cil­di­miz de vü­cu­du­mu­zun su­suz­luk se­vi­ye­si­ni yan­sı­tır. Tıp­kı ha­ya­tın mu­ha­fı­zı gi­bi­dir! Ta­bii ki ça­buk dav­ra­nıp doğ­ru ön­lem­le­ri


al­ma­dı­ğı­nız tak­dir­de! Cil­de ih­ti­ya­cı olan tüm su­yu sağ­la­ma­dı­ğı­nız ve ken­di kay­nak­la­rı­nı da­ha iyi kul­lan­ma­sı­na yar­dım


et­me­di­ği­niz tak­dir­de. Na­sıl mı? Akıl­lı­ca nem te­da­vi­le­ri uy­gu­la­ya­rak el­bet­te. Bu te­da­vi­ler özel ajan­lar­la cil­din üst ta­ba­ka­sı­nı nem­len­di­rir ve anın­da ra­hat­la­ma ve es­nek­lik ve sağ­lık­lı bir ay­dın­lık sağ­lar.


Epi­der­mis­te do­ğal ola­rak bu­lu­nan su­yu tu­tar. Böy­le­ce cil­di ku­ru­lu­ğa, iri­tas­yo­na ve di­renç­siz­li­ğe kar­şı ko­rur. Shi­sei­do


Araş­tır­ma La­bo­ra­tu­var­la­rı­nın 2000 yı­lın­da yap­tı­ğı araş­tır­ma nem­len­dir­me­de anah­tar rol oy­na­yan der­mal ve epi­der­mal


bir­le­şi­mi he­def ala­rak cil­din ken­di­ni nem­len­dir­me sis­te­mi­ni ha­re­ke­te ge­çir­me­yi öne­ri­yor. Ne za­man? İh­ti­ya­cı­nı ilk


his­set­me­ye baş­la­dı­ğı­nız yaş­tan iti­ba­ren. 10 ve­ya 20 yıl son­ra­sın­da sa­hip ol­ma­yı is­te­ye­ce­ği­niz yü­zü ha­zır­lar­ken, ön­lem


al­ma­nın anın­da çö­züm üret­mek an­la­mı­na gel­di­ği yaş­ta. Ya­ni 30 ya­şın­da! 30 ya­şın­da­ki ka­dın­lar tüm ümit­le­ri kris­ta­li­ze eder­ler, so­rum­lu­luk­la­ra odak­la­nır­lar, tüm ener­ji­le­ri­ni ya­şam­la­rı­nı bi­çim­len­dir­me­ye adar­lar ve ce­sa­ret ve gü­zel­lik­le


ışıl­dar­lar. Sos­yal ve ki­şi­sel ya­şam­la­rı­nın mer­ke­zin­de­dir­ler.


~


EŞ­SİZ BİR KA­DIN


Otuz yaş, ter­cih­le­rin ve ka­rar al­ma­nın ya­şı­dır, bu ter­cih­ler ge­le­ce­ğin bü­yük bir bö­lü­mü­nü oluş­tur­mak­ta ha­ya­ti önem ta­şır. Baş­lan­gıç ola­rak, bir ka­ri­yer ter­ci­hin­de bu­lun­mak, bir­lik­te ilk ço­cu­ğa sa­hip olu­na­cak bir eş seç­mek gi­bi... Ka­dın­lar


ço­cuk­la­rı­nı bü­yük bir şev­kat­le se­ver­ken, ay­nı za­man­da ka­ri­yer­le­ri­ni de sür­dü­rür­ler. Ve ya­tı­rım­lar­la il­gi­li ter­cih­ler­de 30 yaş, in­san­la­rın ilk mülk­le­ri­ne sa­hip ol­duk­la­rı or­ta­la­ma yaş­tır. Gün­ler as­la tü­müy­le ge­liş­mek için ye­ter­li gel­mez. Sos­yal ya­şam, ai­le, ar­ka­daş­lık­lar ve ka­ri­yer ko­nu­sun­da ise 30 yaş, san­ki hiç yo­rul­mak bil­me­yen bir or­kes­tra şe­fi ol­mak gi­bi­dir!


Av­ru­pa­lı­la­rın %76'sı kent­ler­de ya­şar. Ço­ğu ak­ti­vi­te­ler şe­hir­ler­le bağ­lan­tı­lı­dır. Do­lu do­lu ge­çen bir ya­şa­mın hi­pe­rak­tif rit­mi ve ay­nı za­man­da çev­re­sel stres, mo­dern ka­dın kah­ra­ma­nı­mı­zın ruh­sal du­ru­mu­na, si­nir­le­ri­ne ve cil­di­ne ağır bir yük


oluş­tu­rur.


So­nuç? Yük­sek doz­lar­da tek­rar et­ti­ğin­de hüc­re­le­rin er­ken yaş­lan­ma­sı­na ne­den olan ok­si­das­yon re­ak­si­yon­la­rı­nı te­tik­le­yen ser­best ra­di­kal­le­re bağ­lı ola­rak, si­nir­sel di­renç ve hüc­re­ler­de yıp­ran­ma. Ay­rı­ca, bi­yo­lo­jik saa­ti olum­suz et­ki­le­yen kı­sa


ge­ce­le­ri de unut­ma­mak ge­rek. Be­bek he­men he­men bü­tün vak­ti alı­yor ve be­bek uyu­duk­tan son­ra kim­bi­lir kaç şir­ket


ra­po­ru ha­zır­lan­dı. Uy­ku üze­ri­ne ya­pı­lan araş­tır­ma­lar, mak­si­mum cilt ona­rı­mı­nın ge­ce­le­ri ger­çek­leş­ti­ği­ni ve cil­din


can­lan­dı­ğı­nı ka­nıt­la­mış­tır. Hüc­re bö­lün­me­si en üst se­vi­ye­ye ge­ce 01:00'de ula­şır. İyi bir ge­ce uy­ku­su­nun ar­dın­dan son


de­re­ce can­lan­mış gö­rün­dü­ğü­nü­ze şaş­ma­mak ge­rek!


Cilt öy­le­si­ne has­sas ki, ay­dın­lık bir yüz ve muh­te­şem bir cilt ola­ğa­nüs­tü bir in­te­rak­tif rek­lam ara­cı­dır. Yüz dai­ma gö­rü­nür du­rum­da­dır; ruh ha­li, sağ­lık ve ay­nı za­man­da çev­re­sel et­ki­ler hak­kın­da ipuç­la­rı ve­rir. Cil­di­miz için ze­ki ta­nı­mı­nı


kul­la­na­bi­lir mi­yiz? Evet, çün­kü cilt be­yin ile ay­nı em­bri­yo­nik do­ku­dan (ek­tob­last) mey­da­na gel­mek­te­dir. Her iki or­gan da yir­mi­dört sa­at bo­yun­ca bir “özel hat” ile ile­ti­şim ku­rar­lar – si­nir uç­la­rı­nın ola­ğa­nüs­tü elek­trik ağı ile. Evet, son de­re­ce sı­ra dı­şı, an­cak as­la yo­rul­mak bil­mez. Cilt 30 ya­şın­day­ken 20 ya­şın­da­ki gi­bi gö­rü­nü­yor ol­sa bi­le, yi­ne de yor­gun­luk be­lir­ti­le­ri gös­te­re­bi­lir.





EN­DİŞE­NİN İLK İZ­LE­Rİ


Kı­rı­şık­lık­lar? Bu ke­li­me­yi as­la 30 ya­şın­da kul­lan­maz­sı­nız, ilk mi­mik çiz­gi­le­ri cil­din en in­ce ol­du­ğu yer olan göz çev­re­sin­de oluş­ma­ya baş­la­mış ol­sa bi­le. Yi­ne de, yüz­de or­ta­ya çık­tı­ğı göz­le­nen kü­çük de­ği­şim­ler en­di­şe­ye ne­den olur. “Cil­dim iki-üç yıl ön­ce­si­ne gö­re sı­kı­lı­ğı­nı kay­bet­miş gi­bi gö­rü­nü­yor”, “Ye­te­rin­ce uyu­ma­dı­ğım­da, göz­le­ri­min çev­re­sin­de çiz­gi­ler olu­şu­yor”, “Her gün ay­na­da cil­di­min can­sız ol­du­ğu­nu gö­rü­yo­rum.” Bun­lar der­ma­to­log­la­rın genç ka­dın­lar­dan duy­du­ğu şi­ka­yet­ler. Cilt­le­ri­ni ar­tık da­ha az ku­sur­suz his­se­di­yor­lar, an­cak mak­yaj hi­le­le­ri­ne baş­vur­mak is­te­mi­yor­lar. Be­lir­li cilt prob­lem­le­ri­ni, ya­ni ge­nel ola­rak ku­ru­luk, ger­gin­lik ve can­sız­lı­ğı he­def alan, ko­lay ve pra­tik cilt ba­kım te­da­vi­le­ri ve ürün­le­ri is­ti­yor­lar. Cilt her 10 yıl­da ka­lın­lı­ğın­dan yüz­de 6 kay­be­der. Şu an­da gö­rün­mez ol­sa bi­le, ge­ne­tik yaş­lan­ma 20 ya­şın­dan iti­ba­ren baş­la­ya­cak şe­kil­de prog­ram­lan­mış­tır. Cilt­te in­cel­me baş­lar, çün­kü ba­zal zar (der­mis ve epi­der­mis ara­sın­da­ki bağ­lan­tı) bo­zul­ma­ya ba?­lar. Git­tik­çe ku­rur, hi­ya­lü­ro­nik asit se­vi­ye­le­ri gi­de­rek aza­lır.


Es­nek­li­ği­ni kay­bet­me­ye baş­lar, sı­kı­lık ve es­nek­li­ği sağ­la­yan ko­la­jen ve elas­ti­sin lif­le­ri gi­de­rek güç­le­ri­ni kay­be­der. Son


ola­rak, ok­si­das­yo­na bağ­lı ola­rak, cilt tıp­kı di­ğer or­gan­lar gi­bi, “pas��lan­ma­ya” baş­lar, koş­tur­ma­ca­lı bir ya­şan­tı­nız var­sa,


ye­te­rin­ce uyu­mu­yor­sa­nız, ha­va kir­li­li­ği, si­ga­ra du­ma­nı, UV ışın­la­rı ve stre­se ma­ruz ka­lı­yor­sa­nız ve ta­bii ki cil­di­niz


ye­te­rin­ce nem ala­mı­yor­sa bu du­rum da­ha da hız­lı mey­da­na ge­lir. Ama ha­la umut var!



İYİ CİLT İYİ ALIŞ­KAN­LIK­LAR GE­REK­Tİ­RİR



Siz­ce de her­kes fark­lı yaş­lan­mı­yor mu? As­lın­da bu ar­tık gü­nü­müz­de çok da doğ­ru sa­yıl­maz. Her ne ka­dar hüc­re­le­ri­mi­zin DNA'sı­nı kon­trol ede­me­sek de, iyi ön­lem­ler ala­rak yaş­lan­ma­yı mi­ni­mi­ze ede­bi­li­riz, hat­ta her gün dü­zen­li ola­rak doğ­ru cilt ba­kı­mı ürün­le­ri kul­la­na­rak yaş­lan­ma sü­re­ci­ni ya­vaş­la­ta­bi­li­riz bi­le. Baş­lan­gıç ola­rak, nem­len­di­ri­ci ba­kım ürün­le­ri


kul­la­na­rak. Düş­man­la­rı­nı­zı ta­nı­mak­ta da ya­rar var. Gü­ne­şe ma­ruz kal­mak cil­din en cid­di teh­dit­le­rin­den ol­sa da, as­lın­da ka­çı­nıl­ma­sı en ko­lay ola­nı­dır. UVB ışın­la­rı cil­di ku­ru­tur ve za­rar ve­rir­ken, UVA ışın­la­rı da­ha de­rin­le­re ine­rek, ser­best


ra­di­kal­le­rin oluş­ma­sı yo­luy­la er­ken yaş­ta elas­tin lif­le­ri­nin ona­rı­la­ma­ya­cak şe­kil­de “kı­rıl­ma­sı­na” ne­den olur. Cil­di~


he­li­oder­mi­den (gü­neş ışın­la­rın­dan kay­nak­la­nan er­ken yaş­lan­ma) ko­ru­mak de­mek, yü­zü göl­ge­de tut­mak ve yıl bo­yu gü­neş ko­ru­ma­sı kul­lan­mak an­la­mı­na gel­mek­te­dir. Pe­ki ya ha­va kir­li­li­ği? Ka­çı­nıl­ma­sı çok zor ol­sa da, en azın­dan si­ga­ra


du­ma­nın­dan ka­çı­na­bi­lir, da­ha dü­zen­li uyu­ya­bi­lir ve cil­di­ni­ze da­ha faz­la özen gös­te­re­bi­lir­si­niz.


Za­yıf nok­ta­la­rı­nı­zı ta­nı­yın! Bu­nun için yü­zü­nü­zü in­ce­le­me­niz ge­re­ki­yor. Ba­kı­ma ve ne­me en çok ih­ti­ya­cı olan böl­ge­le­ri


da­ha iyi he­def al­mak için oluş­mak­ta olan in­ce çiz­gi­le­ri oku­ma­yı öğ­re­nin. Ta­lep­kar, te­dir­gin, en­di­şe­li bi­ri mi­si­niz?


Kaş­la­rı­nı­zı çat­tık­ça ilk olu­şa­cak çiz­gi­ler kaş­la­rı­nız ara­sın­da ola­cak­tır. Çok mu gü­ler­si­niz? Kaz aya­ğı­na kar­şı ko­ru­mak için göz


ke­nar­la­rı­nı­za da­ha faz­la özen gös­ter­me­niz ge­re­kir. Me­rak­lı mı­sı­nız? Alın­da olu­şa­cak eni­ne çiz­gi­le­ri dik­kat edin. Göz


çev­re­niz­de ko­yu hal­ka­lar oluş­ma eği­li­mi mi var? Göz ka­pak­la­rı­nı­z en bü­yük ön­ce­li­ği­niz ol­ma­lı.


Tüm kü­çük cilt prob­lem­le­ri­niz için her gün ban­yo­nu­zda ko­lay ve he­de­fe odak­lı çö­züm­ler üre­te­bi­lir­si­niz.





İDEAL BİR CİLT BAKIMI
Aşa­ma 1:
Te­miz­le­me: Av­ru­pa pa­za­rın­da ye­ni­lik­çi bir va­ro­luş ile Shi­sei­do 60'lar­da ço­ğu Ja­pon ka­dı­nın uy­gu­la­dı­ğı cilt ba­kım alış­kan­lı­ğı­nın ön­cü­lü­ğü­nü yap­tı: Kö­pük te­miz­le­yi­ci­ler. Bu­gün Shi­sei­do The Skin­ca­re Ex­tra Gent­le Cle­an­sing Fo­am, fay­da sağ­la­ma ve na­rin­li­ğin mü­kem­mel den­ge­si­ni su­nu­yor. Ha­fif kö­pük hid­ro­li­pi­dik ta­ba­ka­yı ko­rur­ken yü­zü­nü­zü de­rin­le­me­si­ne te­miz­le­mek­te. Cle­an­sing Mas­sa­ge Brush ile kul­la­nıl­dı­ğın­da, mik­ro­do­la­şı­mı ha­re­ke­te ge­çi­ren na­rin bir ma­saj sa­ye­sin­de


sağ­lık­lı ve ay­dın­lık bir cilt sağ­lı­yor.





Aşa­ma 2: Den­ge­le­me: Ja­pon ka­dın­la­rın %90'ı den­ge­le­yi­ci los­yon kul­la­nır, aca­ba kaç Av­ru­pa­lı ka­dın ger­çek­ten bu­nun


nedeni­ni bi­lir? Te­miz­le­me­nin ar­dın­dan ve nem­len­di­ri­ci­den ön­ce, bu önem­li aşa­ma, hij­yen ve cilt ba­kı­mı ara­sın­da­ki sı­nı­rı be­lir­ler. Shi­sei­do The Skin­ca­re Hydro-Nou­ris­hing Sof­te­ner ha­fif bir en­zi­ma­tik soy­ma iş­le­miy­le yu­mu­şat­ma özel­li­ği­nin


fay­da­la­rı­nı bir­leş­ti­rir. Tüm Shi­sei­do den­ge­le­me los­yon­la­rı gi­bi cil­tin üst ta­ba­ka­sın­da mak­si­mum yu­mu­şak­lık sağ­lar ve


uy­gu­la­ma son­ra­sın­da cil­di ku­rut­maz. Böy­le­ce, den­ge­le­yi­ci los­yo­nun ar­dın­dan uy­gu­la­nan ba­kım ürün­le­ri­nin fay­da­lar en iyi şe­kil­de ve en doğ­ru mik­tar­da alı­nır.





Aşa­ma 3: Nem­len­dir­me: Nem­len­dir­me, “nor­mal” bir cil­din te­me­lin­de­ki esas ba­kım­dır. Gün­düz ve ge­ce kre­mi ay­rı­mı ilk ola­rak 30 ya­şın­da ya­pı­lır. Gün içe­ri­sin­de cilt çev­re­sel bir or­gan­dır, ge­ce ise kalp atış­la­rı ya­vaş­la­dı­ğın­da, fa­ali­yet­le­ri ve


bes­len­me ora­nı zir­ve­ye ula­şır. Do­la­yı­sıy­la, gün­düz ve ge­ce dö­nem­le­rin­de­ki ih­ti­yaç­la­rı fark­lı­dır. Bu ne­den­le, Shi­sei­do The Skin­ca­re Day Mo­is­tu­re Pro­tec­ti­on cil­din nem* ih­ti­yaç­la­rı­nı he­def alır ve cil­di UV ışın­la­rı­nın ha­sar ve­ri­ci et­ki­le­ri­ne kar­şı


ko­rur. The Night Mo­is­tu­re Rec­har­ge ise, nem ver­me­nin ya­nı sı­ra, cil­din do­ku­su üze­rin­de et­ki­li olan bes­le­yi­ci içe­rik­ler


sağ­lar. Tüm bu ba­kım ürün­le­ri aro­ma­ko­lo­jik par­füm ile for­mü­le edil­miş­tir. Ürün­le­rin uy­gu­lan­ma­dan ön­ce par­füm for­mü­lü­nün et­ki­le­ri­ni art­tır­mak için avuç için­de ha­fif­çe ısı­tıl­ma­sı tav­si­ye edil­mek­te­dir.



SHISEIDO UZMANINDAN DOĞRU VE YANLIŞLAR



Cildinizin gerçekten neye ihtiyacı olduğunu bilmek ve ideal cilt bakımınızı belirlemek kolay değildir. Öncelikle genel olarak yanlış bilinen hususları düzeltmekte fayda var.





“İyi nemlendirilmiş bir cilt daha güçlüdür”


Doğru. Çünkü cilt bariyeri böylece maksimum koruma sağlayabilir. Cildin tüm nemini, esnekliğini ve sağlığını korumasına izin verir. Ciltteki direnç kaybını ve hatta dış etmenlerden kaynaklanan alerjileri hafifletir.





“İyi nemlendirilmiş bir cilt daha genç görünür”


Doğru. Mekanik bir süreç sonucunda, cilt bariyerinde su tutulmasını sağlayan içerikler cildin su ile dolgunlaşmasını sağlar. Ayrıca içerikler bazal zarda etkisini gösterdiğinde bir onarma süreci oluşur.


~
“Nemlendirici krem kullanılması gereken ilk anti-aging ürünüdür”



Doğru. İlk olarak, cildi anında yumuşattığı ve nemle doldurduğu için. Çünkü cildin kendi nemini üretme mekanizmasını harekete geçirmesine yardım eder, bu da cildimizin hücre ömrü için hayati bir unsurdur.





“Nemlendirici krem nemli cilde uygulandığında daha iyi nüfuz eder”


Hem doğru, hem yanlış. Epidermis bir dengeleyici losyon kullanıldıktan sonra daha geçirgen olur, ancak su uygulandığında aynı şey söz konusu değildir.



“Dengeleyici losyonlar gerçek birer bakım ürünüdür”



Doğru, ancak Avrupa'da bir çok kadın dengeleyici losyonların makyaj temizleme için kullanıldığına inanıyor. Shiseido losyon, ciltte soyma işlemi yapan ve cildi dengeleyen, kendi açısından bir cilt bakım ürünüdür. Sonrasında uygulanan kremlerin etkisini ideal seviyeye çıkarır. Japonya'da günlük bakım kürlerinin vazgeçilmez bir aşamasıdır ve yoğun faydaları vardır. Hydro-Nourishing Softener doğal soyma işlemini harekete geçirirken nemlendirici bileşeniyle cildin üst tabakasına bolca nüfuz eder. Mükemmel derecede rahatlamış olan cilt, takip eden tüm bakım ürünlerinden maksimum etkiyi alır.





“Gece kremi kullanmak gereksizdir”


Yanlış. Ancak bir gece kremi gün boyu hasara uğramış cilt dokusunun “onarılmasına” yardımcı olabilir. Böylece uyandığınızda tümüyle taze bir görünüme sahip olursunuz!





“Yağlı cildin de nemlendirilmeye ihtiyacı vardır”


Doğru. Uygun nemlendirme, yağlı cilde sahip kişilerin göz çevresi ve elmacık kemiklerinde kuruluktan dolayı sıklıkla karşılaştığı problemleri ortadan kaldırır. Cildin dengesini geri kazanmasına yardımcı olur. Uygun olmayan ürünler genellikle sebum üretimini tetikler.





“Makyaj temizleyici losyonlar köpük temizleyicilere göre cilt üzerinde daha hassastır”


Doğru ve yanlış. Bu iki aşama arasındaki farkı ayırt edebilmek önemlidir. İkisinin görevleri farklıdır ve aslında birbirlerini tamamlarlar. Makyaj temizleyici makyajı çıkarmak için zorunlu bir aşamadır. Yağ bazlı olan ve suyla dururlanabilen Rinse-Off Cleansing Gel, tüm makyaj kalıntılarını yok eder. İdeal olarak, biz gece Extra Cleansing Foam da kullanılmasını tavsiye ediyoruz, vakti olmayanlar bu ürünü duşta bile kullanabilirler. Makyaj yapmayan kadınların tabii ki yalnızca Extra Cleansing Foam kullanması yeterlidir.



“Göz çevresi için özel bir ürün kullanmak gerekir”



Doğru. Çünkü göz kapaklarındaki epidermis dört kat daha ince ve hassastır. Aynı zamanda daha hareketli bir bölgedir ve yaşlanma etkilerine karşı daha hassastır. Son olarak, göze yakınlığı en üst derecede hassas formüller gerektirir. Göz çevresi, koyu halkalar, torbalanma ve ince çizgiler gibi bir çok farklı problemin görüldüğü bir noktadır. Shiseido The Skincare serisi hassas göz bölgesi için ideal koşulları sağlamak amacıyla Eye Moisture Recharge ürününü sunar.





“Cilt uygulanmakta olan kremden bıktığında, krem daha az etki göstermeye başlar”


Bir ürünün uzun süreli olarak kullanıldığında daha az etki gösterdiğini kanıtlayan bir araştırma bulunmamaktadır. Buna rağmen, cildin verdiği sinyallere dikkat etmeniz gerekir. Aşırı stres veya yorgunluk, normal cilt bakımının yanında özel bir bakım gerekmesine neden olabilir. Haftada bir veya iki kez kullanılacak Purifying Mask cildin mat görünümü yerine sağlıklı bir parlaklık verirken, Moisture Relaxing Mask ise yorgun görünen cilde enerji vererek sıkılık sağlayacaktır.





“30 yaşına gelindiğinde, 20'li yaşlarda kullanılan kremden daha fazla nem verecek bir krem kullanılması gerekir”


Doğru. Özellikle de cildinizde bazen matlık sorunu oluşuyorsa ya da cildinizin daha kuru ve belirli bölgelerde pul pul olduğunu hissediyorsanız ve göz çevrenizde ince çizgiler oluşmaya başlamışsa. Yaşlanma geri döndürülemez bir oluşumdur ve 20'li yaşlarda başlar. 30 yaşına gelindiğinde, cildinizde oluşmuş hasarların ilk işaretlerine karşı harekete geçme zamanıdır ve bu anlamda ilk hasar nem kalitesinde düşme olarak ortaya çıkar. Yuzu çekirdeği özü sayesinde, Shiseido The Skincare bakım serisi, nem kalitesini ve miktarını artırabilmeniz için nem mekanizmasını hedef almanızı, böylece 30 yaşındayken de 20 yaşındaki kadar canlı bir cilde sahip olmanızı sağlar.

SON HABERLER

Dergide Bu Ay

ELLE Nisan Sayısı Çıktı!

ELLE Nisan Sayısı Çıktı!

Yeni sayımızın kapağında oyuncu Hazar Güçlü var.

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.