Chanel kızı Lıly!

Karl Lagerfeld Objektiflerine Poz Verdi

ELLE ONLINE ELLE ONLINE 23 Şubat 2013
Chanel kızı Lıly!
Simsiyah saçları, bronzlaşmış teni ve minyon bedeniyle kendinden büyük topuklularla öne doğru adım atıyor. Ama ayakkabıların üzerinde doğru düzgün duramıyor olması 24 yaşındaki genç şarkıcının hiç ama hiç umurunda değil. Çünkü onun birkaç dakika sonra Chanel'in tasarımcısı Karl Lagerfeld ve ELLE dergisiyle özel bir fotoğraf çekim için randevusu var! Kısacası Chanel'in “Coco Cocoon” adlı koleksiyonunun yeni yüzü olarak seçilen Lily Allen, kraliçesini taçlandıran bu marka için objektif karşısına geçmeye hazırlanıyor. Böylece o da Nicole Kidman, Keira Knightley ve Vanessa Paradis gibi ünlülerin izinden gidiyor... Karl Lagerfeld'in aklını çelmeyi başaran asi İngiliz şarkıcıyla buluşması Chanel'in Rue Cambon'daki mağazasında gerçekleşiyor. 2006 yılından beri tasarımcının aklında olan şarkıcı o yıldan beri tasarımcı tarafından markanın defilelerine konu kolarak davet edildi. Şarkıcı, Chanel markasının ona sunduğu teklif karşısında ne kadar heyecanlandığını anlatıyor: “Chanel bana, yüzü olmak konusunda teklif getirdiğinde gerçekten çok şaşırmıştım” diyerek kahkahalar atıyor Karl'ın fotoğraf stüdyosundaki koltuğunda otururken ve ekliyor, “Tam anlamıyla şok geçirmiştim. ~Tam olarak kesinleşinceye kadar da kimseye söylemek istemiyordum çünkü çok büyük bir haberdi Chanel'in beni seçmesi. Bence böylesine bir markanın benim gibi bir kızı seçmesi gerçekten çok önemli, çünkü ben kimseye benzemeye çalışan biri değilim. Neysem oyum!” Bütün bunları markanın efsanevi tasarımcısı da onaylıyor. “Lily Allen'ın müthiş eğlenceli bir yanı var. O kimseye benzemiyor” diyor.Tam üç sene içinde, İngiliz komedyen Keith Allen ve film yapımcısı Alison Owen'in kızı Lily, internette MySpace'te kendini tanıttı, yüz binlerce insana ulaşarak ünlü bir yıldız haline geldi. Tabii moda alanında düşünürsek 50'li yıllardan esinlenen parti elbiseleriyle de bir ikon haline geldi. Yeni çıkardığı “It's not me, it's you” albümüyle kendinde ve gardırobunda değişiklikler yapan Lily artık yakın arkadaşı Kate Moss'vari bir kahküle sahip... Ve daha klasik çizgilerde giyiniyor. Acaba genç şarkıcıdaki bu değişikliği Karl'ın bir yorumuna borçlu olabilir miyiz? Bu fikri tamamıyla reddediyor. “Karl'ın bendeki değişiklikle hiçbir alakası yok! Zayıfladım, çünkü turnedeyim ve çok yoruluyorum. Bu turneler gerçek anlamda kilo verdiriyor. Muhtemelen biraz zayıflamış olmam dolayısıyla, kendime güvenim arttı ve kıyafetlerimi değiştirdim. Daha iddialı giyiniyorum. Ama özel bir stil danışmanım yok. Gardırobum benimle beraber her yeri dolaşıyor. Her yerde bir şeylerim kalıyor, yenileri ekleniyor, konserler, davetler için farklı kıyafetlerim oluyor.


~Nerede nasıl görünmem gerektiğiyle alakalı birşey bu.” Onun örnek aldığı biri mi? Örnek aldığı birisi herhalde yok... Ya da belki Chloe Sevigny'yi örnek alıyor olabilir. Moda konusundaki takıntısı mı? “Benim moda konusundaki tek takıntım çantalar ve ayakkabılar. Belki 200 adet ayakkabım var. En sevdiklerim Louboutin'lerim, YSL ve Chanel ayakkabılarım. Ayakkabılarımın fotoğraflarını çekip onları kutuya kaldırınca fotoğrafları kutuya yapıştırıyorum, böylece içinde ne olduğunu anlıyorum. Giymediğim ayakkabılarımı da ya arkadaşlarıma veya kız kardeşime, ya da derneklere veriyorum. Çanta konusundaysa en sevdiğim marka tabii ki de Chanel. Renkli bir Chanel'im vardı, geçenlerde bir partide takmıştım. Yanlışlıkla mumların olduğu bir bölümde bırakmışım çantayı, alev aldı” diye üzülerek anlatıyor şarkıcı. Telefonu çalıyor. Telefonun ucundaki ses, kızını merak eden annesi. Annesine bir röportajın ortasında olduğunu söyleyen Lily telefonu kapatıyor. Sonrasında aksanından İngiliz olduğu anlaşılan asistanı geliyor ve kendini tanıtıyor. Bir başka asistan beliriyor ve sözümüzü kesiyor. Lily ayağa kalkıyor çıplak ayaklarla, asistanlarıyla konuşabilmek için bizden biraz ara vermemizi ricaediyor. Ara ara kıs kıs gülen şarkıcı, bazen de sabahın erken saatlerinde başlamış olan çekim ve röportajdan dolayı esniyor. Bir pop starın gerçek hayatını görüyoruz önümüzde. Lily; aşkları, çılgın partileri, depresif günleri,


~Elton John ve Katy Perry gibi ünlülerle arasındaki polemikler derken basın tarafından takip edilen bir isim haline geldi. “Çok ilginç, gerçek üstü bir dünyada yaşıyoruz” diyor Lily. Acaba normal yaşamayı, tanınmamayı hiç özlemiyor mu? “Hayır, hiç özlemiyorum!” diyor. Bir Lily klasiği olarak Lily, yeniden kendinden oldukça yaşlı bir erkeğe aşık oldu. Neden daha olgun erkekleri sevdiğini soruyoruz. Koskocaman gözlerini açıyor ve kahkaha atarak cevaplıyor sorumuzu: “Asıl onlar beni seviyor!” Acaba bu çılgın kız gerçek hayatta da şarkılarında olduğu gibi sevgilileriyle ve hayatın kendisiyle dalga geçiyor mu? “Evet, galiba!” diyor ve ekliyor, “Ben kontrolsüz olmayı çok seviyorum. Ama erkeklerin ilgisinin üzerimde olması da hoşuma gidiyor. Onların limitlerini zorlamalarını görmeyi seviyorum doğrusu.”Karl sarayında herkes harekete geçiyor çünkü çekim başlıyor. Karl fotoğrafçılığı üstleniyor ve Lily, Rue de L'ille'de baştan aşağı Chanel kıyafetlerle müthi? pozlar veriyor. Karl bir asistan ordusuyla birlikte, profesyonel bir moda çekiminin tüm kurallarını uygulayarak Lily'yi yönlendiriyor. Işıldayan kız yırtıcı ve cazibeli bir kadına dönüşüyor adeta. Lily'nin değişimi sonucunda onu tanıyamayan insanlar, geçerken cep telefonlarını çıkartıp Karl'ı çekiyorlar fakat Lily'yi umursamıyorlar.


~Böylece Paris sokaklarında oldukça alışılagelmiş bir durum yaşanıyor. Çekim boyunca fazla konuşmayan iki yıldız da kendileri hakkında ortak birkaç nokta keşfediyorlar. Her ikisi de kendini tamamen kontrol edebiliyor. Kanıtı mı? Lily'den sert demeçler alabilmek için sevmediğini bildiğimiz Katy Perry ve Lady Gaga'yla bir asansörde kalmış olsa hangisini önce boğazlamak isteyeceğini soruyoruz. Her iki ismi de sevmemesine rağmen gayet kontrollü bir biçimde,“Hiçbirini boğazlamam. Lady Gaga'nın oldukça ilginç biri olduğuna inanıyorum. Biraz sahte olsa da enteresan. Katy Perry'yse bence çizgi film müziği yapıyor” diyor. Endişeye kapılıyoruz, acaba Chanel'in yüzü olan Lily bundan sonra hep böyle politik cevaplar mı verecek diye. Gülüyor, “Ben her daim politiğimdir. Zaten kötü konuşmam ve davranmam. Dolayısıyla bunun bir haber değeri yok” diyor. Karl'la Lily arasındaki bir diğer benzerlik de her ikisininde sanat aşkı. “Bence ben fazlasıyla çalıştım. Bunun kar?ılığında da kendim için bir ev, bir köpek, güzel tablolar ve kıyafetler aldım. Benimle aynı yaşta olan birçok kişiden daha şanslı hissediyorum kendimi. İngiltere'de işsizler 2.4 milyon kişiye ulaştı. Bunların çoğu genç. Herkesin gelecek kaygısı var. Nasıl ve nerede yaşayacakları hakkında birçok endişeleri var. Benim bir evim var artık, bu da bana yeter! Sonrasına bakarız” diyor Lily. Lily, düzenli gelire sahip bir ailede doğmuş olmakla zaten şanslıydı.


~Babasının arkadaşı olan Joe Strummer'la çocukluğunda oyun oynayan yıldız, birçok şöhretle bir araya gelirdi. “Komik bir dünyada doğdum. Annem ve babam Bob Geldof, PaulaYates gibi isimlerle arkadaşlık ediyorlardı. Çocuktum tabii, onlarla ciddi sohbetler etmektense oyun oynamaya çalışırdım. Bu ünlü isimlere insanların ayrıcalıklı davranışlarını gördükçe, bende de ünlü olma isteği başladı çünkü ünlülere çok daha nazik davranıyordu herkes. Okulu bıraktığımda, çalışabilecek kadar donanımlı olmadığımı ve fazla bir şey de yapamayacağımı anladım. Dolayısıyla, en iyi yapabildiğim şey şarkı söylemekti. Ben de böylece bu yola baş koydum” diyor gülerek. Bir anda çantasının içine elini daldırıyor ve bir paket sigara arıyor. Böylece çantasında neler olduğunu da öğrenmiş oluyoruz:“ şampuan, alerji ilaçlarım, arabamın anahtarı, ruj ve sigara var çantamda. Pudram çantamın içinde kırıldı, dolayısıyla herşey pudrayla kaplı şu an. Çok güzel, değil mi?” diyor. Evet, tambir Lily Allen hareketi.



ETİKETLER
SON HABERLER

Dergide Bu Ay

ELLE Mart Sayısı Çıktı!

ELLE Mart Sayısı Çıktı!

Baharı Hande Erçel ile karşılıyoruz.

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.