Gezgin Sanat

Gezgin Sanat

ELLE ONLINE ELLE ONLINE 29 Nisan 2010
Gezgin Sanat
Minibüs AKM’nin önünden saat 19.30’da kalkıyor. Yağmur, kar, tipi, sıcak demeden, mesela bu kez Kemerburgaz’a yolculuk. Bu bir seyirci otobüsü. Oyuncularda sizinle aynı serviste. Farkındaysanız, oyun daha orada başlıyor. Değilseniz, köyün Arnavut kaldırımı taşlı ara yollarından geçerek, sizi ormanın kıyısında indirdikleri patikada. Oradan gelen bir rehberle birazdan büyük hangara gideceksiniz. Belki... Henüz başınıza neler geleceğini bilmiyorsunuz. Bir ihtimal, insan boyunda manivelalar, metrelerce uzunluktan aşağı sarkan kalın halatlar ve marangoz kalasları arasında izleyeceksiniz oyunu. Belki bir metin var, belki de performans doğaçlama gerçekleşecek. Işık, oyuncular, sahne... Her şey her an değişebilir. Ne olacaksa bir saat içinde olup bitecek. Sonra minibüs yanaşacak tekrar kapıya. Sizi şehre bırakacak. Belki... Kim bilir, belki de oradan başka bir oyuna götürecek. İşte son yıllarda işlek caddelerde, kallavi sanat galerilerinde, mahalle pazarlarında, hatta lüks alışveriş merkezlerinde görmeye başladığımız vurkaç sanat performanslarından bir kaçı. ~“Vur kaç” dediğime bakmayın.Böyle okuyunca garip gelmiyor; performansa maruz kalın, öyle konuşalım. Neredeyse altı yıl önce Londra’ya Frieze Art Fair için yaptığım seyahat sırasında Regent’s Park’ta gezinirken, “con temporary! contemporary!” diye çığlık atarak etrafımda dönen aşırı makyajlı, balo kıyafetli adam (yoo, sanatçı demeliydim) yüzünden nasıl aşalladığımı hatırlıyorum da, şimdi bu “sanatsal saldırı”ya alışkın olmayan yurdum insanlarının halini, görmüş geçirmiş insanların istihzai tebessümüyle izlerken sadistçe bir zevk alıyorum.


HAREKETLİ SANAT


“Rem Dans Proj Topluluğu” 2001’de dansçı, koreograf ve eğitmen Tuğçe Tuna tarafından kurulmuş bir “disiplinler arası çağdaş dans ~ performans proje topluluğu”.2009’da İstanbul Gösteri Sanatları Geliştirme Derneği'ni açmış olan sanatçı, projelerin hayata geçmesinde gereken tüm yaratıcılık ve araştırma disiplinlerine, dış mekanlar gibi farklı sunum şekillerine ve her tür “beden, fikir, mekan” yaklaşımına açık. Son performansları “Vertigo” bedenin beyin ve yer çekimiyle olan ilişkisini araştırıyor. Topluluk, Fransız Kültür Merkezi'nde 19 Şubat’ta; “EKO. atlama”yla Süzer Plaza/Tiyatro MAAN’da Şubat, Mart ve Nisan’da olacak. Mart’tan itibaren ENKA Sahnesi’nde “Farklı Bedenlerle Dans” ismiyle, kadrosunda fiziksel engelli ve profesyonel dansçıların yer aldığı eserlerini sahneleyecekler. Turnelere de hazırlanıyorlar. Nisan ayındaki yeni dış mekan projesi “Islak Hacim”, İKSV 17.Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali’nde sergilenecek. Rem Dans Stüdyo'da atölyelerde başlamak üzere.


 www.remdance.blogspot.com


www.remdance.com


~ TUĞÇE TUNA KİMDİR?


Bedenin, zamanın ve mekanın değişken enstrümanlar olarak kullanıldığı sokak sanatının ve “performing art”ın Türkiye’deki öncülerinden Tuğçe Tuna, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) Sosyal Bilimler Enstitüsü Sahne Sanatları Ana Sanat Dalına “sanatta yeterlik'  derecesiyle mezun. ‘93’den bu yana çeşitli ilginç ve ses getiren projelerle yurt içi ve dışındaki festivallerde dansçı, performans sanatçısı, koreograf ve eğitmen olarak yer alıyor. ‘96’dan beri MSGSÜ Devlet Konservatuarı Modern Dans Sanat Dalı’nda öğretim üyeliği de sürenTuğçe Tuna, 2002 sonrasında Avrupa’da çeşitli festivallerde ve dans akademilerinde koreograflık ve eğitmenliğe ağırlık vermiş. Beden, hafıza, mekanik denge, durum ve farkındalık üzerine son dönem araştırmalarını, yurtiçi ve dışı performansları çerçevesinde sürdürüyor. www.tunatugce.blogspot.com


~ VAKİT TAMAM BEYLER


Mekan: Garaj istanbul (şimdilik)


T. S. Eliot’un ?iirlerinden yola çıkarak kurgulanan, belirsizliği seven, yine hareket odaklı bir gösteri bu. Metin ve hareketin etkileşim ve birleşim noktaları üzerine bir araştırma sürecinin ürünü olan eser, son derece “İngiliz” bir kaynaktan yola çıkıyor ama Türkiye’nin gerçeklerine dair yerel bir estetik de yakalıyor. Oyun, küresel ekonominin sonuçları ve felaket senaryolarıyla giderek korku filmi atmosferine bürünen dünyamızda, müdahale gücüyle araçları elinden alınmış bireyin elinde kalan tek şeyin korku olduğunu vurguluyor. Savaşlar ve doğal felaketlerle giderek benzeşen şehirler, aynılaşan yaşam biçimleri, kısaca bir tür kıyamet gibi geçirdiğimiz günümüz yaşamına gönderme yapan oyun, her şey yolundaymış gibi yaparak ve rutine sarılarak yok saymaya çalıştığımız dehşet duygusuna teslim olan çağımız insanını, kadınlar üzerinden anlatıyor. 24 Şubat  Çarşamba  20.30 ve 28 Şubat  Pazar 19.00’da.Tasarım ve Reji: Şule  Ateş, Hareket Yönetimi: Tuğba Özkul, Ses Tasarımı: Fatih Aydoğdu, Işık Tasarımı: Yüksel Aymaz. Oyuncular: Tülin Özen, Banu Çiçek Barutçugil, Tuğba Özkul, Birsen Karacan, Defne Erdur Bekdik. Süre: 55 dak.
~AN SİZİN



Yer: Kanyon (şimdilik)


Balkonlardan sarkıyor, merdivenlerde şarkı söylüyor, mağazalarda dans ederek etrafınızı sarıyor (dansa katılım şart; ruh ve beden için gereklidir), asansörde parti veriyor, siz tuvalette sıra beklerken (şaka yapmıyorum) onlar kabinlerin içinde keman ve saksafonlarla konser veriyor, doğaçlama eğleniyorlar. Burası Kanyon. Ama kentin başka bir semti de olabilirdi. Hatta sizin mahallenizbile (sponsor olur musunuz?). Modanın lüks durağı olması ve rüzgar seven mimari tasarımının yanı sıra; ev sahipliği yaptığı kültür sanat etkinlikleriyle de gözümüze giren Kanyon(AVM demek istemiyorum, lütfen), sürekli işgale uğruyor. Bu kez gündemde olan “Kanyon sahne Projesi''. Beş ay boyunca burada çağdaş dans ve performans sanatçılarının gösterileriyle sanatın kalbi atacak (çok klişe oldu ama gösteriler öyle değil, bir okuyuşta harcamayın).


~ Kanyon sahne, kürasyonu “Geçici işgal P-Şule Ateş”  tarafından hazırlanan; Kanyon’un mimarisi, sosyal özellikleri ve gündelik hallerinden yola çıkarak tasarlanan gösterilerden oluşuyor. Kendine güvenen, nedensiz neşeleriyle çocukluk günlerimizi çağrıştıran, kahkahalı çağdaş dans ve performans sanatçıları, Ocak Mayıs ayları boyunca, Cuma ve Cumartesi günleri, ayda iki kez burayı çoook büyük bir sahne olarak değerlendirecek. Kanyon sahne performansları, gündelik hayat akışına beklenmedik şekilde dahil olup, Kanyon ziyaretçilerini gündelik rutin akışın dışına çıkartıp şaşırtmayı amaçlıyor. Sanat ve hayatın iç içe geçtiği; sahne ve izleyicinin yeniden tanımlandığı özel bir proje bu.


~DEFNE ERDUR BEKDİK KİMDİR?


İşte performans “reytingleri” tavan yapan “street art” liderlerinden başka bir isim.. Defne Erdur Bekdik, sosyolog ve bağımsız dans sanatçısı. Performans sanatları, sanatla terapi ve eğitim işinde. Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü yüksek lisans mezunu. Beden odaklı çalışmalar (yoga, deneyimsel anatomi, masaj terapi), doğaçlama dans, performans ve sanatla terapi alanlarında dünyaca ünlü isimlerle çalışıyor. Bazıları Nancy Stark Smith, Simone Forti,  Julyen Hamilton, Daniel Lepkoff, Kirstie Simson, Malcolm Manning, John Britton, Prof. Aydın Teker, Prof. Julia Buckroyd, Marcia Plevin,Yard.Doç. Nevin Eracar, Helen Noakes, Tatjana Rottenberg. Kazandığı İsveç Sefareti Bursu, Roberta Cimetta, Fonu, Uluslar arası Viyana Impulstanz Festivali Dance WEB gibi burslar ve davetlerle, eğitim verip almak, performanslar gerçekleştirmek üzere dünyayı geziyor. Kanserli hastaların, fiziksel engellilerin ve büyük şehre göçle gelen çocukların psikososyal gelişimine desteği amaçlayan projelerde psikolog ve sanatçılarla işbirliği yapmış. Kültürel paylaşımların, sanatı ve hayatı geliştirdiğine inancıyla, bu yıl 5.’si düzenlenecek uluslararası doğaçlama müzik, dans ve görsel sanatlar festivali TRANSIT'in koordinatörlüğünü de yapıyor. www.transit-istanbul.org


~BANA ISLAK MAYONUGÖSTER


Proje 22/11, yazar Sevim Burak’ın çeşitli metinleri üzerine hareket metin mimari ses ve tasarımın iç içe geçtiği bir modern performans sergiliyor: “Bana Islak Mayonuzu Gösterin”. Altı dansçının sahne aldığı projenin ilk dört gösterimi Mayıs 2007’de Garajistanbul’da yapıldıktan sonra, Ocak 2008’de Santralistanbul’da, Mayıs 2008’de tarihi Galata Köprüsü üzerinde ve Ocak 2009’da Ghetto'da 12 kez izleyiciyle buluşmuş. Çakıl, kum ve çimen öbekleriyle kaplı zemin üzerinde VitraIstanbul serisi Ross Love grove tasarımı üç tane içleri su dolu küvet yer alıyor. Dansçılar ıslanarak, kumlara bulanarak ve çakıl taşlarının üzerinde hareket ederek Sevim Burak'ın hayaletlerini, mekanda saklı hayaletlerle buluşturan çok özel bir anlatı gerçekleştiriyorlar. Mart 2009 için İTÜ Taşkışla ya da Tarihi Sümerbank Binası’nda üç gecelik yeni bir sunum serisi planlanıyor. Mutlaka tıklayıp bakın, mekanlar zaten çok ilginç. Performansta da çok


~TİYATRO ARTI


Ön yargılarınızı bir kenara bırakıp,yaşadığınız toplumla yüzleşmeye hazır mısınız? Mekan kullanımı, sahneleme teknikleri ve metniyleTürkiye’deki tiyatro sanatına sıra dışı yaklaşımlar getiren “İç İçe”, her cuma ve cumartesi seyirciyle buluşuyor. Oyun, seyircilerin otobüse bindirilerek bilinmeyen bir yolculuğaçıkmasıyla başlıyor. Yolculuk bitiminde nereye geldiğini bilmeyen seyircinin “pasif” tutumundan sıyrılarak oyunla iç içe olduğu projede Tiyatro ARTI, sahneyi gerçek yaşam ve mekana taşıyor. Sinemanın görsel gerçeklik büyüsünü kullanarak sinemanın da ötesine geçmek isteyen topluluk, sinemanın kullanamadığı öğeyi seyircinin o anki varlığını  en önemli yere koyuyor. Sıra dışı sahneleme tekniği sayesinde, seyirci, oyunun yaratmaya çalıştığı etkiyi çok farklı bir deneyimle yaşıyor. “İç İçe Projesi” metinleri de aynı yenilikçi yaklaşımla gerçek hayat hikayelerinden hazırlanıyor. Tiyatro ARTI kurulduğu 2005’den beri yenilikçi ve deneysel çalışmalar üzerine arayışını sürdürüyor. Merak edip katılmak ve “seyretmek”isteyenler: www.tiyatroarti.net’e.


~ GEÇİCİ İŞGAL@İSTANBUL


Çağdaş Gösteri Sanatları Girişimi, 2005’te, İstanbul’daki çağdaş dans ve tiyatro sanatçıları, gruplar, mekanlar, akademisyenler ve kültür yöneticilerinin kurduğu sivil bir girişim. Türkiye’de modern gösteri sanatlarının gelişimi için projeler yürütüyorlar. Şule Ateş tasarımı “Geçici İşgal” sanat organizasyonu, bir ÇGSG projesi olarak, Santralistanbul ve 13. İstanbul Bienali Paralel Etkinliği olarak Kanyon’daydı.“Geçici işgal@İstanbul” isimli yeni projeninse, Ekim2010’da Theaterhaus Mitte-Berlin  ortaklığıyla, İstanbul’un 9 mahallesinde, kentin katmanlı kültürel, sosyal ve tarihi yapısını ortaya koyacak şekilde, mahalle halkının katılımıyla sokaklarda yapılması amaçlanıyor. Nedense İstanbul 2010 Ajansı’ndan destek almayan proje için, şu sıra Avrupa Birliğ fonlarına baş vuruluyor ve özel girşimlerden destek aranıyor. Detaylı bilgi: www.cgsg-tr.org


~ÇGSG İÇİNDEKİ OLUŞUMLAR


10+, 22/11 Proje Topluluğu, Açık Sahne, Anadolu Akademik Tiyatro Derneği, BIS Beden İşlemsel Sanatlar Derneği, Bilsak Tiyatro Atölyesi& Maya Sahnesi, Bimeras Kültür Vakfı, Biriken, Bodig, CUMA Güncel Sanat Ütopyaları Derneği, ÇATI Çağdaş Dans ve Bağımsız Dans Sanatçıları Derneği, Çıplak ayaklar Kumpanyası, Dancentrum, Dans buluşma- İstanbul, Dokuz Altı Dans ve Hareket Projesi, Galata Perform, Garajİstanbul, Geçici İşgal-PP, Hareket Atölyesi, IS. CAM İstanbul Çağdaş Sanat Müzesi, Kargart, Kumpanya, [laboratuar] performans sanatları araştırma ve proje laboratuarı, Mimesis, Oyun Deposu, Prospicio Company, Rem Dans ProjeTopluluğu, Serbest Proje, Tal Dans, Talimhane Tiyatrosu, Tiyatro Artı, Diğer şeyler Topluluğu Diğerleri için:


www.cgsg-tr.org


www.bagimsizseyir.blogspot.com


 bagimsizbulten.blogspot.com

SON HABERLER

Dergide Bu Ay

ELLE Nisan Sayısı Çıktı!

ELLE Nisan Sayısı Çıktı!

Yeni sayımızın kapağında oyuncu Hazar Güçlü var.

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.