Bir pelerinle, bir kahvaltı tepsisiyle ve Bruce Springsteen’in "State Trooper" şarkısıyla bugünün modern erkeğini anlatabileceğini söylesek buna inanmak güç olabilirdi. Lakin bugün Paris’te, Jonathan Anderson’ın Dior için hazırladığı ilk erkek koleksiyonunu izledikten sonra geçmişle bugünün birleşmesi daha mümkün geliyor. Defile, moda dünyasında bu sezonun en çok merak edilen anlarından biriydi. Rihanna, A$AP Rocky, Donatella Versace, Robert Pattinson, Josh O’Connor gibi farklı mecralardan isimler ön sıradaydı.
Robert Pattinson, Getty Images
Sabrina Carpenter, Getty Images
Etkinlik, defileden önce gösterilen kısa filmlerle başladı. Nehir kenarında yürüyen genç erkek karakterler, birkaç yüzyıl öncesinden çıkıp gelmiş gibiydi. Ardından otel odalarında geçen sahneler, zarif davetiyeler ve yumurtalı kahvaltılarla günümüze döndük. Bu iki farklı zamanda yapılan gitgeller, sanki geçmişin kasabalı erkekleriyle bugünün kentli erkeklerini günümüzde buluşturuyordu, ve gençliğin ruhunu yansıtıyordu.
Anderson, Loewe’de inşa ettiği eğlenceli, deneysel ve form tanımayan dili Dior’un klasik estetiğiyle buluşturduğunda ortaya çıkan şey sadece bir koleksiyon değil, bir zaman yolculuğuydu. Jean-Michel Basquiat’tan Lee Radziwill’e, hatta Dracula’ya kadar uzanan ilham kaynakları, bu koleksiyonda geceden gündüze, gotikten minimalizme, yumuşaktan keskine akan, dandy akımını da andıran bir hikâyeye dönüştü. Pantolonlar ve şortlardaki iddialı ve akışkan formlar tanıdıktı fakat farklı bir ilhamdan doğmuşlardı. İlk görünümdeki şort, Anderson tarzı gözükse de aslında ilhamını Christian Dior’un 1948 Delft elbisesinden alıyordu. Tek yakası kalkık gömlekler, geniş papyonlar ve renkli kravatlar ile bir araya gelen spor ayakkabılar ve asimetrik paçalar, geçmişin klasikliğini bugünün rahatlığıyla dengeliyordu. Pelerinler, kravatlar, papyonlar ve çantalar, görünümleri tamamlayan başlı başına tasarımlardı. 1800’ler, 1950’ler ve 1980’lerin izleri, Parizyen bir Rock’n Roll havasında birleşti ve bugünün erkek stilini yeniden tanımladı. Fermuarlı kazaklardaki Dior logoları, koleksiyonun sofistike tonuna göre biraz fazla sportif kalsa da Anderson bir şekilde her görünümü modern şık bir hale getirmeyi başarmıştı.
Dior Erkek İlkbahar/Yaz 2026, Launchmetrics Spotlight
Anderson bu koleksiyonla edebiyattan ve sinemadan farklı gençlik ilhamlarını birleştirerek günümüz modern erkek giyimi nasıl olmalı dersini verdi. Anderson için başka önemli bir ilham ise Jean-Baptiste Simeon Chardin'in 18. yüzyıldan kalan natürmort resimleriydi. Biri Louvre'dan biri National Gallery'den defileye eşlik etmesi için bir kaç saatliğine getirttiği bu iki resim, Anderson'un ve LVMH grubunun defileye olan özenlerinin bir örneğini gösteriyor.
Müzik seçimi podyumdaki her adımla birlikte attı. Her model, şarkının ritmiyle uyumlu bir koreografide defilede adım attı.
Jonathan Anderson, Dior’daki ilk hikayesinde geçmişten aldığı ilhamla günümüz erkeği için zamansız bir stil oluşturdu. Anderson, bugünden sonra Dior’un gidişatını olumlu bir yöne çevirdi.