SCHIAPARELLI’NIN DEĞİŞEN YÜZÜ

Eksantrik olmayan ve gerçekçi

ELLE ONLINE ELLE ONLINE 24 Şubat 2014
SCHIAPARELLI’NIN DEĞİŞEN YÜZÜ
Kendini “eksantrik olmayan ve gerçekçi” diyerek tanımlıyor. Bir dönem yaptığı ama çok önemsemediği modelliğin ardından, şimdilerde “Arap Baharı”nı konu alan bir belgesel çekiyor. Moda ilahlarının ilham perisi Farida Khelfa, değişen büyük moda evinin karizmatik elçisi.


Farida Khelfa'nın çok az vakti olduğundan, bu sohbet, bir anı bile boşa harcamak istemeyen bir havada gerçekleşiyor. Schiaparelli'nin Paris'te Place Vendôme No: 21'deki showroom'unda, bir zamanların moda ve couture dehası Elsa'nın bizzat oturduğu kanepede, bardağından su yudumlarken bize evin yeni sürecini anlatıyor.~Bir konu çok net anlaşılıyor: Modaya getirdiği farklı bakış açısının, yeni tasarımların, sürrealizm ve Dadaizm'in krem tabakasıyla iş birliğinin dışında Elsa Schiaparelli, yani 20'nci yüzyılın en cesur terzisi, gücü çok seviyordu. “Kadınlar kendi bağımsızlıklarını aramadan çok önce o, özgür bir kadındı ve bu da onu diğerlerinden bir adım öteye taşıyordu” diyor Farida.


Elsa Schiaparelli gerçekten de vizyon sahibiydi: İdealist ve özgün biçimde eksantrikti. Modada yaptığı deneysel çalışmalar hemen kabul gördü: Şok edici pembeler, vatkalar, trompe l'oeil, görünen klipsler, gazete baskısı desenleri, yırtık pırtık elbiseler, maymun derisi detaylar, pantolon etekler, pleksiglas ve selofan malzemeler... Sürrealistlerle iş birliğinin dışında; Dali'den Cocteua'ya, Man Ray'dan Duchamps'a kadar pek çok sanatçı onun çizgi dışı yaratıcı ününe katkıda bulunmuşlardı.~Coco Chanel'in bir numaralı rakibi oldu. Aralarında her zaman ateşli bir rekabet vardı. Aniden patlayan savaş, her şeyin sonu oldu ve Dior'un yeni yorumları moda kurallarını sonsuza dek değiştirdi. Schiap, moda evini 1954'te kapattı ve sahneden çekildi.


Bugün, dönüşüyle ilgili dedikodular sonrasında Schiaparelli modaevi, pret-a-couture anlamında yeniden kimliğine kavuşuyor. Bir yaratıcı yönetmen ve bir elçi, Farida Khelfa'yla kapılarını yeniden açıyor.


1962'te Lione'da doğan Farida Khelfa, Cezayir kökenli Fransız bir aileden geliyor. Evden çok erken ayrılarak Paris'e yerleşen Farida, seksenli yıllarda popüler bir kulüp olan Le Palace'da keşfedildi ve hemen ardından Jean Paul Gaultier'nin defilesine çıktı. Sıra dışı güzelliği, tipik Kuzey Afrikalı hatları ve ince silueti, onu benzersiz kılıyordu. “Aslında modellik ilgimi çekmiyordu. İstediğim sadece çevre edinmek ve özgür hissetmekti.”diyor.~Podyuma ilgi duymamasına rağmen Farida, bazı modacıların yaratıcılıklarına hayrandı. Bunların başında Schiaparelli geliyordu: “Modaevinin bir anlamda elçiliğini yapmayı hemen kabul ettim. Çünkü Elsa'ya büyük saygım var” diyor.


Peki, bu büyük yaratıcılık dehası 2013'e kadar nasıl ulaştı? “Bu o kadar kolay değildi” diyor Farida: “Yeni bir yön bulmamız, kendi yolumuzu çizmemiz gerekiyordu. Bunun için güçlü bir kişiliğe sahip, yaratıcı dünyası hassas bir modacı olmalıydı. Sanırım özgün olmak, üzerinizden kolay atamayacağınız bir değer.”


Her şeyin odak noktası özgünlük ve Place Vendôme'daki showroomda gezerken bunu fark etmemek imkansız. Garip nesnelerin, eski ve yeninin buluştuğu bu ev, Ritz'e çok yakın. Deniz kabukları, mercanlar, Vertes'in eskizleri, Dali'nin eserlerinin yanı sıra; Giacometti, Vincent Darré ve Pierre Le Tan'ın mobilyaları, Calder'in halıları, 19'uncu yüzyıl makineleri, eski parfüm şişeleri, Yves Saint Laurent'a ait yaldızlı aynalar ve hatta Farida Khelfa'nın çalışma odasındaki “Yıldız Savaşları” filminden Darth Vader'in deri sandalyesi... Farida'nın kendini rahat hissettiği renkli, tuhaf ve gerçek üstü bir dünya.~Schiaparelli'yle bir ortak nokta daha: Kuralları yıkmak için sanat yapmak! “Evet, bu konuda aynı fikirdeyim” diye vurguluyor Farida: “Schiap'ın aksine kendimi ilginç bulmuyorum; hayat beni gerçekçi yaptı. Ancak yaratıcı gücün büyük işlere sebep olduğuna inanıyorum. Sürekli konuştuğum 14 ve 17 yaşlarında iki oğlum var. Onlara keşfetmenin önemini ve başkalarından etkilenmeden her şeye kendi gözleriyle bakmaları gerektiğini anlatmadığım bir gün bile yok. Ebeveyn olmanın amacının, çocuklara en iyisi olma imkanı tanımak ve dünyayı daha iyi anlamak için harekete geçmeyi, gezmeyi, yeni çözümler araştırmayı, farklı gerçekleri hayal etmeyi öğretmek olduğunu düşünüyorum. Place Vendôme muhteşem ama dünya burada bitmiyor...”


Objektifimize Place Vendôme içindeki sergi salonunda poz veren Cezayir kökenli Fransız Farida Khelfa, 49 yaşında ve Schiaparelli'nin yeniden dekore edilen moda evinin ilham perisi. Mobilyalar da, diğerleri gibi Vincent Darre ve Pierre Le Tan tarafından restore edilmiş. Dekorasyonda tematik bir aydınlatma kullanılmış ve bir odası sürrealist yaklaşımla dekore edilmiş.


Adriana DILELLO

SON HABERLER

Dergide Bu Ay

ELLE Mart Sayısı Çıktı!

ELLE Mart Sayısı Çıktı!

Baharı Hande Erçel ile karşılıyoruz.

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.