Zarif ve Çarpıcı

Atıl Kutoğlu: ''Ülkeme vefa borcum var.''

ELLE ONLINE ELLE ONLINE 16 Ağustos 2010
Zarif ve Çarpıcı
Dünyaca ünlü Türk tasarımcı Atıl Kutoğlu, Istanbul Fashion Week’te zarif ve çarpıcı çizgisini yansıtan bir defileyle karşımıza çıkıyor. Koleksiyonunda Swarovski taşların kullanıldığı cool gece elbiseleriyle canlı ve pastel renklerin bir arada kullanıldığı seksi kesimleri göreceğimiz tasarımcıyla, IFW’in dünya modasındaki yerini ve stilleriyle modanın şimdiki zamanını belirleyen ‘trendsetter’ları konuştuk.





ELLE: ‘Istanbul Fashion Week’e hazırlanma sürecinden bahseder misiniz?


ATIL KUTOĞLU: Biz her sezonki hazırlık sürecimizden geçiyoruz aslında. Yıllardır New York Fashion Week'te kendi defilemizi yapıyoruz, uluslararası fuarlara katılıyoruz ve çeşitli ülkelerdeki temsilciliklerimize yeni koleksiyonlarımızı ulaştırıyoruz. Bu dönemler hep yoğun ve yeni koleksiyonumuzu yetiştirme dönemleri, ama Istanbul Fashion Week'teki defilemiz daha da güzel olsun istediğim için yoğun bir hazırlık ve heyecan var şu anda. 2011 ilkbahar/yaz koleksiyonumuz hemen hemen tamam, son iki hafta defileyle ilgili detaylar üzerinde çalışıyoruz.





ELLE: IFW sizin için ne ifade ediyor?


A.K.: IFW'in birkaç sezondur gelişimini takip ettim. Hem İTKİB, hem de Bahar'ın başkanı olduğu Moda Tasarımcıları Derneği çok güzel bir işe imza atıyorlar, güzel geliştirdiler Fashion Week'i. Yıllardır koleksiyonlarımı yurtdışında sergilediğim için ülkeme bir vefa borcum olduğunu düşündüm, aslında geçen yıl İstanbul’da açtığım mağazam da bunun içindi. İnsan yaptıklarının en güzelini, en başarılısını kendi ülkesinde yapmak istiyor, hem de İstanbul Moda Haftası’nın güçlenip, dünyaya Türk modasının varlığını göstermesi lazım diye daha bir titizleniyorum, IFW'i önemsiyorum.~ ELLE: Türkiye’deki tasarımcıları nasıl buluyorsunuz? Türkiye’nin dünya modasındaki trendleri belirleme konusundaki yeri nedir? Ne olacak?


A.K.: Bu nasıl olur? Türk modacıların ve IFW'in iyice güçlenmesiyle olur. Ve dünyada kafaların, bakışların Türkiye’ye ve burada sergilenen koleksiyonlara dönmesiyle olur. Belki şu an erken; ama çalışarak, yaratıcılığı arttırarak o noktaya gelinebilir diye düşünüyorum. Benim New York’ta sergilediğim koleksiyonlarımdaki bazı çizgilerin, özelliklerin bir-iki sezon sonra başka koleksiyonlarda, önemli markaların koleksiyonlarında kullanıldığını gördüm. Demek beni New York’ta izleyen bazı meraklılar işlerimden esinlenmiş. Burada güzel çalışmalar sergilersek İstanbul koleksiyonlarına da böyle yaklaşılabilir. Dünyaya yeni trendleri gösteren bir merkez olabiliriz.



ELLE:
Dünya modasında öne çıkan tasarımcılar, ‘trendsetter’lar kimler sizce? Stil ikonu olduğunu düşündüğünüz kimler var?


A.K.: Bence hala Nicolas Ghesquiere (Balenciaga) bu konuda kuvvetli veya biraz Phoebe Philo (Céline), hala Jean Paul Gaultier trendsetter’dır bence, biraz Marc Jacobs ve kesinlikle Rick Owens. Stil ikonu, klasik olacak ama bence Madonna ve Monaco Prensesi Caroline.



ELLE:
Bu şovu hazırlarken bir tema  belirlediniz mi?


A.K.: Ben yeni koleksiyonumda eski yıllardaki Akdeniz tatillerinden esinlendim. İtalyan rivierası, dolce vita, biraz da Ege ve bizim sahillerimiz…



ELLE:
Koleksiyonunuzdaki ağırlıklı renkler ve detaylar  nelerdir? Bu senenin renkleri ve kumaşları ne olacak?


A.K.: Bedeni saran hatlar, seksi kesimler ağırlıkta, drapeler, yırtmaçlar var. Renk renk desenler, hem canlı tonlar hem de pasteller var. 'Light' ama çarpıcı bir koleksiyon.~ ELLE: Siz hangi kumaşları kullandınız? Seçiminizin özel  bir sebebi var mı?


A.K.: Bol bol, ipekliler ve deri kullandım. Severek çalıştığım malzemeler bunlar ve önümüzdeki sezonun olmazsa olmaz malzemeleri. Swarovski taşlarıyla işlenmiş çok cool kokteyl ve gece elbiseleri olacak koleksiyonda.



ELLE:
Koleksiyon oluştururken nelerden ilham alıyorsunuz?  Moda dünyasında sıradanlıktan uzaklaşmak nelere bağlı?


A.K.: Her şeyden ilham alabiliyorum. Bir film, kitap bir sergi, ama aslında havayı kokluyorum ve içgüdüm beni yönlendiriyor. İnsanin içinden geldiğini yapması özgün olmaktaki ilk adım. Kesinlikle başkalarına benzemekten kaçınırım. Ama genelde hissettiklerim doğrudur; bir sezon bir yön belirlerim, bakarım sevdiğim birkaç meslektaşım da benzer şeyleri hissetmiş.



ELLE:
Yeni sezonda büyük değişimler var mı? Hala trend olan neler var? Geçmiş sezonlardan neler giyebiliriz?


A.K.: Hem var hem yok! Aslında geçmiş sezonlardan birçok parça hala giyilebilir, ama bunları doğru kullanmak, yorumlamak önemli. İyi taşımak önemli. Yeni koleksiyonlara şöyle bir bakın, yine heyecan veren, fark yaratan birçok yenilik var. Bir yanda 'sadelik' yenilik olarak ağır basıyor, öteki taraftaysa bohemlik ve renklilik… Yani artık çok geniş bir yelpaze var.



ELLE:
Kadınların/erkeklerin bu seneki favorileri giysileri/aksesuarları ne olacak?


A.K.: 1950'ler, 1960'lar , 1970'ler, 1980'ler, eh biraz da 1990'lar. Bu yıllarla ilgili kesimler, özellikler, aksesuarlar oldukça revaçta! ~ ELLE: Her daim ‘hip/trendy’ olmak isteyenler için öneriler?


A.K.: Bu herkesin yaşam tarzına, stiline göre değişir. İnsanların kendini zorlamadan, içinde rahat hissettikleri, kendinden emin taşıyabilecekleri giysileri ve parçaları seçmelerini öneririm. Tabii ki güncel modayı ve trendleri de takip edip kendi tarzlarıyla buluşturmaları daha güzel sonuçlar verecektir.



ELLE:
Şık olmak için kısa ve pratik kurallar?


A.K.: Sadelik, sadelik, sadelik! Aşırılıktan ve abartıdan kaçmak…





ELLE: Kadınlar/erkekler giyimleri konusunda hangi hataları yapıyorlar?


A.K.: Herkes birçok hata yapıyor ancak ben bunları fazla önemsemem; önemli olan kendi tarzını oluşturup, kendine yakışanı keşfedebilmek. Giydiklerini de kendinden emin taşımak birçok hatayı yok edebilir.



SON HABERLER

Dergide Bu Ay

ELLE Nisan Sayısı Çıktı!

ELLE Nisan Sayısı Çıktı!

Yeni sayımızın kapağında oyuncu Hazar Güçlü var.

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.