AKLIMIZA TAKILANLAR
Tamamlanan moda haftalarının ardından, tartışma yaratacak bir yorum!
ELLE ONLINE
29 Mart 2015
‘L'enfant du Soleil/ Güneşin Oğlu' adlı defilesinde Jacquemus, moda ve sanatı bir araya getirdi. Öyle görünüyor ki, defilesi için son zamanların gözdesi Alman fotoğrafçı ve sanatçı Sebastian Bieniek ile ortaklaşa çalışan Jacquemus, kararının yankılarını uzun bir süre duyacak.
Bieniek`in, fotoğraf serisi Doublefaced`den ilham alarak yüzlerini boyadığı mankenler podyumda adeta birer canlı sanat eseri gibi yürürken, Jacquemus defilesi Paris Moda Haftası`nın ilk gününü hem moda hem sanat dünyası için unutulmaz kıldı.
Bir göz kalemi ve ruj ile illüzyon ve düalite kavramlarını sürrealist sanat anlayışı ile podyuma taşıyan Bieniek`in, ‘Doublefaced/İki Yüzlü¨ anlamını taşıyan fotoğraf serisi kadınları günlük hayatlarında iki yüzlü varlıklar olarak ortaya koyarken, aslında kendimizi olduğumuzdan ne kadar farklı gösterebileceğimize değiniyor.
Sanat açlığını defilesine yansıtan Jacquemus, modanın podyumda gerçekliğini ne derece kaybettiğini gösteriyor aslında belki de bir anlamda! Dünya çapında gerçekleşen moda haftaları tasarımcıların aslında kendi dünyalarına ait illüzyonları işin içine katarak, bir moda değil şov yarışına girdiklerini gösteriyor. Hatta haftaların yapıldığı dönemde gözlemlediğimiz sokak stilleri de buna ayak uydurdu son dönemde!
Yılın geri kalan zamanında moda tutkunlarına değerlendirebilecekleri gerçekci trendler bırakmayan bu güç savaşı, adeta abartı olan herşeyi içine çekiyor. Geriye, gerçek moda severleri tatmin etmeyen, yaratıcılıktan uzak kesim ve kumaşlar ama bunların abartılı şekilde yorumlandığı teatral stiller kalıyor sonunda... Peki buna tahammül ne kadar devam edecek? Kimbilir bir sonraki sezondaki ilk moda haftasında anlarız belki!~ MAKYAJLARIN MESAJI
Durumu makyaj açısından ele alırsak, ilhamını moda üstü bir yapıdan alan Jacquemus defilesi, tek değil... 2015 yılının başında gerçekleşen moda haftalarında mankenlerin yüzlerine uygulanan birçok farklı makyaj tekniği göze çarpıyor, öyle görünüyor ki alışıla gelmiş makyajlar bu sezon bir hayli değişecek. Vivienne Westwood Red defilesinde, aykırı duruşuyla Westwood defilelerinin vazgeçilmez makyaj sanatçısı olan Val Garland mankenlerin yüzlerine vurduğu birbirinden farklı kırmızı, siyah ve beyaz fırça darbeleri ile ön plana çıktı.
Tasarımcı Gareth Pugh ise yüzleri St. George haçları ile kaplanan mankenleriyle podyumdaydı. Bir diğer yandan, Italyan tasarımcı Claudio Cutugno, Milano Moda Haftası'nı sarsan tasarımcıların arasında yer alarak, mankenlerinin yüzlerini tamamıyla simli siyah boya ile kapladı. Ve tabii ki Givenchy'de, Ricardo Tisci bu sene mankenlere taktığı oldukça büyük septumlar (burun halkaları) ve makyaj sanatçısı Pat McGrath'ın yüzlerine uyguladığı kuru kafa makyajları ile moda severleri modanın yeni çağında ağırladı.
Özetle, farklı şehirlerde birçok tasarımcı, bir kez daha modanın sadece giyilmediğini, bir nesne olmadığını ortaya koymaya çalışırken, İstanbul Moda Haftası da bu trendden geri kalmadı. Maid in Love mankenlerini yüzlerinde siyah el baskılarıyla podyuma çıkardı. Bir kez daha günlük moda trendlerinden oldukça uzaklaşan bu furyanın, moda anlayışımızı ne derece etkileyeceğini önümüzdeki aylarda göreceğiz. Moda severlerin kişisel zevkleriyle harmanlayabilecekleri bu trendin ortaya koyacağı farklı kullanım yorumlarını beklerken, bir şeyden eminiz: Gelecek kış, makyaj stillerimizde biraz daha cesur davranmamız gerekeceği! Ne kadar eleştiriye açık olsa da, bu fütüristik stillerin küçük dokunuşlarla da olsa günlük hayat tarzımıza yön vereceği aşikar.
NATASHA DACH
SON HABERLER
