Dünyayı yok etmeden, ekosisteme zarar vermeden üretim yapmak ve çocuklarımıza, gelecek nesillere temiz, yaşanır, sağlıklı bir dünya bırakmak çok önemli bir bilinç düzeyi ve çevreci politikaların yoğun olarak gündemi meşgul etmeye başladığı 70'li yıllardan sonra dünya sürdürülebilirlik kavramının önemini artık anladı. 

Ünlü moda markası Mango da, uzun süredir üretim felsefesinde temel aldığı sürdürülebilirlikte yeni bir aşamaya ulaştı. Ürünlerinin %79'u artık sürdürülebilir özelliğe sahip olan Mango, güçlü tasarımları kadar gezegenin ekosistemine ve insanlığın geleceğine zarar vermeden üretim yapabilme yeteneğiyle de büyük beğeni topluyor.

Peki Mango bu aşamaya nasıl ulaştı?

Moda şirketleri 2019'da daha ekolojik, çevreye duyarlı ve sürdürülebilir bir üretim anlayışını öne çıkaran Moda Paktı'nı imzaladılar. Paktın imzalanmasından bu yana Mango, emisyonların ve atıkların azaltılması, döngüsel ekonomi, biyolojik çeşitlilik, şeffaflık ve izlenebilirlik gibi alanlarda verdiği sözler doğrultusunda çok sağlam adımlar attı.

Mango’nun Committed koleksiyonu, firmanın farklı koleksiyonlarında yer alan sürdürülebilir özelliğe sahip tüm ürünlerini kapsayan, kalıcı bir koleksiyon haline geldi. Bu sezon, Mango ürünlerinin %79'u bu koleksiyonunun bir parçası olarak karşımıza çıkıyor, yani şirketin ürünlerinin %79'u sürdürülebilir niteliğe ulaşmış durumda. Üstelik şirket 2022'de bu oranın %100'e ulaşmasını bekliyor.

Sürdürülebilir elyafların kullanımı ve sürdürülebilir süreçlerin uygulanması, çevre üzerindeki etkiyi azaltıyor ve döngüsel bir ekonomiye katkıda bulunuyor.

Sürdürülebilir elyafların kullanımıyla ilgili olarak Mango, 2025 yılına kadar koleksiyonlarında %100 sürdürülebilir pamuk ve % 50 geri dönüştürülmüş polyester bulunmasını hedefliyor. 2030'da ise Mango, selülozik liflerin %100’ünün kontrollü bir menşeye sahip olmasını (liyosel, viskon ve modal vb.) ve izlenebilir olmasını amaçlıyor.

Mango yönetimi sürdürülebilirlikte kararlı

Mango'nun CEO'su Toni Ruiz de konuyla ilgili olarak, “her defasında daha da sürdürülebilir olmak için çalışmaya devam etmeye kararlıyız. Bu nedenle, çevreye olan etkiyi en aza indirmemizi ve kendimiz için belirlediğimiz, zorlu sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmamızı sağlayacak çok iddialı projelerle bu konuda büyük adımlar atıyoruz," vurgusunu yapıyor.

Denizlerin korunması da Mango'nun hedefinde

Biyoçeşitliliğin korunmasını da amaçlayan Moda Paktı'nın imzalanması nedeniyle verdiği sözlerin bir parçası olarak Mango, Nisan ayından itibaren, 1993'te kurulan ve Manu San Félix'in öncülük ettiği Vellmarí Derneği ile bir iş birliğine başlayacak. Biyolog, dalgıç, fotoğrafçı ve National Geographic kaşifi olan Manu San Félix’in amacı; insanları doğaya yaklaştırmak, onları büyülemek ve onlara okyanusların hayatımızdaki önemini anlamaları için ilham kaynağı olmak.

Bu kar amacı gütmeyen dernek, Formentera'daki merkezinden, Akdeniz'de koruma ve eğitim projeleri yürütüyor. Mango; derneğin, Akdeniz’de endemik bir tür olan Posidonia'nın korunması için yeni keşifler, araştırma, deniz eğitimi ve farkındalığı birleştiren öncü koruma projesi olan Posidonia Lab'ı destekleyecek. Manu San Félix'in de belirttiği gibi: "Bizim yanlış yaptığımız konularda, gençleri eğiterek bu hataları tekrarlamamalarının önüne geçmenin, daha iyi bir gelecek yaratmak anlamına geldiğine inanıyoruz."

Plastik yerine kağıt ambalaj

Mango ayrıca, tedarik zincirindeki plastik ambalajları kağıt ambalajlarla değiştirme projesine de devam ediyor. Şirketin hedefi, tedarikçileri ile işbirliği içinde, üretim zinciri boyunca ürünlerinin dağıtımı için kullanılan tüm plastik ambalajları aşamalı olarak ortadan kaldırmak. Böylelikle, proje tamamlandığında Mango, yılda yaklaşık 160 milyon plastik ambalajın kullanımına son vermiş olacak. Mango, bu sene de Nisan ayından itibaren Türkiye'deki tedarikçileri ile bu projeyi uygulamaya başlıyor ve önümüzdeki aylarda bu proje aşamalı olarak diğer ülkelerde de genişleyerek büyüyecek.

Yeni mağazaların tasarımında enerji verimliliğini artırmak ise şirketin üzerinde çalıştığı başka bir proje. Bunu gerçekleştirmek içinse yeni mağaza konseptinde daha eko-verimli bir aydınlatma kullanırken, klima sisteminden mağaza tasarımında kullanılan doğal boyalara ve geri dönüştürülebilen materyallere kadar her detayda sürdürülebilir malzemeleri içeren bir tasarım tercih ediyor.

Mango, 2020 yılında Moda Re ile birlikte yürüttüğü geri dönüşüm projesiyle 42 ton kullanılmış kıyafet topladı. Bunlar; yeniden kullanım, geri dönüşüm ve enerji geri kazanımı için Mango satış noktalarında toplanıyor. Mango, 2020 yılında 11 ülkedeki mağazalarında 610 geri dönüşüm noktasına sahipti ve 2021 yılında bu hizmet, 200'den fazla yeni geri dönüşüm noktasıyla Avusturya, İtalya, Polonya, Türkiye, İsviçre ve Rusya gibi ülkelerde de yaygınlaştırılacak.

Ayrıca geçen Ekim 2020'de Mango, giyim ve ayakkabı endüstrisinin tedarik zincirindeki şeffaflığını savunan bir girişim olan Şeffaflık Güvencesi Standardı (Transparency Pledge Standard) gereğince, ilk seviye üretim fabrikalarının listesini (Tier 1) kurumsal web sitesinde yayınladı. 2022 yılına doğruysa firma, ikinci ve üçüncü seviye fabrikalara görünürlük kazandırmayı hedefliyor. Mango'nun KSS direktörü Beatriz Bayo’ya göre: "Bu bilgilerin yayınlanması, giyim sektöründe çalışan kişilerin haklarını güçlendirmenin yanı sıra moda sektöründeki küresel tedarik zincirlerinde sorumluluğu arttırmayı sağlayan güçlü bir araç."

Sürdürülebilir Committed koleksiyonu yeniden karşımızda

Mango'nun Committed koleksiyonu için hazırladığı yeni reklam filminin başrollerinde, modeller Felice Noordhoff ve Hamid Onifade bulunuyor. Yeni reklam çekimi, Ronan Gallagher tarafından fotoğraflandı ve Mallorca’da bulunan Betlem'de, Manson tarafından hazırlandı. Rahat silüetlere sahip bu koleksiyonda, terracota tonları ve çiğ tonlarda keten ve pamuk gibi doğal kumaşların ağırlıkta olduğunu fark edeceksiniz.

Mango ve ürünleri hakkında daha fazla bilgi almak için markanın web sitesi  shop.mango.com/tr  adresini ziyaret edebilirsiniz.