Zamansız ve mekansız bir oyuncu Marion Cotillard Hollywood'un eski yıldızlarını andırıyor. Stili, modern kadının özeti. Nereye ait olduğunu söylemek zor. Ancak sinemadaki performansını izleyince Fransa'dan çıkan en son yetenek olduğunu hatırlıyorsunuz. İşte bu başarılı oyuncu Marion Cotillard ile eski arkadaşı ve kendisi gibi başarılı bir oyuncu olan Jessica CHASTAIN, ELLE için konuştu.
Bir ikonu tarif etmek neredeyse imkansız. Çünkü en iyi isimler bile bazen iyi projede yer alabilmek için sabırla bekliyor, onları unutulmaz kılacak rol için mücadele etmek zorunda kalabiliyor. Ve bu kolay olmasa da, yine de bazen gerçekleşebiliyor: Bir oyuncu bir anda dikkatleri üzerine çekip yıldız gibi parlıyor. Ve efsaneye dönüşüyor. 2007'de “Kaldırım Serçesi” filmi gösterime girdiği anda tam da bunlar yaşandı: Edith Piaf'ın kırılgan, zarif ve çılgın yönlerini canlandıran Marion Cotillard; son sahnede “Non, je ne regrette rien” şarkısını söylerken elinden geleni yaptığını biliyordu.~
Paris doğumlu Fransız yıldız, bohem ve oyuncu ailede yetiştirildi. Yıllarca Fransız oyuncu ve yönetmen Guillaume Canet'yle birlikte olan Marion Cotillard (Canet, oyuncunun Clive Owen'le birlikte aldığı son filmi “Blood Ties”ın da yönetmeniydi), kazandığı Oscar sayesinde tüm dünyada şöhrete kavuşmadan çok önce zaten Avrupa'da tanınıyordu. 37 yaşındaki Cotillard, şu anda dünya çapında bir yıldız, günümüzün Catherine Deneuve'ü: Kesinlikle nefes kesici, ultra yetenekli ve stil sahibi; buna bir de bir doz Greta Garbo havası ekleyelim.~
ELLE: Anneniz ve babanız da oyuncuydu. Siz ne zaman oyuncu olmaya karar verdiniz?
MARION COTILLARD: Tam şu anda karar verdim diyemem; ancak annem ve babam sayesinde bulunduğum ortam beni buna hazırladı.
ELLE: Sınırlarınızı zorlamanız gereken ilk rol hangisiydi?
M.C.: İlk filmlerimden biri, “Pretty Things”de ikizleri, aynı anda iki kardeşi canlandırdım. İki farklı ruhu sorguladım. O zaman ilk defa oyunculuk yapabilecek kadar güçlü olduğumu hissettim.
ELLE: Bir karakteri canlandırmak için duygusal olarak diplere inmek gerektiğini öğrenmek sizi korkuttu mu?
M.C.: Bundan hiç korkmadım. Ancak Michael Mann'in “Halk Düşmanları” filminde Fransız aksanımı yok etmenin imkansız olmasından ürktüm.~
ELLE: Bir film çekimi bittiğinde, mesela Edith Piaf gibi bir karakterin etkisinden kurtulmak ne kadar sürüyor?
M.C.: “Kaldırım Serçesi”ni çekmeden önce bir karakterde bu kadar zorlanacağımı hiç düşünmemiştim. Edith Piaf'ı canlandırana kadar hiç böylesi başıma gelmemişti. İtiraf etmeye utanıyorum; ancak kendimi ondan “ayırmak” 8 ay kadar sürdü!
ELLE: Bir role kalbini, ruhunu açtığında, ona odaklandığında etkilenmemek mümkün mü?
M.C.: Edith Piaf'ın en büyük korkusu yalnız kalmaktı. Bir gün onu yalnız bırakmak istemediğimi fark ettim. Çok delice, biliyorum.
Fotoğraflar: Thomas WHITESIDE, Styling: Grace COBB, Saç: Nicolas ELDIN / ARTLIST, Makyaj: Christophe DANSHAUD 7MAGNET AGENCY, Manikür: Laura NOBEN / DOMINIQUE MODELS AGENCY, Moda asistanı: Francesca TURNER.
Film kareleri: Warner Bros, Entertainment Inc.
Jean-baptiste Mondino / Sony Pictures Classics izniyle
Warner Brothers, David James, PictureHouse, Colombia Pictures /Everett Colection izniyle.
