LEKELERE SON

Güneş lekelerini önleme ve tedavi etmenin yolları, haberimizde.

Hande Öztürk HANDE ÖZTÜRK 19 Ağustos 2016
LEKELERE SON
Olivia Munn'ın yüzündeki değişikliği siz de fark ettiniz mi? İsterseniz resme bir daha bakın: Munn'ın güneş lekelerinin yerinde artık yeller esiyor. Munn, bunun için Instagram hesabından yaptığı açıklamada Proaktiv Mark Fading pedlerini kullandığını söylüyor ama ünlüler ve marka işbirlikleri kol kola gittiğinden bu ürün gözü kapalı da güvenemiyoruz tabii. Peki, Munn gibi yüzündeki lekelerden muzdarip olanlar ne yapmalı? Adım adım derledik:





Öncelikle konuya estetik açısından bakarsak, tüm cilt tiplerindeki renk değişimlerine neden olan hücreleri ciltten arındırmak için uzmanlar var olan lekeler için glikolik asitle peeling yapmayı öneriyor. Haftada bir yapılan bu işlem renk bozulmalarına zararsızca fayda sağlıyor.





Bunun yanı sıra UV ışınlarının cilde olan zararını duymayan kalmamıştır sanıyoruz. Zaten leke oluşumuna yatkın bir cildiniz varsa şu ana kadar anlamışsınızdır ve eğer öyleyse, güneşten kaçınmanız gerektiğini çok iyi bilirsiniz. Zira güneşle aşk yaşamaya devam ederseniz lekelerde artış ve var olanlarının daha da koyulaştığını deneyimleyebilirsiniz. Bir de bu duruma rağmen güneş kremi kullanmak sizin için hala bir alışkanlık halini almadıysa lekelerinizin yok olması için daha uzun süreler beklemeniz gerekebilir. Güneş kremiyle makyajınıza ekstra bir kat eklemek istemiyorsanız, SPF'li renkli nemlendiricileri, pudraları veya fondötenleri tercih edebilirsiniz.





Clinique ve Munn'ın kullandığı Proaktiv gibi belli markaların bilinen leke açıcı ürünleri piyasada yer alıyor. Ancak bu ürünler herkeste işe yaramayabiliyor, ama zaten bir etki edip etmediği anlamak için 6 ay ila bir arasında düzenli olarak kullanmaya devam etmeniz gerekiyor. Tabii önce doktorunuza danışarak. İnatçı lekelere karşı, uzmanların yaptığı peeling, lazer ve sadece koyuluğun esas sebebi olan ciltteki fazla melanini hedef alan azelaik asit için de yine dermatoloğunuza danışmanızda fayda var. Peki gelecekte oluşabilecek lekeleri önlemek için nasıl alışkanlıklar edinmemiz gerek? Dermatoloji Uzmanı Dr. Funda Güneri'ye tam da bu soruyu sorduk. Konunun uzmanı şöyle diyor:





Yaz kış demeden güneş koruyucu sürün


Leke oluşumunda en önemli etken ultraviyole ışığı olduğundan, yüz ve eller gibi leke oluşumuna yatkın alanlara yaz-kış demeden 30 -50 koruma faktörlü güneş koruyucu sürmek gerekiyor. Güneş koruyucu kremi dışarı çıkmadan en az 20 dakika önce sürüp, yaklaşık 3 saat sonra da yenilemek gerektiğini unutmamalısınız. Aklınızda bulunsun, araba ve pencere camı da güneş ışınlarını engellemiyor. Bu nedenle ultraviyole A’nın tümü, B’nin de yüzde 35’i camdan cildinize geçiyor. Fark etmesek de bulutlu günlerde yüzde 60, gölgede de yüzde 50 oranında güneş ışığına maruz kalıyoruz. Dolayısıyla güneş koruyucuları bu ortamlarda da kullanmayı ihmal etmemelisiniz.





~ Güneş koruyucunuz ultraviyole A ve B’ye karşı etkili olsun


Leke şikayetiniz varsa seçtiğiniz güneş koruyucu hem ultraviyole A, hem ultraviyole B’ye karşı etkili olmalı ve mümkünse içinde glabridin, kojik asit , nikotinamid ve C vitamini gibi leke tedavisinde etkili maddeleri de içermeli.





Makyajı abartmayın


Makyajda kullanılan özellikle pudra ve fondöten gibi ürünlerin kaliteli olmasına özen göstermelisiniz. Gün boyu cildinizde kalacak, makyaj altı olarak seçilen kremlerin gün ışığında leke oluşumuna neden olabilecek A vitamini ve meyve asitleri (AHA) ya da, bitki özleri içermemesine dikkat etmelisiniz. Güneşe çıkarken hassasiyet yaratmaması için de parfüm, deodorant ve alkol içeren kozmetikler, bitkisel yağları da kullanmamanızda fayda var. Aklınızda bulunsun, lekelerin üzerine fondöten öncesinde mercan rengi bir kapatıcı uygulamanız, kahverengi lekeleri saklamanızı kolaylaştıracaktır.



E, C ve A vitamininden zengin beslenin ve Koenzim Q10 takviye edin



E ve C vitamini antioksidan bakımından en zengin besinler arasındayken bununla yetinmiyorlar. E vitamini lekeleri tirozinaz enzimini azaltarak baskılarken, A vitamini de cilt yaşlanmasında ve leke düzeltmede etkili oluyor. C vitamini de ciltte kollajen üretimini destekleyerek ultraviyole ışınların yarattığı hasarı onarmaya yardım ediyor. Bu harika etkilerden faydalanmak için yeşil sebzeler, kivi, çilek, narenciye ananas, ay çekirdeği ve bademi sofranızdan eksik etmeyin. Bunların yanı sıra lekelere karı savaşınızda en büyük destekçilerinizden biri olacak Koenzim Q10'i de unutmamak gerek. Doğal olarak vücutta bulunan ama yaşla birlikte üretimi azalan bu enzim desteğini dönemsel olarak kullanılabilirsiniz. Cildinizde halihazırda bulunan lekeleriniz varsa koenzim Q10 içeren kremleri tercih etmenizde fayda var.





Yeşil çay ve bitter çikolata tüketin


Yeşil çay ve bitter çikolata antioksidan özellikleri sayesinde ciltte lekelenme riskini azaltıyor. Buna ek olarak, içerdikleri bu antioksidan maddelerle cilt yaşlanması ve leke oluşturan serbest radikallerin vücuttan atılmasını da sağlayarak ciltte kan akımını arttırıyor ve güneşin zararlı etkilerinden cildi koruyorlar. Haftada birkaç fincan yeşil çay ve haftada 2 kez bitter çikolata tüketmek cilt sağlığınız için yapabileceğiniz en kolay girişimlerden.



Sigarayı bırakın, hem de hemen



Leke oluşumu sigara içenlerde daha sık görülüyor. Bunun nedeni ise sigara içenlerde kan dolaşımının yeterli düzeyde oksijen taşıyamaması yüzünden ciltten toksik maddeleri de  daha az uzaklaştırması. Bunun sonucunda da cilt yaşlanması, dolayısıyla da leke oluşumu riski artıyor.





~ Solaryuma dikkat!


Solaryumun tıpkı güneşe maruz kalındığında olduğu gibi yeni cilt lekeleri oluşturabileceğini ve var olan olanı arttırabileceğini unutmayın. Solaryumla deri ultraviyole ışınlardan kendini korumak için kalınlığını ve melanin denen renk maddesinin yapımını arttırıyor. Bu durum da cilt yaşlanması ve lekeyle sonuçlanabiliyor.





Peki, yukarıda özetle değindiğimiz tedaviler hakkında biraz daha bilgi alsak..





TEDAVİ İÇİN EN UYGUN ZAMAN



Kimyasal peeling: Hidrokinon, kojik asit, arbutin, azelaik asit, glikolik asit, retinol içeren kremlerle peelin’e başlanıyor. Mevsim uygunsa glikolik asit gibi bir ajanla kimyasal peeling yapılabiliyor. Mevsim gözetmeksizin, güneşten koruma şartıyla enzim peeling uygulaması oldukça etkili oluyor. Ciltteki koyu rengi oluşturan melanin pigmentini önleyen bu peeling, genelde tek seans yapılıyor. Devam kremi günlük olarak uygulandığı takdirde başarı şansı 2-4 hafta içerisinde yüzde 80-90 gibi oldukça yüksek rakamlara ulaşıyor.





Kriyoterapi: Lentigo, yani güneş ya da yaşlılık lekeleri için sayıca uygunsa, hem yüz hem de ellere kriyoterapi uygulanabiliyor. Bu yöntem sıvı nitrojenin sprey olarak cilde uygulanması ve dokuyu dondurarak tahrip etme esasına dayanıyor. 3 hafta içerisinde alttan sağlıklı cilt ortaya çıkıyor.



PRP uygulaması:
Bu yöntem de leke tedavisinde yer alıyor. Her mevsim uygulanabiliyor.2-4 hafta aralarla 3 seans uygulama yapılıyor. İçerdiği büyüme faktörleri ile cildi yeniliyor ve lekeye neden olan hücrelerin aşırı çalışmasını baskılıyor. Kombine tedavilerde başarı şansını artırıyor.



IPL ve lazer yöntemleri :
IPL ve Q anahtarlı lazerler ile CO2 fraksiyonel lazerler leke tedavisinde uygulanıyor. IPL yoğun atımlı ışık sistemini oluşturuyor ve lekelerin giderilmesinde başvuruluyor. Q anahtarlı lazer sistemleri de çok kısa süreli atımlar yaparak renk hücrelerindeki pigmenti tahrip ederek etkili oluyor. Fraksiyonel lazerler, ciltte minik sütunlar açarak yeni kollajen üretimini tetikliyor. Tüm lazer sistemleri uygun kişilerde ve uygun lekelerde dermatolog tarafından seçilerek kullanılıyor. Genelde 5-6 seans uygulama gerekiyor.



SON HABERLER

Dergide Bu Ay

ELLE Nisan Sayısı Çıktı!

ELLE Nisan Sayısı Çıktı!

Yeni sayımızın kapağında oyuncu Hazar Güçlü var.

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.