SIRA SÖZ'DE

Tüm o düğün, dernek, kutlama mevzularında en zor olan şey bir ömrü beraber geçirmek istediğiniz insanı doğru zamanda bulmak aslında. Gerisi kolay iş, diye düşünenler; çok tatlısınız..

Halbuki konu düğün hazırlığı olunca, özellikle de bir yıldan az bir süreyle karşı karşıyaysanız pembe panjurlar düğün sonrasına kadar iniyor. Nereden mi biliyorum? Çünkü canımdan çok sevdiğim ablamın düğünü daha geçtiğimiz günlerde gerçekleşti. Üstelik en başından, sonuna kadar her adımda tahmin edin kim vardı?

Sektöre yabancı olmadığımız için 1-0 önde başlayacağımızı düşündüysek de, ne yazık ki öyle olmayan serüvenimizden öğrendiğimiz her şeyi sizlerle paylaşmanın faydalı olacağını düşündüm. Peki, söz, nişan ve düğün hazırlığı konularında pişman olmamak, fotoğrafsız kalmamak ve mutsuz olmamak için neler yapılmalı?

Şimdi sıra işleri yavaş yavaş resmiyete dökmekte. Yine de, sanmayın ki hazırlığın bu aşaması da çok kolay geçecek... Hayalinizdeki güne kavuşmak için bahsedeceklerimize mutlaka bir göz atın deriz:

- Söz, nişan gibi işi resmiyete dökmek için ilk adımlar başlarken heyecan ve stres seviyesi bir anda yükseliyor dikkat! Ama yine ilk yapmanız gereken şey, ne yapmak istediğinizi bilmek. Artık çoğunluk söz ve nişanı aynı anda yapıyor. Mantıken baktığınızda çok daha pratik, aslında. Zaten işi uygulamaya dökeceğiniz zaman da anlayacaksınız ki, tek bir organizasyon sizin ruh sağlığınız için de en iyisi.

- Öncelikle söz ve nişan ayrı mı, birlikte mi yapılacak kararından sonra nerede ve kaç kişiyle düzenleneceğini hemencecik kararlaştırmanız gerekiyor. Sizi acele ettirmiyoruz inanın, ama şu anda bizim bile aklımıza gelmeyen o kadar ilginç detaylar ve pürüzlerle karşılaşacaksınız ki, sonrasında bir bakacaksınız hiç vakit kalmamış! İşte siz o stresle karşı karşıya kalmayın diye önerimiz; iki etkinliği bir arada yapmanız. Çok yorulmak istemiyorsanız, sayı olarak 20’yi geçmemeniz en iyisi. Ki herhangi bir organizasyon ve ‘catering' firmasıyla anlaşmayacak, her adımı kendiniz yapacaksanız; 20 bile sizi zorlayacak haberiniz olsun. E, insanlarla ilgilenmek , onları mutlu etmek dünyanın en zor işi. Bir de her şeyin harika olmasını sağlarken o günden inanılmaz bir keyif almanız, çok mutlu olmanız, harika hissetmeniz ve muhteşem görünmeniz de gerekiyor. Yani omuzlarınızdaki yük çok fazla! Tavsiyemiz, bütçeniz el veriyorsa böyle firmalarla anlaşarak yükünüzü hafifletmeniz. Çünkü onlarla anlaşsanız bile, size yine iş düşüyor. Masa örtüsü ne renk olmalı, çiçekler nasıl olmalı, söz-nişan tarihinde o çiçeklerden bulabilecek misiniz? Daha düşünecek çok detay var!

- Etkinliğiniz ne olursa olsun, eğer açık havada yapacaksanız o gün gelip de geçene kadar stres en yakın dostunuz. Neden? Çünkü şimdiye kadarki tüm yıllarda Mayıs ayı güneşli geçse bile, sizin gününüzde şakır şakır yağmur yağabiliyor. Üstelik bu konuda yapabileceğiniz hiçbir şey yok, tamamen şans meselesi! O yüzden genelde organizasyon firmalarının önerdiği gibi, biz de havalardan çok emin değilseniz; mutlaka bir tente ya da çadır kurdurmanızı öneriyoruz. Tabii onu kurdurduğunuz zaman seçtiğiniz düzen ve süslemelerin aynısını, onların içinde de uygulamanız gerek. Aynı zamanda açık havada harika çıkan fotoğraflar, ultra romantik görünen mekan ve adeta bir Pinterest Board’un içinde yaşıyormuşsunuz hissine kavuşmanız mümkün, ama arı, böcek, sinek, kuş, uçak sesi, helikopter sesi, rüzgar nedeniyle saç bozulması gibi etkenleri de unutmamak gerek. Zira insanoğlu bir şeyi romantize ettiği zaman hakkındaki tüm olumsuzlukları bir anda silme hatasına düşebiliyor.

- Anlaştığınız firmalarla nasıl bir hizmet istediğinizi ve neleri asla kabul etmeyeceğinizi önceden mutlaka konuşmanız lazım. Aksi takdirde erkek tarafı tam ‘kızınızı oğlumuza istiyoruz’ derken salonun ortasına girip, çay servisine başlarsa şaşırmayın. Ayrıca söz-nişan pastası da hava şartlarına göre uygun koşullarda saklanmalı ve ‘kuaför dönüşü ben alır gelirim’ gibi pratiklik çabalarından da uzak durmalısınız. Çünkü o gün araya sıkıştırmalık bir vakit olmayacağı gibi, boyu ne olursa olsun etkinlik pastaları inanılmaz ağır. Üstelik arabaya alacağınız pastayı taşıyacak bir de insan gerek; kısacası pasta işini kol kaslarına ve tutuş yeteneğine güvendiğiniz iki kişiye bırakmanız en iyisi.

- Tabii bir de hava-mekan ve mevsim durumuna göre uygun bir menü seçilmesi gerek. Yani Temmuz ayında bahçede yapacağınız bir nişan seremonisinde tatlı olarak ballı kaymaklı bir şey seçerseniz, konuklarınızın başından arıların eksik olmaması kaçınılmaz. Ya da 30 derecelik sıcağın altında önüne ağır mı ağır bir kuzu tandır koyduğunuz kimse, hatırınız için de olsa onu yiyemeyebilir. Demek istediğimizi anlatabildik, değil mi?

- Bu özel gün için elbise seçiminde dünya genelinde açık, pastel renkler tercih ediliyor. Ama ‘ben kırmızı içinde muhteşem görünüyorum!’ gibi özel durumlarınız varsa, karar yine de sizin. O gün kahve servisini siz yapmayacak olsanız da çekirdek aileye ve damat adayına kahveleri sizin götürmeniz bir gelenek olduğu kadar, aynı zamanda bir saygı göstergesi. Şimdi kahveyle elbisenin ne alakası var derseniz; eğer derin veya dekolteli ya da mini bir elbise seçerseniz bu esnada zor anlar yaşamanız muhtemel. Bu yüzden yakası da, etek boyu da usturuplu diyebileceğimiz kesimleri kullanmak en rahatı. Ayakkabınızsa etkileyici ya da sade olabilir, ama üzerinde tüm gün geçirebileceğiniz kadar konfor sağlamalı.Tabii bahçe gibi bir toprak alanda olacaksanız, toprağa saplanmanıza neden olacak ince topuklulara ‘hayır’ demeniz gerektiğini de hatırlatalım.

- Bu en özel günlerinizde illa beklenmedik bir trafik olabiliyor, aile ya da organizasyoncular geç kalabiliyor. Ya da evin salonuna 30 kişinin sığabileceğini düşünüyorken, bu rakamın pek de gerçekçi olmadığının farkına varıyorsunuz. Ama lütfen onlara takılmayın. Bugünün sonunda medeni halinizdeki değişimin ilk adımı ve hayatınızı birleştirmeyi seçtiğiniz erkeğin yüzünü aklınıza getirmeniz çok daha iyi.

- Tabii bu etkinliklerin hepsinde konuklar ayrılırken onlara vermek için ya siz, ya da anlaştığınız bir kişi, hediyelikleri hazır etmeli. Bunları bir nevi geldikleri için onlara teşekkür edişiniz ve onların da bugünü hatırlayacakları tatlı bir sembol olarak düşünün. Hazırlık sürecinde ‘gerçekten gerek var mı ki?’ sorusunu çok kişi soruyor farkındayız. Ama inanın, bu küçücük bir jest bile insanları etkinlikle ve sizinle ilgili çok iyi hissettiriyor.

- Kına yapmayı düşünüyorsanız da tüm bu dediklerimiz aynen geçerli, merak etmeyin. Tabii elbise, ayakkabı ve mekan konuları burada daha belirgin ama onları siz de biliyorsunuz zaten. Eğer kına evde yapılacaksa kişi kapasitesi, ona göre sandalye, yemek ve içki sayısı, dağıtımı ve düzenine odaklanmanız yeterli. Güzel bir müzik listesi, iyi bir fotoğrafçı ve videocu da varsa; tamamdır.

- Saç ve makyajınızı önceden mutlaka belirlemeli, ama bunu yaparken etkinlik mekanı ve tarihini göz önüne almalısınız. Eğer Ekim ayında açık havada yapılacak bir etkinlikte dağınık topuzunuzdan tutamların, her saniye dudak parlatıcınıza yapışmasını istemiyorsanız tabii. Kuaförünüzü de etkinlik ve mekan konusunda mutlaka bilgilendirin, çünkü özel günlerde tutuculuğu çok daha yüksek olan ve muhtemelen daha önce görmediğiniz sprey markalarını kullanıyorlar, aklınızda olsun. Makyajınızsa sizi ‘siz’ olmamaktan çıkarmamalı bizce. Ekstra uzun ve doğallıktan çok uzak sahte kirpikler, aşırı abartılı ve koyu göz makyajından kaçınmanızı, şiddetle tavsiye ederiz!