ELLE NİSAN 2016 SAYISI ÇIKTI
Baharın ilk sayısı ELLE Nisan, bayilerde.
ELLE ONLINE
26 Mart 2016
Havaların ısınmasına, baharın gelmesine hiç bu kadar sevinmemiştik. Endişemizi, gelecek kaygımızı acaba ılık bir mevsim rüzgarı alıp götürür mü dersiniz?
Biraz eğlenmeye, boş vermeye, kahkahalarla gülmeye, hayatımızda biraz olsun nükteye o kadar açız ki kapağımıza komik bir şey yazalım, hiç değilse okuyanların yüzünde bir gülümseme belirsin düşüncesiyle “Popolar Firarda” deyiverdik. Yok, vizyona girecek yeni bir filmden bahsetmiyorum. Çok hoş bir film ismi olur, ayrı. Yepyeni bir moda akımı söz ettiğim: Göğüsler, bacaklar derken popolar da özgürlüklerini ilan etti. Hem bu trendin liderliğini ünlü yıldızlar, şarkıcılar yaptı. Yani emin adımlarla, güldür güldür geliyor bu firar hareketi.
Şimdi diyeceksiniz ki, yahu ülkemizde kadınlar rahat rahat dolaşamıyorken, ana caddede tecavüze uğruyorken bu ne cesaret? Haklısınız da. Ama işte tecavüze uğruyoruz diye, eve kapanacak, giyim kuşamımızı değiştirecek halimiz yok.
Bu popo harekatına bire bir Paris Moda Haftası'nda, bir dükkanın içinde şahit olma şansına eriştim. Yoksa şanssızlığına mı, bilemedim. Sessiz sakin bir arkadaşımla lüks bir markanın dükkanında aheste dolanırken birdenbire bir karışıklık oldu ve başımı kaldırmamla, oldukça düşük bel bir jean pantolon içinden selam veren bir popoyla burun buruna geldim. Her ne kadar bu anı Snapchat'le belgelemek istesem de Kanye West'in korumaları, bu gazetecilik refleksimi yüz ifademden anlamış olacak ki, zıplayarak iki yanımda beliriverdiler. İşte o an kendime “kapağa kesinlikle popolar firarda” yazıyoruz dedim. Kanye West'in poposu alışverişine devam ederken biz de şaşkın surat ifadelerimizi yanımıza alarak dükkanı terk ettik.
Tabii benim bahsettiğim popolar firarda trendi bu kadar vulgar değil. Ben gayet estetik bir şeyden söz ediyorum. Selin Miloşyan'ın kaleme aldığı makalede, Mary Eliza Joy Haweis'in 1879'da yazdığı “The Art of Dress” kitabından güzel bir alıntı var: “Kıyafet her daim göstermekle örtmek arasında tereddüt eder.” Seksapel dediğimiz şey de işte örtmek ve göstermek arasında bir gelgit gibi. Sezonun seksapalite rüzgarları kalça ve popolardan yana eserken tasarımcıların da bu rüzgara göre nasıl aksiyon aldığını Miloşyan'ın yazısından okuyabilirsiniz.
Gürültü çıkararak gelen bir başka akım da 2000'li yıllara damga vuran, yan masadan karışık meyve tabağı tadındaki “ne desem boş” karmaşası. Tostlanmış saçlar, jean altından görünen g-string iç çamaşırları, dev logo baskılı çantalar, kadife eşofman altları... liste uzayıp gidiyor. Neyse ki tasarımcılar 2000'li yılların bu rüküş kodlarını zarif şekilde modifiye ederek yorumluyorlar. Bakalım beğenecek misiniz?
Popolar, tostlanmış saçlar bir yana, moda dünyası çok ciddi bir çıkmazın içinden nasıl kaçacağı konusunda derin tartışmaya girişmiş durumda. Sezon defilelerinde görülen parçaların ancak altı ay sonra satın alınabilmesi, alışverişi cidden baltalamış görünüyor. İnsanlar sezon kıyafetlerini defilelerde, blogger'ların üzerinde ve sosyal medya hesaplarında gördüğü an tüketiyor ve anında ulaşamadığı parçalara altı ay gibi uzun bir aradan sonra kavuşsa da satın almak istemiyor. Bu düzene başkaldıran ilk tasarımcı Tom Ford oldu ve koleksiyonlarını, satıştan hemen bir gün önce göstermeye karar verdi. Christopher Bailey, Demna Gvasalia gibi tasarımcılar da bu yoldan ilerleyeceklerini açıkladılar. Kısacası çok yakın zamanda moda haftaları denkleminde ciddi değişiklikler yaşayabiliriz. Serli Gazer Boyacı araştırdı. Biz de bekleyip göreceğiz.
Sağlığınızla ilgili radikal değişiklikler yapmak istiyorsanız, her şeyden önce neler yediğinize bakmanız gerekiyor. Bu sayıda özellikle uzmanların el sürmediği ama bizim sağlıklı olduğunu sandığımız 10 yiyecekten bahsettik. Bu 10 yiyeceği hayatınızdan çıkararak ilk adımı atabilirsiniz. Ertelemeyin, o adımı atın derim.
Hepimize umut dolu, sıcacık bir bahar mevsimi diliyorum.
Gelecek ay görüşmek üzere,
Işın Görmüş
ELLE Türkiye Yayın Direktörü
SON HABERLER
