AVANGART VE MUZİP
AVANGART VE MUZİP
ELLE ONLINE
03 Haziran 2015
Mayıs onun için festivallerden ibaret değil tabii ki. Londra ve Paris'te iş birliği yaptığı yabancı şirketlerin yaz öncesi strateji toplantıları da var. İstanbul'da işleri delege etmesi açısından da yoğun bir dönem. Esra Oflaz Güvenkaya'nın gardırobu doğal olarak bu hızlı tempoya ayak uydurmak “zorunda”. Alışveriş için favori şehirleri Milano ve Londra olan bu başarılı iş kadınıyla işlere mola verip bir “stil günü”nde buluştuk.
ELLE: Stilinizi nasıl tarif edersiniz?
ESRA OFLAZ GÜVENKAYA: Avangart ve bazen muzip (bir iş kadınının stili) diyebilirim. Yıllar içinde stilim, vücut özelliklerime ve hayattaki duruşuma göre oluştu. Tabii ki bunda kariyerimin de etkisi oldu. Medya sektöründe olduğum için, iş hayatımda kıyafetlerim konusunda özgür ve muzip olma şansımı kullandım. Özel hayatımda da iş kadınlığımın etkileri her zaman görülür. Mesela süper miniler veya cüretkar dekolteler giymem ama kendime has dokunuşlarım vardır.
ELLE: Stiliniz şekillenirken sizi etkileyen birisi oldu mu?
E.O.G.: Olmadı ancak yıllar itibarıyla oyuncu Cate Blanchett'in stilini kendime yakın buluyorum.
ELLE: Ne giyeceğinizi uzun uzun düşünür müsünüz?
E.O.G.: İş kadını olarak bir gün önceden ertesi günkü ajandama göre giyeceklerimi planlarım. Hangi toplantılarım var, öğlen yemeğim nerede, akşam programım var mı gibi detaylara göre bazen yanımda ekstra kıyafet bulundururum. Önemli bir davete katılacaksam özenir, yeni bir kıyafet alır veya diktiririm.
MAYIS GARDIROBU
ELLE: Mayıs deyince aklınıza hangi parçalar gelir?
E.O.G.: Mayıs ayı benim için değişik gömlekler ve tulumlar demek. Sezon renkleriyle diz altı elbiseler ve smokin elbiselerimi giyeceğim dönemdir.
ELLE: Yazlık-kışlık gardırop ayrımınız var mı?
E.O.G.: Genelde kıyafetlerimi karışık kullanıyorum. Bir tek sahilde ve tatilde giydiklerim yazlık evimizde bulunur.
ELLE: Gardırobunuzda bahar detoksu yapar mısınız?
E.O.G.: Evet yaparım. Az giydiğim şeyleri dağıtırım. Vermeye, paylaşmaya inanırım. Sürekli kıyafet yolladığım kız yurtları var. Kıyafetleri eskimeden, ütüsüyle, askıda yollarım.
ELLE: En sık kullandığınız aksesuvar hangisi?
E.O.G.: Kaplan yüzüğümü veya kaplan kolyemi mutlaka her gün kullanırım. Kaplanın ruhani olarak beni koruyup kolladığına inanırım. Ve evimde de mutlaka kaplan objeler bulundururum, bunları feng shui'ye uygun olarak konumlandırırım.
ELLE: Peki modada en beğendiğiniz dönem?
E.O.G.: “Muhteşem Gatsby”deki caz dönemi favorim.
ELLE: Uzak durduğunuz desen/renk ya da kesim var mı?
E.O.G.: Vücuda yapışan jarse elbiseleri kendime yakıştırmam ve giymem de.
AYAKKABIDA İLLA ŞIKLIK
ELLE: Ayakkabı deyince, şıklık mı rahatlık mı?
E.O.G.: Maalesef hep şıklık! Boyum çok uzun olmasına rağmen topuklu ayakkabıları çok severim. Son yıllarda rahatlığımdan verdiğim ödünler artar oldu...
ELLE: Vazgeçemediğiniz takınız var mı?
E.O.G.: Kaplanlarım ve evlilik yüzüğüm.
ELLE: En sevdiğiniz tasarımcılar kimler?
E.O.G.: Benim için bu isimler yıllarına, hatta sezonlarına göre değişebiliyor. Birkaç sezondur Roland Mouret ve Antonio Berardi, Victoria Beckham ve Begüm Salihoğlu koleksiyonlarını üst üste giyiyorum.
ELLE: Şık olmak için her zaman işe yarayan çözümünüz, çok hızlı bir formülünüz?
E.O.G.: Evet, şallarım vardır. Ve de beyaz gömleklerim.
ELLE: Kıyafetlerinize manevi değer de yükler misiniz?
E.O.G.: Eşimin ve dostlarımın hediyeleri benim için özeldir.
YAZI: SUZAN YURDACAN
FOTOĞRAFLAR: MERVE AĞAZAT
SON HABERLER
