Güzellik dünyasında bazı yaklaşımlar vardır ki, yalnızca dışarıdan parlamayı değil, içsel bir dengeyi de beraberinde getirir. Margaret Dabbs’in bakım anlayışı tam da bu noktada konumlanıyor: bilimsel titizlikle formüle edilen, estetik bir zarafetle sunulan ve ruhu da beden kadar önemseyen bir yaklaşım. Klinik bilgiyle estetik duyarlılığın kesişiminde yer alan bu sistem, en çok ihmal edilen ama en çok yük taşıyan bölgelerimize –ayaklara, ellere, dokunuşlara– hak ettikleri ilgiyi gösteriyor.
Geleneksel güzellik anlayışında ihmal edilen el, ayak ve bacaklara gösterdiğiniz özen, aslında yeni bir bakım kültürü doğurdu. Bu dönüşümde öncülerden olmak nasıl hissettiriyor?
Ayaklarımız sağlığımızın temelini oluştururken, ellerimiz ise yaşlanma belirtilerini en çok gösteren bölgelerimizden bir tanesidir. Biz de bu sebeple en iyi bildiğimiz şey olarak vücudun en uç noktalarının bakımına odaklandık. Özellikle pandemiden sonra sağlık sektörüne olan ilginin artmasıyla birlikte tüketici davranışlarında gözle görülür bir değişim gerçekleşti. İnsanlar artık kaliteli ürünlere yönelerek evde kendi bakımlarının sorumluluğunu daha çok almaya başladı. Biz de Margaret Dabbs London olarak bu trendlere kulak vererek ürünlerimizin içeriklerini geliştirmeye başladık. Bu alanda öncü olarak görülmek oldukça gurur verici. Ayak, el ve bacak bakımına yüzümüz veya saçımız kadar önem verilmesini sağlamak benim kişisel misyonumdu. Bunun gerçekleştiğini görmek beni çok mutlu ediyor.
“
Margaret Dabbs London olarak güzelliğin sadece görünenle ilgili değil, aynı zamanda nasıl hissettiğinizle ilgili olduğuna da inanıyoruz.
Ürünlerinizin performansıyla ön plana çıktığını biliyoruz. Sizce sizi “sonuç odaklı” yapan en kritik nokta nedir?
Margaret Dabbs London’ın sonuç odaklı olmasındaki en kritik faktör, tıbbi uzmanlığa dayalı inovasyona olan bağlılığımızdır. Ürünlerimiz, podiatri ve güzellik dünyasının eşsiz bir birleşimi olarak ortaya çıkıyor ve her bir ürün terapötik bir amaca hizmet ediyor.
Güzellik dünyasında estetik kadar güvenilirlik de artık daha bilinçli bakış açısıyla ön planda. Tıbbi temellere dayanan bir markanın kullanıcıyla kurduğu güven ilişkisi sizce nasıl gelişiyor?
Bize göre güven ilişkisi, tutarlılık, şeffaflık ve en önemlisi de kanıtlanmış sonuçlarla kurulur. Podiatri ve klinik uzmanlığa dayalı bir marka olarak, müşterilerimize gerçekten işe yarayan ve sonuca ulaştıran ürünler sunma konusundan sorumluluğumuz var. Ürünlerimiz, amaca yönelik olarak bilimsel destekli aktif içeriklerle formüle edilir ve hem güvenlik hem etkinlik açısından titizlikle test edilir. Bu tıbbi dürüstlüğü lüks bir deneyimle birleştirerek, müşterilerimize sadece estetik değil, uzun vadeli sağlık ve iyilik haline yatırım yaptıklarını da hissettiriyoruz.
15 klinik ve 54 ülkeye yayılan bir marka olmak... Bu genişleme sürecinde kültürel farklılıklar formülasyonlara ya da markanın ruhuna nasıl yansıdı? Sizce evrensel bir bakım anlayışının sırları neler?
Küresel çapta büyürken, ülkelere ve toplumlara göre güzellik anlayışlarının farklılık gösterdiğini görsek de kalite ve lüks arayışının evrensel olduğunu fark ettik. Kültürel farklılıklar bizi daha esnek olmaya teşvik etse de bunu temel değerlerimizden ödün vermeden yapmaya gayret gösterdik.
Dünyanın neresinde olursa olsun, müşteriler işe yarayan, kaliteli ve güvenilir ürünlere yöneliyor. Evrensel güzellik yaklaşımının sırrı da bize göre güvenilir, bilimsel temelli sonuçları olan lüks ve rafine bir deneyim sunmaktan geçiyor.
“
Bir kişisel bakım ritüeli, sadece kendinize bakmaktan öte, kendinizi derinlemesine önemsediğinizi hissetmekle ilgilidir.
Vücudun sessiz kahramanları el, ayak ve bacakların bakımı genellikle geri planda kalıyor. Sizce neden hâlâ görünmeyen güzelliğin bir parçası olarak görülüyor?
Eller, ayaklar ve bacaklar günlük yaşamımızın temelini oluştururken, “geleneksel” güzellik anlatılarında her zaman ön planda olmadıkları için sıklıkla göz ardı edilirler. Yaş aldıkça, eller ve ayaklar da tıpkı yüzümüz gibi yaşlanma sürecinden geçer; cilt altı yağ dokusu azalır, cilt incelir, yumuşak doku gevşer ve ter bezleri eskisi kadar etkili çalışmaz. Bu nedenle cilde nemi yeniden kazandırmak gerekir. Margaret Dabbs London olarak güzelliğin sadece görünenle ilgili değil, aynı zamanda nasıl hissettiğinizle ilgili olduğuna da inanıyoruz. Ayaklarınız sağlıklı, elleriniz beslenmiş, bacaklarınız hafif ve yenilenmiş olduğunda, bu genel özgüveninizi ve iyi olma halinizi de etkiler. Bu sebeple de bu bölgeleri ihmal edilenden değer verilene yükseltmek, marka felsefemizin kalbinde yer alıyor.
Sizce bir bakım ritüelini sıradanlıktan çıkarıp onu ruhu besleyen bir deneyime dönüştüren şey nedir?
Bizce bu dönüşüm, niyet, uzmanlık ve duyusal bütünlükte gizlidir. Bir kişisel bakım ritüeli, sadece kendinize bakmaktan öte, kendinizi derinlemesine önemsediğinizi hissetmekle ilgilidir. Dokunuş terapötik olduğunda, kokular yatıştırıcı bir etki yarattığında ve her detay hem bedeni hem zihni onarmak üzere tasarlandığında, kişisel bakım bir bağ kurma, denge bulma ve kalıcı bir iyilik hali deneyimine dönüşür.
“
Dünyanın neresinde olursa olsun, müşteriler işe yarayan, kaliteli ve güvenilir ürünlere yöneliyor.
Bir kadın girişimci olarak güzellik ve sağlık gibi iki güçlü alanda iz bırakmak nasıl bir deneyim?
Bu sektörlerde kadın olmak her ne kadar karakterimi güçlendirici bir deneyim olmuş olsa da zorluklarını da beraberinde getirdi. Genellikle, küçümsenmenin benim avantajıma çalıştığını esprili bir şekilde söylerim çünkü bu durum beni vizyonumu kanıtlama konusunda daha da motive etti. Fikrime inandım, inanılmaz derecede çok çalıştım ve kısa süre içinde sektör beni fark etti! Sağlık ve bakım alanında yeni bir kategori yarattığım için Britanya İmparatorluk Nişanı ile onurlandırıldım ve bu benim için büyük bir gurur kaynağı oldu.
Benim için liderlik, vizyon, cesaret ve odaklanma demektir. Kendime her zaman şunu hatırlatırım: cinsiyetin seni engellemesine izin verme, fikrine inan ve onun peşinden git. Göreve odaklı kalmanın ne kadar önemli olduğunu öğrendim; çünkü her iyi fikir pek çok fırsat yaratır ama hepsinin peşinden koşamazsınız. Yenilikçilik bizim DNA’mızda var ve bunu kullanarak tamamen yeni bir tedavi kategorisi yarattık. Benim için en büyük ödül ise, ayak sağlığı konusundaki bakış açısını değiştirmiş ve yeni nesil girişimcilere ilham vermiş olmak. Bundan daha büyük bir onur olamaz.
Markanızı ve güzellik dünyasını nasıl bir lüks bakımı geleceği bekliyor?
Ben lüks güzellik bakımının gelecekte sadece şımartılmakla değil, etkinlik, dürüstlük ve küresel erişilebilirlikle tanımlanacağı bir gelecek öngörüyorum. Misyonumuz her zaman tıbbi mükemmeliyet ile lüks güzellik arasında bir köprü kurmak oldu ve bu felsefenin dünya genelinde daha da fazla karşılık bulacağına inanıyorum. Bu yolda yakın zamanda heyecan verici adımlar attık.
Avustralya’da saygın iş ortağımız MECCA ile gerçekleştirdiğimiz lansman bizim için büyük bir heyecandı. Ayrıca tamamen yeni bir pazar olan ABD’ye de açılmaya hazırlanıyoruz. Yakın zamanda Global Airlines ile yaptığımız iş birliğiyle, seyahat eden ve her koşulda en iyisini bekleyen yolculara ürünlerimizi ulaştırmak da bizim için ayrı bir gurur kaynağı oldu.
İleriye baktığımızda, benzersiz tedavilerimizi ve uzmanlıkla formüle edilmiş ürünlerimizi dünyanın dört bir yanındaki otellere, SPA’lara ve perakende noktalarına taşımaya devam edeceğiz. Elbette yenilikçilik, her zaman olduğu gibi çalışmalarımızın merkezinde yer alacak ve güzellik deneyimini yalnızca üst seviyeye taşımakla kalmayıp, aynı zamanda gerçek ve uzun vadeli sonuçlar sunan yeni ürünler geliştirmeyi sürdüreceğiz.
Lüks güzellik bakımının dönüşüm geçiriyor olmasından ve Margaret Dabbs London’ın bu dönüşüme eşlik etmesinden dolayı gurur duyuyorum. Uzmanlık, yenilik ve global erişilebilirlik bir araya gelerek gerçek lüksün ne anlama geldiğini yeniden tanımlıyor.