Saatçilik dünyası, yıl boyunca pek çok yarışa sahne oluyor. Ama Grand Prix d’Horlogerie de Genève —kısaca GPHG— bambaşka. Bu yıl sahneye çıkan markalardan biri ise yıllardır mücevher ustalığını saatçiliğin geleceğiyle birleştiren Bvlgari’ydi. Ve sonuç: Tourbillon kategorisinde birincilik. Kazanan ise Octo Finissimo Ultra Tourbillon.
Ultra-incelik artık Bvlgari için bir meydan okumadan ziyade bir imza. Roman ruhunun yaratıcılığı ile İsviçre saatçiliğinin kusursuz mühendisliği, milimetrelerin içinde buluşuyor. Bu yeni model ise sadece bir rekor değil, adeta markanın kendine verdiği bir yanıt: “Daha ince mümkün.”
Toplam kalınlığı sadece 1.85 mm olan mekanizmanın içine yerleştirilen flying tourbillon, saatçiliğin yüzyıllardır en zorlayıcı komplikasyonlarından biri. Üstelik tüm detayları görünür kılan iskelet yapıda. Yani en küçük hata, en ufak kusur, gözden kaçmıyor. Bu da her parçanın hem dayanıklı hem zarif hem de görünür olması gerektiği anlamına geliyor.
Bvlgari’nin bu yolculuğu yeni değil. 2014’te dünyanın en ince flying tourbillon’unu tanıttıklarında başlayan yarış, her modelle yeniden yazılıyor. Çünkü teknik bir sınırı aşmak, yalnızca yeni bir rekor değil; saat tasarımını iki boyuta indirgemek, geleneksel kuralları yeniden tanımlamak demek.
Jean-Christophe Babin’in bir cümlesi, olan biteni özetliyor aslında: “Rekorlar yalnızca engelleri aşmak için değil, mekanik saatçiliğin nerelere gidebileceğini yeniden düşünmek için var.”
Bu yıl Bvlgari, GPHG’de şu kategorilerde üç istisnai parça ile yarıştı: Tourbillon’da Octo Finissimo Ultra Tourbillon; İkonik kategorisinde Bvlgari x MB&F Serpenti; Mücevher kategorisinde Serpenti Aeterna.