Paris bu sezon podyumdan önce, sıcaklığı ile beni sınıyordu. Kavurucu kaldırımlarda başlayan Paris sabahım, klimalı salonların yokluğunda ağırlaşan havayla modanın diline beklenmedik bir dekor sundu. Böyle bir atmosferde, Seul’un nemli yazlarını iyi bilen Madame Woo hafifliği merkezine alan bir koleksiyonla bu en sıcak günde bile rahatlık sunan, hafif zarif ve ince mizah dokunuşları taşıyan bir gardırop ile karşımdaydı.
Wooyoungmi İlkbahar/Yaz 2026 klasik giyimin zarafetini adeta zamanlama ustalığı ile yazın özgür nefesiyle yeniden kurdu. Resmi giyim kodlarını hafifletip, zarafeti nefes alabilir kıldı.
Podyumda gördüğüm ilk görüntüler resmi giyimin sert hatlarını ipekten bir rüzgarla yumuşatıyordu. Fraklar, tül gibi parlak viskozdan (ipek hissi) yapılmış, güneşte parıldıyordu. Yakalar ve manşetler, güneş ışığında ince ince titreşen inci düğmelerle süslenmişti. Arkalarından hafifçe dalgalanan bu ceketler hem geçmişin törenselliğine hem de bugünün özgür adımlarına ait.
Bu zarif katmanların ardından ise bambaşka bir enerji yükseliyordu; çizgili mayo üstleri, retro şortlar… Sanki Paris’te bir piknik davetindeyim, şehrin tepelerinde kıyafetleri kadar hikayeleri de özenle seçilmiş misafirlerle… Woo’nun imzası olan uzun hatlı kum saati formu, bu kez moherin (Angora Goat/Ankara keçisinden elde edilen asil elyaf) hafifliğinde hayat buluyor. Açık örgü trikolar, tığ işi üstler ve bilerek tam bitirilmemiş gibi duran denim bel bantları, hem hava hem de merak akışına izin veriyor. Pijama pantolonlarının belinden görünen mayo çizgileri koleksiyonun oyunbaz ama hesaplı planını ele veriyor.
Aksesuarlar ise defilenin gizli hikaye anlatıcıları; çizgili elastik kemerler, jartiyer ile tutturulmuş ince çoraplar, pastel Mary Jane’ler… Ve hepsinin ortasında sezonun en güzel süprizlerinden biri; çıtçıtlı kapatması olan, açıldığında piknik örtüsüne dönüşen rafya çanta. Bu detay koleksiyonun yalnızca giyinmek için değil, yaşamak için tasarlandığını kanıtlıyor. El boyaması küçük sepet çantalar, uyumlu sırt çantaları ve güneşte solmuş rafya formlar, yazın hafifliğini taşıyor.
Wooyoungmi İlkbahar/Yaz 2026 koleksiyonu bir yaz gardırobundan daha fazlası. Bu, terzilik ile mevsim hafifliği arasında kurulan, giyen kişiyi şehrin sıcağından alıp rüzgar alan bir tepeye taşıyan bir köprü. Paris’in kavurucu kaldırımlarında başlayan bu hikaye, güneşte solmuş bir masa örtüsünde, Madame Woo’nun yarattığı bu sabah rüyası ile hayallerimizde yaşıyor.