Yeni Yıl Psikolojisi ve Görmezden Gelinen “Yıl Dönümü Depresyonu”
Yeni yıl geri sayımları, ışıklı sokaklar ve “yeni başlangıç” fikri kimilerimiz için heyecan vericiyken kimilerimiz için içsel bir yorgunluk, açıklaması zor bir huzursuzluk ve hatta hüzünle geçebiliyor. İşte pek konuşulmayan bu ruh hali, psikolojide “yıl dönümü depresyonu” olarak tanımlanıyor.
DAMLA DURAK 29 Aralık 2025
LAUNCHMETRICS SPOTLIGHT

Yeni yıl, takvimde yalnızca bir sayı değişikliği gibi görünse de ruh dünyamızda çok daha fazlasını temsil eder. Geri sayımlar, ışıklar ve “yeni başlangıç” vaatleri arasında herkesin aynı coşkuyu hissetmesi beklenirken birçok kişi için bu dönem içsel bir yorgunluk, huzursuzluk ve tarif edilmesi zor bir hüzünle geçer. “Yeni yıl, yeni umutlar” söylemi o kadar baskındır ki iyi hissetmemek neredeyse kişisel bir eksiklik gibi algılanır, oysa psikolojiye göre takvim değişimleri insan zihni için sembolik eşiklerdir ve yeni yıl, geçmişi yeniden tartmanın en yoğun yaşandığı anlardan biridir. Yapılanlar, ertelenen hayaller ve “başka bir yerde olmalıydım” düşüncesi özellikle zor bir yıl geçiren bireylerde ruhsal yükü artırabilir. Literatürde “yıl dönümü depresyonu” olarak tanımlanan bu durum, çoğu zaman teşhis edilmekten çok sessizce yaşanır çünkü kutlama atmosferinde hüznü dile getirmek kolay değildir. Sosyal medyada herkes umut dolu görünürken, kişi kendi duygularıyla baş başa kaldığında bir de suçluluk hissiyle karşılaşabilir. Oysa yeni yıl herkes için aynı duygusal karşılığı taşımak zorunda değildir, bazen gerçek bir başlangıç, büyük kararlar almak değil, durmak, yorgunluğu fark etmek ve kendine biraz daha anlayışla yaklaşmaktır. Memorial Antalya Hastanesi Psikiyatri Bölümü’nden Uzm. Dr. Fatma Arkaz’dan yeni yılın neden bazılarımız için içsel bir yüke dönüştüğünü ve bu dönemi daha sağlıklı geçirmenin yollarını öğrendik.


Launchmetrics Spotlight

İçsel Muhasebe
Takvim değişimleri insan zihni için güçlü sembolik eşikler. Yeni yıl, geçmişe dönüp bakmayı neredeyse zorunlu kılıyor. Yapılanlar, ertelenen hayaller, kaçırılmış fırsatlar… Bazı kişiler için bu içsel değerlendirme motive ediciyken bazıları için derin bir yetersizlik ve başarısızlık hissini tetikleyebilir. “Bu yaşta nerede olmalıydım?”, “Zaman benden daha mı hızlı geçiyor?”, “Neden hâlâ buradayım?”. Bu sorular özellikle zor bir yıl geçiren bireylerde ruhsal yükü ağırlaştırır. Oysa hayat, takvim yapraklarına sığmayacak kadar karmaşık ve kişisel.

Launchmetrics Spotlight

Mutlu Olma Baskısı
Yeni yıl döneminde yaşanan ruhsal zorlanmanın en önemli nedenlerinden biri “mutlu olma zorunluluğu”. Reklamlar, sosyal çevre ve özellikle sosyal medya neşeli, üretken ve umut dolu bir ruh halini idealize eder. Bu tabloya bakıp kendini öyle hissetmeyen kişi bir de suçluluk duygusuyla baş başa kalır. “Herkes mutlu, bir ben mi böyleyim?” düşüncesi çoğu zaman fark edilmeden zihne yerleşir. Oysa psikolojide iyi bilinir: Bastırılan duygular kaybolmaz, yalnızca başka şekillerde geri döner.

Sosyal Medya Etkisi

Yeni yıl döneminde sosyal medya, karşılaştırma eğilimini zirveye taşır. Kalabalık sofralar, seyahatler, büyük hedef listeleri… Ekranda gördüğümüz hayatlar, çoğu zaman kendi yaşamımızı eksik ve geride hissetmemize neden olur. Unutulan gerçek ise şudur: Sosyal medya, hayatın tamamı değil, yalnızca seçilmiş anların vitrini. Mantığımız bunu bilse de duygular her zaman bu bilgiye eşlik etmeyebilir.

Sessiz Kaygı
Kutlamalar bittiğinde birçok kişide tanıdık bir ruh hali ortaya çıkar: sebepsiz gibi görünen bir huzursuzluk. Gündelik hayat geri döner; sorumluluklar, maddi kaygılar, iş stresi ve belirsizlikler yeniden görünür olur. Yeni yılın ilk günlerinde hissedilen bu kaygı çoğu zaman küçümsenir. Oysa bu durum, zihnin yeniden gerçeklikle temas kurma süreci ve oldukça yaygın.

Launchmetrics Spotlight

Sorun Yeni Yıl Değil, Kendimize Yüklediklerimiz
Yıl dönümü depresyonu herkes için aynı şekilde yaşanmıyor. Özellikle yalnız yaşayanlar, yakın zamanda kayıp yaşamış olanlar, ekonomik ya da mesleki belirsizlik içinde olanlar, daha önce depresyon veya kaygı bozukluğu öyküsü bulunanlar bu dönemi daha zorlayıcı yaşayabilir. Bu nedenle “takılma” ya da “pozitif düşün” gibi iyi niyetli ama yüzeysel telkinler çoğu zaman yarardan çok zarar verir. Gerçek şu ki yeni yıl, her şeyin bir gecede değişmesi gereken bir sınav değil. Hayatı sıfırlamak zorunda değiliz. Bazen yapılması gereken tek şey durmak, yorgunluğu fark etmek ve kendimize biraz daha şefkatli davranmak. Eğer bu dönemde yaşanan hüzün ve kaygı uzun sürüyor, günlük yaşamı zorlaştırıyor ve umutsuzluk hissi derinleşiyorsa profesyonel destek almak bir zayıflık değil, ruhsal sağlığın doğal bir parçası. Belki de yeni yıl büyük kararların değil, kendini anlamanın ve acele etmeden ilerlemenin zamanı. Çünkü bazen en güçlü başlangıç, kendine biraz daha anlayış gösterebilmektir.

 

SON HABERLER