Kart oyunları geçmişten bugüne, kolay erişilebilirliği, ucuz maliyeti ve kelimenin neredeyse tam anlamıyla sınırsız çeşidiyle her zaman ilgi çekici oldu. Sahip olduğumuz en son teknolojilere rağmen hâlâ günümüzle alakasını yitirmedikleri için bu yazımda onları ele almak istedim.

Saydığım özellikleri ile kart oyunları gerçekten etkileyici fakat asıl özellikleri sahip oldukları uçsuz bucaksız inovasyon potansiyelleri ve bizlerin bu potansiyeli nasıl kullandığımız. 

Standart 52 kartlık bir iskambil destesinin kaç farklı şekilde karılabileceğini biliyor musunuz? 

52 faktöriyel yani 52 × 51 × 50 × ... × 2 × 1. 

Bu hesap yapıldığında yaklaşık olarak 10 üzeri 68 gibi inanılmaz büyük bir rakam çıkmakta. Size bu rakamı daha iyi kavrayabilmeniz için referans olarak evrendeki atom sayısının 10 üzeri 80 olduğunu söylemeliyim. 

İpin ucu bu kadar açık olunca, anlayabileceğiniz üzere kart oyunları, platform olarak insanlık tarihi boyunca muhtemelen hep bir yer edinecek. Şimdi gelin birlikte, kart oyunlarının genelde oynandığı mekanlar olan kahvehaneler geçmişte kalmışken, elimizden düşürmediğimiz cep telefonlarımızda kartlar nasıl yeni bir hayat edindi bakalım.

CLASH ROYALE 

Başarılı mobil oyunları ile tanınan firma Supercell’in oyunu Clash Royale, günümüzde en çok oynanan kart oyunları arasında birinci sırada yer alıyor. Çevrimiçi bir şekilde diğer oyunculara karşı oynanan bu oyunun başarısının altında, rakibinizi hazırladığınız deste ile akıllıca oynayarak alt etmenin verdiği o muazzam haz yatıyor. Geleneksel kart oyunlarındaki yavaş tempoya sahip olmaması ve oyuncuların reflekslerinin de oyunda bir faktör olmasıyla Clash Royale’in günümüzde en “deste dışında” düşünülmüş ve başarılı bir oyun olduğu reddedilemez. Kısa süren eşleşmeleri ile de mobil formata aslında çok uygun olmayan diğer özelliklerini sönümleyebiliyor.

SLAY THE SPIRE 

Geliştirici takımı yalnızca iki kişiden oluşan, tek oyunculu ve “roguelike” unsurları bir araya getiren oyunumuz “Slay the Spire”, oyunculara her seferinde farklı kombinasyonlarla destelerini oluşturarak zirveye tırmanma heyecanı yaşatıyor. Kart oyunlarının stratejik derinliğini “roguelike” türünün sürpriz ve yeniden oynanabilirlik özellikleriyle birleştirmesi, “Slay the Spire”i bahsettiğimiz 10 üzeri 68 bölgelerinden bile ileriye taşıyor (buna matematiğim yetmedi!). Mobil versiyonu da bulunan oyunu açıkçası başta mobil için uygun bulmadım. Diğer kart oyunlarından daha çok dikkatinizi ve zamanınızı vermenizi isteyen bir oyun kendisi. Fakat insan tabii ki sadece çerezlerle, ara sıcaklarla beslenmek istemez ve ana bir öğün de isteyebilir. İşte burada “Slay the Spire”, nerede olursanız olun o iştahınızı bastırabileceğiniz eğlenceli bir oyun. 

BALATRO 

Bu oyunun bu yazıyı yazmama ilham verdiğini söylemeliyim. İşte kart oyunlarının günümüzde alabileceği şekli en iyi yansıtan oyun: “Balatro”. Nereden başlayayım? Oyunu geliştirenin, fikri bulan kişinin sadece tek bir kişi olmasıyla kart oyunlarının erişilebilirliğinin en bireysel seviyeye kadar inebileceğini kanıtlamasından mı? Yoksa benzersiz ama bir o kadar da diğer oyunlardan aldığı temalarla fikir çalma, ilham alma çizgisindeki o mükemmel yerde olmasından mı? Bahsedilecek çok fazla şey var! Tek oyunculu ve “roguelike” unsurlarını barındıran oyunumuz “Balatro” kağıt üstünde sığ gözükse de saydığım oyunlar arasında en derini olduğunu düşünmemle bir numaram oldu. Kağıt oyunlarının tarihinde, türünü ileriye taşıyacak fikir yapıtaşlarını veren oyun olarak ve bir poker fanıysanız kesinlikle edinmeniz gerek diyebilirim.

Peki Neden Mobil Ortamda Yeşerdiler? 

Kart oyunlarını oynamak en çok tercih edilen platformun mobil olduğu gerçeğine bakarken sebebini araştırmaya bile gerek yok aslında, değil mi? Sezgisel olarak bile anlayabiliyoruz ki her sebep tarihte kart oyunlarının popüler olmasına neden olan sebeple benzer. Kolayca taşınabilme ve hafif donanımsal gereksinimler… Bir iskambil destesi geçmişte hangi boyuttaysa, bir telefon da kısmen öyle. Bir iskambil destesi ne kadar ucuzsa, mobilde bir kart oyunu da grafiksel açıdan az kaynak tüketici (fikrimi anladınız). Özellikle geçtiğimiz sıcak yaz günlerinde, telefonlarımız biz neredeyse hiçbir şey yapmıyorken bile ısınırken, şarjını tüketirken, kaynak tüketimi hafif olan kart oyunlarımız kafa dağıtma ihtiyacımızı çok verimli bir şekilde gideriyor. 

Sonuç olarak, kart oyunları ve mobil cihazlar arasındaki bu uyum tesadüf değil. Geçmişin gerektirdiği pratikliğin modern dünyanın hızıyla buluşması. Mobil platformlar, kart oyunlarının taşıdığı evrensel eğlenceyi ve stratejik derinliği her an, her yerde ulaşılabilir kılarak bu eski oyunun yeni nesillerle de bağ kurmasını sağlıyor. Teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin, elimizdeki küçük ekranlarda oynadığımız bu kart oyunları, insanlık tarihinin en eski eğlencelerinden birini canlı tutmaya bakalım hangi formlarda devam edecek?