Bazı deneyimler tarif edilemez; yaşanır. Kuzey Kıbrıs’ın berrak deniziyle göz göze gelen bir terasta, ayaklarınızın altında mermer, üzerinizde sadece güneşin ağırlığı… Zoya Spa & Wellness ile tanışmam tam olarak böyle başladı. Elexus Hotel Resort & Spa’nın içinde yer alan bu 4500 metrekarelik spa alanı, sadece bir tatil molası değil; günlük koşturmacadan uzaklaşmak, ritminizi yeniden keşfetmek için bir tür geri dönüş alanı.

İlk Temas: Sessizliğin Sesi

Kapıdan ilk adımı attığınız anda değişen sıcaklık, havadaki aromaterapi notaları ve loş aydınlatma, şehirden çıkarken taşıdığınız tüm gerginliği sırtınızdan söküp alıyor. Spa alanına çocukların girişinin 12 yaş altına kısıtlanmış olması da bu sessizliğe saygı niteliğinde. Burada huzur sadece bir ortam değil, korunması gereken bir değer.

Zoya'nın İmza Ritimleri
Zoya Spa’nın deneyim haritası oldukça geniş. Ben tercihimi, deniz manzarasına açılan VIP Spa süitinden yana kullandım. Tüm bakım süreci baştan sona kişiselleştirilmişti. Cilt tipi, günün ruh hali, kas gerginliği… Terapistiniz tüm detayları göz önünde bulundurarak seansı sizin için örüyor. Özellikle çiftlere özel hazırlanan romantik paketler ya da balayı çiftlerine sunulan ayrıcalıklar bu anlamda oldukça etkileyici ama gösterişsiz.

Zamanın Aksını Değiştiren Ritüeller
Masajdan sonra Türk Hamamı ve aromaterapi saunası arasında geçiş yapmak, bedeniniz kadar zihninizi de yavaşlatıyor. Sezona özel uygulamalarla bu deneyimi daha anlamlı hale getirmek de mümkün: Dolunay ritüeli gibi özel uygulamalar, spa anlayışına ruhsal bir katman ekliyor. 

Zihni Temizlemek İçin Fiziksel Dinlenme
Spa’nın iç tasarımı, doğal taş, gün ışığı ve su elementleriyle örülmüş. Doğayı sadece dışarıdan izlemiyorsunuz; onun bir parçası gibi hissediyorsunuz. Açık terastaki jakuzi alanları ya da sessiz dinlenme odaları, bu içsel bütünleşmeye alan tanıyor. Eğer günü tamamlamak istiyorsanız, detoks içeceklerin sunulduğu alan da küçük ama etkili bir durak.

Kapanışta Hafiflik

Zoya Spa & Wellness, “bir spa deneyimi ne kadar dönüştürücü olabilir?” sorusuna sessiz ama etkili bir yanıt veriyor. Elbette burada geçirilen birkaç saatle hayat değişmiyor, ama belki o hayatı taşıma şekliniz değişiyor. Bedeniniz hafifliyor, zihniniz yavaşlıyor ve günün sonunda eve değil, kendinize dönüyorsunuz.