Gerek zorunluluk nedeniyle gerekse zevk için olsun estetik artık ayrıcalıklı bir lüks değil, modern kadının yaşamının bir parçası. İster kırışıklık giderme ya da gülüş estetiği gibi yaşı geri alma yöntemi olsun, ister meme-popo kaldırma/büyütüp küçültme gibi radikal değişiklikler, estetik artık doğal güzelliğin bir devamı sayılıyor. Acaba operasyondan sonra her şey bitiyor mu? Estetikli vücut plastik bebek gibi sonsuza kadar mükemmel kalır mı?
#text>
Ona nasıl bakmalı? Kadınları estetik neşter altına yatıran en önemli nedenlerden biri kırışıklıklar. Normal olarak 18-20 yaşından önce bu tip operasyonlardan uzak durulması öneriliyor. Estetik uzmanları ve operatör doktorlar, kırışıklıklar için 30 veya 40'ından sonra, geç yaşta operasyon tavsiye ediyorlar. Kural olarak başarılı bir estetikten sonra en az 10 yıl müdahaleye gerek olmamalı. Kırışıklık kremleri ve nemlendiricilerle kozmetik biliminden, masajlarla doğal şifadan yararlanmak kaydıyla. Botoks, cilt soyma ve dolgu gibi estetik operasyonlardan sonra neler yapmak gerek? Dermamed'den Dr. Levent Türbedar anlatıyor: “Her müdahalenin cevabı farklı olur. Bu nedenle tedavi sonrası düzenli kontrole gitmelisiniz. Kontrollerde beklenmedik komplikasyonların, sizin fark edemeyeceğiniz kötü gidişatların doktor tarafından yakalanması, zayıf kalan yönlerin güçlendirilmesi mümkün. Estetik literatür gösteriyor ki, vücudun biyolojik cevabı yavaş geliyor; olumsuz cevaplar da öyle.
#text>
Bu yüzden tecrübeli gözlerin takibi önemli. Herkesin operasyona verdiği yanıt farklı olduğu için, kulaktan dolma yöntemlere rağbet etmeyin.” Doğum, “liposuction” ve sizi uzun ya da kısa süre yatağa bağlayan her türlü operasyon sonrasında kan dolaşımı zayıflıyor, vücudun toksik atan sistemi olan lenf yollarında daralmalar oluşuyor. Bu operasyonlar sonrası lenf drenaj masajının, kan dolaşımına katkısı var. Bu şekilde cilt besleniyor, yeterli oksijen akışı oluştuğu için yağ birikmeleri meydana gelmiyor. El masajları, “LPG”, “starvac” ya da “pressoterapi” gibi uygulamalar da her tür estetik operasyon sonrasında etkili. Yüze uygulanan cilt germeleri sonrasında cildi tahriş etmeyecek masajlarla nemlendirici ve besleyici bir bakım kürü gerekiyor. Bunlara bazen oksijen terapileri ve “mezoterapi” ekleniyor. Elastikiyet için “radyofrekans” ve IPL ile cildin çalıştırılması gerekebiliyor. “Antiaging” ve cilt yenilenmesi için yapılan “kimyasal peeling” ve lazer radyofrekanstan sonra cilde destek şart. Bu işlemler cildi kuruttuğundan nemlendirici bakım ve dengeli beslenme için gıda takviyesi gerek. Takviyeler cildin yeniden yapılanması için su, vitamin, protein gibi malzemeleri sağlıyor. Her tür cilt sorununda, tüm estetik yaklaşımlarda olduğu gibi doktorunuz size özel önerilerde bulunmalı. Yağlanma, kuruma, aktif akne, akne izleri, kırışıklık, sarkma, lekeler, kılcal damarlar gibi sorunlar karşısında uzmanlar değişik tedaviler uygulasa da, programlar size özel ve sürekli olmalı. Destekler de uzun süreli olmalı, çünkü cildin gelişip yeni duruma adapte olması zaman alıyor.~
#text>
GENÇ CİLDİ KORUMAK İÇİN
Lazer ve IPL gibi cihazlarla yapılan estetik müdahaleler de en az cerrahi estetik kadar
rağbet görüyor. Ürettiği özel ışıkla cilt altı dokularına etki eden
“skinperfect” (SP) bunlara iyi bir örnek. Özel dalga boyuna sahip
ışığıyla SP, cildin gerginliğini sağlayan kolajen liflere etki ediyor.
Ciltte kırışıklar ortadan kalkarken; parlaklık, sıkılaşma, canlılık ve
gerilme oluşuyor. Elde edilen sağlıklı görünümü korumak için, yılda
iki-üç kez belli aralıklarla koruyucu seanslar gerekiyor. Bu cihazla
yüzde, doğum sonrası bacaklarda veya vücudun değişik yerlerinde
fonksiyonel olmayan ancak kozmetik sorun yaratan kılcal damar sorunları
çözülüyor ve lekeler yani “hiperpigmentasyon”lar gideriliyor.
#text>
IPL ve
lazerle cilt gençleştirme ve uygulamalarında yapılması gerekenleri
Dermamed MCC Koordinatörü Dr. Gökalp Müstecaplıoğlu'ndan öğreniyoruz:
“Bu tip operasyonlardan önce yakın zamanda solaryuma gitmemiş ya da
güneşlenmemiş olmanız gerek. Uygulamadan sonra da bir ay süreyle
solaryuma girmeyin, güneşlenirken yüksek faktörlü koruyucu krem sürün.”
Yeniden kırışıklık olmaması için her zaman cilde nemlendirici bakım
uygulamak gerekiyor. En önemli nemlendiricinin su olduğunu unutmayın.
Düzenli ve yeterli su içiyorsanız, zaten cildiniz için en önemli
bakımı yapıyorsunuz demektir. İkincisi, bizi neler yaşlandırıyorsa
onlardan korunmak ve uzak durmak gerek. En başta güneşten. Bu nedenle
yüksek faktörlü koruyucular kullanılması gerekiyor. Sonra solaryum
geliyor. Solaryumun zararsız olduğuna dair anlatılanların eksik olduğunu
unutmayın. Cildin en büyük üçüncü düşmanı sigara. Şunu bilin: ikiz
kardeşiniz olsa, o hiç sigara içmiyorsa, güneşten ve solaryumdan
korunuyorsa, bol su içiyorsa ve siz de tersini yapıyorsanız, 40'lı
yaşlarınızda aranızdaki görüntü en az 7-8 yıl fark eder. Genel olarak
antioksidan besinlerden güçlü bir diyet, bol meyve ve lifli gıda
tüketmek, kola ve kahve gibi içeceklerden uzak durmak, kırmızı yerine
beyaz et tercih etmek de cilt gençliğinin korunmasında faydalı.~
#text>
GÖĞÜS VE KALÇA BAKIMI
Göğüs
ve kalça ameliyatlarından sonra bazen fizik tedavi ve rehabilitasyon
uygulamasına gerek duyuluyor. Bu durumda neler yapmanız gerektiğini
Formed Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi'nden uzman Dr. Cavit
Meclisi'den öğreniyoruz: “Estetik ameliyatlardan sonra ameliyat
bölgesinde sertlik ve yapışıklıklar meydana gelebiliyor. Bu yapışıklık,
operasyon yerindeki cilt ve cilt altı dokularından kaynaklanıyor. Bu
durumdan kurtulabilmek için fizik tedavi merkezlerine başvurabilirsiniz.
Yapışıklıkların çözülmesi için ultrason ve masajdan yararlanılıyor,
ayrıca egzersiz yapmanız gerekiyor. Ancak egzersiz programı için cerrahın onayı şart. Genel kural olarak spor için ameliyattan sonra altı
hafta beklemeniz en doğrusu.” Egzersizleri bölgesel yağ azaltımı için
kullanmanız da olanaklı. Kamuoyunda bölgesel yağ azaltımının, sadece o
bölgeyi çalıştıran egzersizlerle mümkün olduğuna dair bir inanış var.
Şunu aklınızda tutmalısınız ki, yağ azaltımı tüm vücudu ilgilendiren bir
süreç. Yeni yayımlanmış bir araştırmaya göre, orta zorluktaki
egzersizle bir kası 30 dakika aralıksız çalıştırmak, kas ve deri
arasındaki yağlarda kan akışının artmasını sağlıyor. Böylece o bölgedeki yağların kana geçmesi kolaylaşıyor. Egzersiz programının
ısınma-aerobik, ağırlık çalışması ve esnetme egzersizlerinden
oluşmasına dikkat edin. O bölgeyi çalıştıran en uygun ve yeterli
çeşitlilikteki egzersiz seçimini antrenöre bırakın. Spor yaparken
multivitamin ve minerallere ek olarak C ve E vitaminleri de almalısınız.
#text>
~
#text>
“GÜLÜŞ TASARIMI” SONRASI BAKIM
Günümüzde
ağız ve diş sağlığı kavramı, bundan 10 yıl öncesine göre bile oldukça
değişmiş durumda. Sadece ağrı-sızı gidermeyi ve eksik dişleri yerine
koymayı amaçlayan tedavi anlayışının yerine, estetiği de fonksiyon kadar
önemseyen bir yaklaşım söz konusu. Estetik diş hekimliği uygulamaları
10-15 dakikalık basit dokunuşlardan, yapımı bir-iki hafta süren gülüş
tasarımlarına kadar geniş bir yelpazeye sahip. Bütün estetik
uygulamalarda olduğu gibi, iş operasyonla bitmiyor. Hem zaman, hem de
para harcayarak elde ettiğiniz “mükemmel” gülüşünüzün uzun süre sizinle
kalması için yapmanız gerekenler var. Dentartist'den dişhekimi Aslı
Ercanlı Ünal anlatıyor: “Dikkat etmeniz gereken en önemli nokta yeni
çürükler, stres ve travma. Operasyondan sonra bakım için en başta altı
aylık diş hekimi kontrollerine ve düzenli diş taşı temizliğine
gitmelisiniz. Düzenli diş taşı temizliği, doğru uygulandığında diş ve
diş eti sağlığı için zararlı değil, hatta gerekli.” Diş beyazlatma için
mutlaka diş hekimlerinin yöntemlerini tercih edin. Beyazlatma sonrası
kahve, çay ve sigarayı kısıtlayın; mümkünse hiç içmeyin. Vişne suyu,
kırmızı şarap, şalgam suyu, nar suyu gibi renkli içeceklerin
dişlerinizin rengini değiştirdiğini, kolalı ve gazlı içeceklerinse
bembeyaz dişlerin düşmanı olduğunu unutmayın. Beyazlatmayı diş
hekiminizde yaptırdıysanız, doktorunuzun hazırladığı “ev beyazlatma
seti”yle birkaç ayda bir ev beyazlatması uygulayabilirsiniz. Eğer
estetik dişeti düzenlemesi diğer adıyla “dişeti manikürü” yaptırdıysanız
sağlıklı dişetlerinin değerini herkesten iyi biliyorsunuz demektir. Bu
durumda dişlerinizi günde iki kez fırçalayıp, kesinlikle diş ipi kullanın. Diş etlerinizde kanama varsa,
mutlaka hekime başvurun çünkü hiçbir dişeti kanaması normal değil.
Kanamalar çoğunlukla dişeti iltihabının habercisi. Diş estetiğini bozan
önemli nedenlerden biri de dişeti çekilmeleri. Diş taşları, sert fırça
kullanmak ya da dişleri sert fırçalamak, diş sıkma ve gıcırdatma, reflü
ve blumiklerde görülen sık kusmalar, diş eti çekilmesinin başlıca
nedenleri.
#text>
~
#text>
MÜKEMMEL PORSELEN DİŞLER İÇİN
Dişlerin eksik fonksiyonlarını düzeltmek ve onları estetik olarak güzelleştirmek için
yapılan “laminate veneer”, “porselen kuron” ve “bonding
uygulamaları”nın da ilk günkü gibi kalması ve uzun ömürlü hizmet vermesi
için bakım gerekmekte. Onları da tıpkı doğal dişleriniz gibi çürük,
stres ve travmadan uzak tutun. Düzenli fırçalayın ve diş ipi kullanın.
Tıpkı doğal dişleriniz gibi porselen dişlerinizin de üst yüzeylerine
gıda maddeleri yapışıp birikebilir. Yeterli ve etkili fırçalama sorunun
üstesinden gelir. Ancak sert diş fırçası kullanmayın ve onları sert bir
şekilde fırçalamayın. Porselen dişlerle ilgili diğer önemli nokta,
dişlerin diş etine girdiği bölgelerle köprülerin gövde altı dişeti
dokusunun iyi temizlendiğinden emin olmak. Bu işlem için özel bir diş
ipi kullanın. Kuron kenarlarını bakteri ve çürüklerden korumak, porselen
dişleri alttaki dişlerinize sabitleyen yapıştırıcının da uzun süre
kalmasını sağlıyor. Eğer kuron kenarları bakteri ve çürük gibi asitli
ortama maruz kalırsa, diş yapıştırıcısı kısa sürede etkisini kaybediyor.
Porselen dişler, doğal dişlerden daha az esnek oldukları için travma
karşısında daha dayanıksız ve kırılganlar. Eğer sert sporlarla
uğraşıyorsanız mutlaka “mouth guard” denen koruyuculardan kullanın.
Hayatınız stresliyse ya da diş sıkma veya gıcırdatma alışkanlığınız
varsa dişlerinize kronik bir travma uyguluyorsunuz demektir. Bu durumda
diş eti çekilmesinin kaçınılmaz olacağını unutmayın. Porselen dişler de
travmadan nasiplerini alacaktır. Bu alışkanlığınızı gidermek ve diş
sağlığınız için hekiminize “nite guard” veya “bite guard” denilen özel
diş koruyucularından yaptırın.
#text>
~
#text>
YENİ BEDENİN BAKIMINA DİKKAT
Dr.
Hikmet Gülaçtı'nın önerileri: “Liposuction” ameliyatlarından iki hafta
sonra yapılacak “vakum terapisi” iyileşme sürecini kısaltıyor. Üç aylık
terapiyle lenfatik drenaj sağlanarak bölgede travma sonucu oluşan ödem
uzaklaştırılıyor. Vakumun masaj etkisi iyileşme sürecine katkı sağlıyor.
Vakumla birlikte yapılan “mezoterapi”, hasarlı bağ dokusunu onararak
“liposuction” sonrası ortaya çıkan girinti, çıkıntı, tümsek ve
çukurların engellenmesine yardımcı oluyor. Operasyondan sonra kilonuza
dikkat edin. Yağ, tuz, şeker ve beyaz undan uzak durun. Sık sık fakat az
yiyin, bol su için. Egzersiz yapın. Özellikle aerobik (açık havada
yapılan) sporları başlangıçta hafif yürüyüşle başlayıp sonra tempolu
hale getirerek, bisiklete binerek, yüzerek yapabilirsiniz. İştahınıza
sınır koyamıyorsanız, akupunktur desteğine başvurun. Yüz ameliyatı
(lifting) sonrası uygulanacak “mezoterapi”yle cilde verilen vitamin
ve mineraller, iyileşme sürecini kısalttığı gibi, cildin kalitesini
artırarak daha canlı görünüme kavuşmasını sağlıyor. Kürden sonra ayda
bir yaptıracağınız “mezoterapi”yle cildin esnekliği, sıkılığı, pembeliği
korunurken; botoks ve dolgu takviyeleriyle de “lifting” sonrası iyilik
halinin devamı sağlanıyor. İyi uyku, kaliteli, meyve ve sebzelerden
zengin beslenme, düzenli yürüyüş, sigara ve alkolden uzak durmak gibi
önerilere disiplinli şekilde uyun. Medikal estetik ameliyatlar arasında
yer alan burun operasyonlarından sonra da burun üzerinde çöküntüler
meydana gelebiliyor. Bu durumda da çökük bölge dolgu maddeleriyle,
isteğinize uygun şekilde kolayca doldurularak bozukluk gideriliyor.
Böylece hem daha karakteristik, hem de yüzünüze uygun buruna
kavuşuyorsunuz.
#text>
#text>
—Hande Öngören