Fotoğraf: @jastookes
Yeni bir yılın gelmesiyle birlikte, sadece nereye değil nasıl seyahat etmek istediğinizi düşünmeye başlamanın tam zamanı!
Pandemi bize bir şey öğrettiyse, o da hayatın fırsatlarını değerlendirmemiz ve her anının tadını çıkarmamız gerektiği... Bu, neden yüzde 72'den fazlasının bu yıl seyahat etmeye 'evet' diyeceğini (elbette bütçe elveriyorsa) ve yüzde 61'imizin çeşitli tatil türlerine daha açık olmayı kabul ettiğini açıklayabilir.
Arkadaşlarla mini parti molası veya tek başına yoga inzivası... İster Mısır'a, ister İtalya ya da Şangay'a gitmek isteyin; sadece anı yaşayın.
Yurtdışına son dakika gezisi rezervasyonu yapma düşüncesi, geçen yıl dünyanın dört bir yanındaki ülkelerde seyahat kısıtlamalarından dolayı birçok gezgini korkuttu. Ancak spontane seyahatin 2022'de geri dönüş yapabileceği görülüyor.
Araştırmalara göre, insanlar artık rezervasyon ile seyahat arasındaki ortalama süre üç günden daha az olan son dakika seyahatleri için rezervasyon yapıyor. Dahası, tüm rezervasyonların yüzde 20'si 24 saat içinde yapılıyor.
Tinder randevularında hareketli bir barda tekila içmek yerine parklarda garip yürüyüşler yapılmasıyla pandeminin flört hayatımıza ciddi bir darbe vurduğunu söyleyebiliriz. Bu nedenle, gezginlerin yüzde 60'ının bir sonraki seyahatlerinde yeni insanlarla tanışmayı dört gözle beklediği ve şaşırtıcı olmayan yüzde 50'sinin romantizm arayışında olması mantıklı.
Bir tatil kaçamağı düşüncesine ek olarak, gezginlerin en çok seyahat beklentisinden heyecan duyduğu gerçeği ile 2022'nin seyahat severler için dünya çapında eğlence yılı olmasını bekliyoruz.
İster Spotify'ın sakin seslerinin çaldığı bir köpük banyosu, ister Londra'nın en özel spa merkezlerinden birinde yüz bakımı olsun; vücut ve zihin bakımının önemli bir parçası, kişisel bakımdır. Ve 2022'de seyahat, son derece popüler bir kişisel bakım şekli olacak; gezginlerin yüzde 79'u, zihinsel ve duygusal refahlarına diğer kişisel bakım türlerinden daha fazla yardımcı olduğuna inanıyor. Neredeyse iki yıllık sınırlı seyahatten sonra, insanların üçte ikisi (yüzde 66) şimdiye kadar seyahatin kendi sağlıkları için ne kadar önemli olduğunu anlamadıklarını ve yüzde 84'ü planlı bir tatilin olduğunu söyledi. Seyahatin, duygusal sağlık üzerinde olumlu bir etkisi vardır.
Bazıları için bu, Antigua'da bir kaplıca inzivası, Portekiz'de bağışıklık güçlendirici bir mini mola ve İtalya'da bir spor tatili anlamına gelebilir. Bir araştırmaya göre, insanların beşte biri (yüzde 18) konfor alanlarının dışına çıkmak, yüzde 55'i yeni mutfaklar denemek ve yüzde 35'i yeni bir dil duymak istiyor. Nasıl dinlenmeyi seçerseniz seçin, sadece keyif almanızı diliyoruz!
Toplum, pandemi sırasında büyük bir bağ noktası haline geldi. Çok uzun zaman önce, pencerelerimize ve balkonlarımıza gidip hastane çalışanlarını alkışladık ya da yeterli yiyecekleri olduğundan emin olmak için komşularımızı kontrol ettik. Bu yıl, bu özen ve şefkatin hiçbir yere gitmesini istemiyoruz ve görünüşe göre gezginler de istemiyor.
Gezginlerin yüzde 58'inin seyahatlerinin gidilecek yerdeki yerel topluluğa fayda sağlamasının önemli olduğu konusunda hemfikir olduğu, yüzde 29'unun ise turizm harcamalarının yerel toplulukları nasıl etkileyeceği veya iyileştireceği konusunda daha fazla araştırma yapmaya söz verdiğini tespit edildi. Ek olarak, yüzde 67'si şirkete seyahat ederken harcadıkları paranın yerel topluma gitmesini istediklerini söylerken, yüzde 68'i yerel kültürü temsil eden otantik deneyimler yaşamak istediğini belirtiyor.
Daha sorumlu ve otantik seyahat için bir istek var. Artık insanlar, kültürel anlayışı artırmanın ve kültürel mirası korumanın çok önemli olduğuna inanıyor. Turizmin ekonomik faydalarını daha az ziyaret edilen topluluklara daha eşit bir şekilde yaymak için geleneksel olarak popüler destinasyonlardan ve cazibe merkezlerinden uzaklaşıyor.
İnsanların pandemi nedeniyle sürdürülebilir seyahat konusundaki görüşlerinin değiştiği tespit edildi. Pandemi, evdeki en önemli endişeler olarak geri dönüşüm ve gıda atıklarının azaltılmasıyla günlük alışkanlıklarını da değiştirdi. Bu sene ise her zamankinden daha fazla gezgin, aktif olarak sürdürülebilir konaklama yerleri arayacak. Ancak, gezginler sürdürülebilir konaklama yeri bulmakta zorlanıyor. Yaklaşık yüzde 44'ü sürdürülebilir otelleri nasıl arayacağını bilmiyor.
Gezginlerin yaklaşık dörtte üçü seyahat ederken, enerji ve su tüketimini azaltarak, daha çevre dostu ulaşım yöntemleri kullanarak ve karbon ayak izlerini ve atıklarını azaltarak bunların etkileri için kişisel sorumluluk almak istiyor. Gezginlerin seyahat ederken dünya üzerinde daha az olumsuz bir etki yaratma arzusuna sahip olmaları şahane! Oteller ve diğer konaklama yerleri de zihniyetlerini değiştiriyor. Örneğin, konaklama sağlayıcılarının yüzde 32'si konuklara kültürleri, çevreleri ve seyahat görgü kuralları hakkında bilgi vermenin daha sorumlu seyahat için önemli bir adım olduğuna inanıyor.
Araba kullanımına gelince, araştırmalar geçen yıl gezginlerin yarısından fazlasının (yüzde 53) seyahat etmek istediğini ancak gelecekte sürdürülebilir bir şekilde seyahat etmek istediğini; yüzde 69'unun şirketlerden daha fazla sayıda sürdürülebilir seyahat seçeneği beklediğini tespit etti.
Elektrikli otomobil satışlarının artması ve 2022 için konaklama aramalarının 2021'de 2020'ye kıyasla yüzde 74 artmasıyla birlikte, birçok insanın bu yıl eko ulaşım araçlarıyla yurt içi seyahati tercih etmeye devam edecek gibi görünüyor.