Bu yıl Giza piramitlerinin zamansız manzarasında yeni bir iz beliriyor. Art D’Égypte’nin "Forever Is Now" serisinin beşinci edisyonu 11 Kasım-11 Aralık 2025 boyunca dünyanın dört bir yanından sanatçıları piramitler önünde buluştururken Türkiye de bu sahnede güçlü bir temsil ile yer alıyor: Mert Ege Köse’nin “The Shen” adlı anıtsal heykeli.
Küratör Ayça Okay tarafından kavramsallaştırılan eser bir yıllık araştırma, saha gezileri ve üretim sürecinin ardından Asaş Sanat atölyelerinde alüminyumdan inşa edildi. Yaklaşık 6 metreye 5 metre boyutlarında ve 2,5 metre derinliğindeki bu dev yapı antik Mısır’ın Shen halkasından aldığı ilhamla hem bütünlüğe hem de sonsuzluk fikrine çağdaş bir yorum getiriyor.
Köse’nin heykelinde öne çıkan şey yalnızca ölçek değil, formun yalın ama matematiksel bir hassasiyetle kurulmuş olması. Parlak yüzeyler izleyicinin bakışını çevreye geri yansıtarak hem doğayla hem de kendi varlığıyla kurduğu ilişkiyi görünür kılıyor. "The Shen" piramitlerin önünde bir sanat nesnesi olmanın ötesine geçerek insan ile evren arasındaki sürekliliği hatırlatan bir işaret niteliği kazanıyor.
Etkinlik, Art D’Égypte by CulturVator’ın kurucusu Nadine Abdel Ghaffar’ın liderliğinde düzenleniyor ve bu yıl Michelangelo Pistoletto’dan Vhils’e, Recycle Group’tan Ana Ferrari’ye uzanan geniş bir uluslararası sanatçı listesini Giza’da bir araya getiriyor. Bu seçki içinde bir Türk sanatçının yer alması Türkiye’nin küresel çağdaş sanat haritasındaki konumunu güçlendiren önemli bir adım.
"The Shen" projesinin arkasındaki AWC Contemporary ise MENA ve KSA bölgelerinde büyük ölçekli sanat yapıtlarını destekleyen, 2021’de Dubai’de kurulan bir platform. Amaçları Akdeniz ile Körfez arasında yeni sanat bağlantıları kurmak ve üretimi uluslararası alanda görünür kılmak.
Tüm bu ortaklıklar –Mert Ege Köse’nin üretimi, Ayça Okay’ın küratöryel yaklaşımı, AWC Contemporary ve Asaş Sanat’ın katkıları– İstanbul, Kahire ve Dubai arasında yeni bir kültürel eksen yaratıyor. Giza piramitlerinin önünde yükselen "The Shen", yalnızca bu yılın en dikkat çekici sanat buluşmalarından biri değil, aynı zamanda Türkiye çağdaş sanatının dünyaya açılan yeni bir kapısı.