Depremler yalnızca birkaç saniyelik sarsıntılardan ibaret değil, etkisi çoğu zaman günler, haftalar, hatta aylar boyunca bedenimizde ve zihnimizde yaşamaya devam ediyor. Otururken, yatarken, hatta yürürken bile zeminin hafifçe hareket ettiği duygusu… Üstelik bunun gerçekten olup olmadığını anlamaya çalışmak bile başlı başına yorucu. İşte uzmanların “Hayalet Deprem Sendromu” olarak tanımladığı bu durum aslında bedenimizin yaşadığı korkuyu hemen geride bırakamadığının en somut göstergesi. Kısacası birçok kişinin yaşadığı bu bitmeyen sallantı hissi “hayal” değil, beynin güvenliği yeniden öğrenmeye çalıştığı çok insani bir süreç. İşte psikiyatri uzmanı Dr. Sema Bayçın deprem sonrası vücudun bu karmaşık tepkisini anlamamız ve gerektiğinde destek almamız için önemli noktaların altını çiziyor.
Psikolojik ve Nörolojik Etkiler
Ne Zaman Destek Almalıyız?
Dr. Bayçın belirtilerin çoğu zaman normal ve geçici olduğunu belirtiyor ancak günlük yaşamı etkilemeye başlaması durumunda destek alınması gerektiğini hatırlatıyor: “Deprem sonrası yaşanan belirtiler bir zayıflık değil, bedenin travmaya verdiği doğal tepkidir. Alarm sistemi kapanmıyorsa bu süreci tek başınıza yönetmek zorunda değilsiniz. Uzman desteği iyileşmeyi hızlandırır.”
Şu durumlarda uzman desteği büyük önem taşıyor:
Sallanma hissi uzun süre devam ediyorsa,
Günlük yaşamı ve işlevselliği etkiliyorsa,
Yoğun kaygı, korku veya uyku sorunları eşlik ediyorsa,
Kişi sürekli alarm halinde hissediyorsa.