Doğal dünya en değerli kaynaklarımızdan biridir. Doğayı ve onu nasıl koruyacağınızı öğrenmek, sürdürülebilir bir gelecek için hayati önem taşıyor.
FELSEFE İLE DOĞA BİLİMLERİ
Doğan Özlem
Modern dönemle birlikte büyük bir sıçrayışa geçen doğa bilimleri uzunca bir süre kesin bilginin ölçütü ve referans noktası oldu. Buna göre, bilimsel geçerlilik iddiasındaki bir bilginin doğa bilimlerini model alması neredeyse bir zorunluluktu. Hiç kuşkusuz, doğa bilimlerinin sonuçlarının endüstriyel ve teknolojik uygulamalarla toplum yaşamına getirdiği katkıların bunda büyük rolü vardı. Buna karşılık felsefe, doğa bilimlerinin bütün serüvenine baştan beri eleştirel bir mesafeden tanıklık etti. Zaman zaman bilim karşısında gereksiz ve metafizik sayılan felsefenin vazgeçilmez rolü, bilimlerin özellikle 20. yüzyılda içine düştükleri kriz esnasında yeniden ortaya çıktı.
Felsefe ile doğa bilimleri arasındaki bu ilişkiler ağını ortaya koyan Felsefe ve Doğa Bilimleri modern bilim kavramının yeni bir bakış açısıyla ele alınmasında farklı bir kapı aralıyor.
BİR KUM YÖRESİ ALMANAĞI
Aldo Leopold
Yaşamı boyunca ekoloji, arazi kullanımı, tarihi ve etiği üzerine sürdürdüğü çalışmalardan yola çıkarak Aldo Leopold şu sonuca vardı: “Medeniyetin en yüksek görevi bir toprak parçasını bozmadan üzerinde yaşayabilmenin yolunu bulmaktır. Bu ideal, yirminci yüzyılın en büyük düşünürlerinden biri tarafından dile getirilmiştir ve bizler içinde bulunduğumuz yüzyılda bu ideale sımsıkı sarılmalıyız."
Hacettepe Üniversitesi Yayınları tarafından dilimize kazandırılan Aldo Leopold’un bu eseri aslında Amerikalıların yaşadıkları kara parçasıyla ilişkilerini konu almaktadır. Aldo Leopold, doğa ile ilgili birçok farklı makale ve kitap yayınlamıştır. Bir Kum Yöresi Almanağı, Aldo Leopold’un Amerika’da belirli eyaletlerin ormanlık alanlarını gezmesi ve deneyimlerini kaleme almasıyla oluşmuş bir eserdir. Ancak eser özellikle Wisconsin’de yaşanan aylık değişimlerin ayrıntılı bir biçimde yazılmasıyla ön plana çıkmaktadır.
DOĞANIN GİZLİ BAHÇESİ
Edward O. Wilson
Vahşi doğa ve insan doğası arasındaki sıkı ilişkiyi tam olarak anlayabilmek için evrimsel açıdan ikisini birlikte incelememiz gerekmektedir. Böylece insanoğlu, belki de, umursamazca yok ettiği canlı türlerinin değerini anlama fırsatı bulacaktır.
Yirminci yüzyılın en önemli hayvan bilimcilerinden biri olan Edward O. Wilson, Doğanın Gizli Bahçesi'nde iki temel ve anlaşılması zor kavramı ele alıyor. Bunların ilki; sonsuz olduğunu, bizi aştığını, bize ihtiyacı olmadığını düşündüğümüz, yine de türümüzün beşiği olan doğa. İkincisi ise; özümüz, bizi kabilelere bölen dile ve geleneklere karşı tek bir tür olarak birleştiren duyusal ve duygusal özellikler bütünü olan insan doğası.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ KONUSUNDA NEDEN ANLAŞAMIYORUZ?
Mike Hulme
Mike Hulme iklim değişikliğinin ayrıntılı incelemesini yaptıktan sonra, konunun ekonomik, psikolojik ve sosyolojik boyutlarını ele alarak, bu olgunun atmosfer, özellikle de karbondioksit gazının metalaştırılması için meşrulaştırma aracı olarak kullanıldığının altını çiziyor. Atmosferin, küresel ısınma gerekçesiyle özel mülke çevrilerek, metaya fiyat biçen ve onu denetleyen piyasaya tahsis edildiğini ya da satıldığını vurguluyor.
"Değerli bir iklim araştırmacısı bu özel ve derin kitapta, iklim değişikliği konusunda ne yapmamız gerektiğini sürekli sorgulamamızın neden yanlış olduğunu ve hayal kırıklığı yarattığını gösteriyor." Sheila Jasanoff, Harvard Üniversitesi
"Hulme son birkaç yıldır, bazılarınca "iklim pornosu" (bazı bilimsel toplulukların ve medyanın, iklim değişikliğini felaket ve kıyamet söylemleriyle sunma eğilimi) olarak tanımlanan kavrama karşı çıkmıştır. Bu sürükleyici kitap iklim değişikliğinin, bilim insanları tarafından ölçülebilir ve gözlemlenebilir fiziksel bir olgu olmaktan çıkıp nasıl sosyal, kültürel ve politik bir olguya dönüştüğünü resmederek konuya ışık tutuyor." Fiona Fox, Londra, Science Media Centre Müdürü
EKOELEŞTİRİ
Ekoloji ve Çevre Üzerine Kültürel Tartışmalar
Greg Garrard
Ekoeleştiri, edebiyat çalışmaları ve çevre söylemiyle tarih, felsefe, psikoloji, sanat tarihi, siyaset bilimi gibi ilgili alanların etkileşim noktalarının izini sürüyor. Kirlilik, Pastoral, Yaban Hayat, Kıyamet, Mesken, Hayvanlar ve Dünya başlıkları altında ekoeleştirel kavramları inceleyerek bu kavramlar etrafında şekillenen "kırsal", "toprak", "ozon deliği" gibi farklı dönemlerde farklı toplumsal çıkarlara hizmet ettiği düşünülen mecazların nasıl üretildikleri ve nasıl dönüşüm geçirdiklerini araştırıyor.
İnsanlarla çevre arasındaki ilişkiyi kültürel üretimin tüm alanlarında, Wordsworth ve D. H. Lawrence'dan Thoreau'nun Walden'ına, Heidegger ve Derrida'dan Werner Herzog'un Ayı Adam'ına kadar, nasıl hayal ettiğimizi ve betimlediğimizi inceleyen Garrard, insan/doğa düalizminin toplumsal çıkarımlarından ekofeminizme, küresel ısınmadan, insanın doğaya uyguladığı şiddete işaret eden Kızılderililere kadar uzanan etkileyici bir çalışma sunuyor.
YENİ GERÇEĞİMİZ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
Gülin Yücel, Levent Kurnaz
Yeni İnsan Yayınevi, kitap için “Sürdürülebilirlik kavramının içinin boşaltılmasına asla razı olmadık. İklim krizinin hepimizin birincil gündemi ve meselesi olması gerektiğini yorulmadan dillendirdik.” diyor. Gülin Yücel ve Levent Kurnaz da aynı kaygılarla ve güneş gibi parlayan umutlarla, bu değerli kavramı uzun bir süreçte kurgulamış. Ve sürdürülebilirliğe hak ettiği değeri vermenin ötesinde, hayati kıymetini iade etmek ve iklim krizini tersine çevirmek için müthiş bir mücadelenin içindeler.
“Uzun vadeli çevresel ve toplumsal faydanın nasıl yaratılabileceğini farklı yönlerden ele alan ve iklim krizi başta olmak üzere küresel sorunlarla mücadelede bilinmesi gerekenleri basit ve yalın bir dille anlatan bu umut verici eseri yediden yetmişe herkese tavsiye ederim.” -Dr. İzel Levi Coşkun, Mazars Denge CEO ve Sürdürülebilirlik Elçisi
“Bu kitap doğa – insan ilişkisinin bir yaşam biçimine dönüşebileceğinin ve doğayla uyum içinde yaşamayı başarabileceğimizin yollarını, sorunların tespitinden çözüm önerilerine kadar geniş bir yelpazede sunuyor. Bize kalansa bir yerden başlamak”. -Emine Erdem, KAGİDER Başkanı
DOĞA KİTABI
Bitkiler-Hayvanlar Ve Gezegenimiz
Marianne Taylor
Kapsamlı ve kolay anlaşılabilen Doğa Kitabı, çevremizle yeniden bağlantı kurmamızı sağlamak için doğaya yeni bir gözle bakıyor. Göz alıcı ve öğretici çizimlerle resimlendirilmiş bu eser, kuş göçlerinden yaprak örneklerine bakarak ağaçları adlandırmaya, beneklerine bakarak mantar türlerini ayırt etmeye, orman meyvelerini ve kaya oluşumlarını tanımaya kadar, her konuyu ele alıyor.
• Ağaçlardan çiçeklere, mantarlara, kuşlara, memelilere, sürüngenlere, böceklere ve balıklara kadar her konu hakkında detaylı açıklamalar
• Ekoloji ve Dünya gezegenine dair ilginç bilgiler
• Doğanın işleyişi, etrafınızdaki flora ve fauna hakkındaki gerçekler
BİTKİ ZEKASI
Stefano Mancuso, Alessandra Viola
Bitkilerin gayet zeki olduğu ve iletişim kurabildiği bir gezegen hayal edin. Bu hayali gezegende bitkiler kendi aralarında bilgi alışverişi yapabiliyor. Köklerinden en tepesindeki yaprağa kadar her türlü bilgiyi aktarabiliyor. Çevresinde kendi türünden olanlarla diğerlerini ayırabiliyor. Tuzak kurarak avlanabiliyor. İklim geçişlerine, kuraklığa ya da aşırı yağmurlara karşı tedbir alabiliyor. Daha da ileri gidip, diğer bitkilerle ve bazı hayvanlarla ağ kurabiliyorlar. Kendilerini korumak ve otçullardan sakınmak için, başka canlılardan yardım alabiliyorlar. Üremek için işbirliği geliştirebiliyorlar. Bu sessiz, pasif ve savunmasız gözüken bitkilerin en küçük kök solucanından insanlara kadar, etraflarındaki herkesi yönlendirerek ve onlarla iletişime geçerek yaşamlarını organize ettiği bir gezegen hayal edebiliyor musunuz? Boşuna uğraşmayın, bu gezegen zaten var: Dünya’ya hoş geldiniz. Bu kitapta yazılanları bize çok önce öğretilmiş bilgilerle anlamamız imkânsız. Yeni bir perspektif ve zarif bir bakış açısıyla bilindik bitkilere yönelik bütün yargılarınız temelden sarsılabilir. Dünyanın her yanında ses getirmeye aday bu yepyeni kitap, şimdiden pek çok dergiye kapak oldu ve insanlık bir kez daha doğru bildiklerini kenara itmek zorunda kalacak gibi.
“Birkaç saatliğine alışık olduğunuz insan merkezciliğinizi bir kenara bırakın. Daha zengin ve daha muhteşem diğer dünyaya adım atın. Pişman olmayacaksınız ve bu yeni dünyadan asla eskisi gibi çıkamayacaksınız.” Michael Pollan, yazar
AĞAÇLARIN GİZLİ YAŞAMI
Peter Wohlleben
“Ağaçların acıyı hissedebildiğini, hafızaları olduğunu ve ebeveyn ağaçların çocuklarıyla birlikte yaşadığını öğrendiğinizde, artık onları sanki sıradan bir işmiş gibi devasa makinelerle kesip hayatlarını altüst edemiyorsunuz.” Peter Wohlleben
Ağaç sosyal bir varlık mıdır? Almanya’da Der Spiegel’in çok satan kitaplar listesinin zirvesinden iki yıl boyunca inmeyip satış rekorları kıran, yayımlandığı birçok ülkede aynı ilgiyi gören bu kitaba bakılırsa sorunun yanıtı evet. Mesleğine tutkuyla bağlı olan ormancı yazar Peter Wohlleben, ağaçların aralarında bir sosyal ağ oluşturduğunu kitabında gayet ikna edici biçimde izah ediyor. Bu alanda yapılmış bilimsel araştırmalar ve kendisinin yıllara dayanan gözlemlerinden yola çıkan Wohlleben’e göre ağaçlar da tipik insan davranışları sergiliyor. Ağaç ebeveynler birlikte yaşadıkları yavrularıyla iletişim kuruyor ve onların büyümelerine destek oluyor. Bunlar yetmezmiş gibi ağaçlar birbirini yaklaşan tehlikelere karşı uyarıyor ve aralarındaki hasta veya acı çeken bireylerle gıdalarını paylaşıyor. Bu kitabı okuduktan sonra, ağaçlara ve ormanlara çok daha farklı bir gözle bakacaksınız…
İKLİM FELAKETİNİ NASIL ÖNLERİZ
Bill Gates
Hayal kurmak, yeryüzünde cennet ütopyaları yaratmak yerine, Bill Gates yıllarca bilim insanları, uzmanlar ve aktivistlerle işbirliği içerisinde edindiği deneyimi okurlarla paylaşıp dünyayı iklim felaketinden koruyacak senaryolar üzerinde durmayı yeğliyor. Gates, ancak siyasal alanın, teknolojinin ve piyasanın eşzamanlı olarak ve uyum içerisinde “yeşil”e yöneldiği bir durumda iyimser olabileceğimizi savunuyor.
Bir iş insanının pratik ve akılcı bakışının sunduğu rakamlar, istatistikler ve oranlar sayesinde dünyanın içinde bulunduğu durumu bütün çıplaklığıyla yorumlayabiliyor; her evden, her sanayi tesisinden, gündelik hayattaki her faaliyetten iklim felaketine ne tür katkılar sunulduğuna dair büyük resmi görebiliyoruz. Gates, sabırla ve her şeyden önce ayakları yere basan bir umudun verdiği hevesle bütün bilgilerini paylaştığı okurlarına, rakamların kötümserliğini ve her felaketten bir çıkış yolu bulan insan iradesinin iyimserliğini bırakıyor.
ATIKSIZ YAŞAM
Ceren Özcan Tatar
İklim kriziyle mücadelede atıksız yaşam önemlidir. Atıksız yaşam gezegenle barışık, zararsız ve sade yaşam pratiklerinden geçer. Tüketim alışkanlıklarımızı değiştirmek, kullan-at kültürünü terk etmek ve atık biriktirmeden yaşamak mümkün! Bu, hep beraber yapıldığında ise daha anlamlı. Ceren Özcan Tatar, atıksız yaşama geçişte ilk adımın önemini vurguluyor ve okurlarını dönüşüme davet ediyor. Yazar; yeniden kullanmayı, tüketimi azaltmayı, ayrıştırmayı ve dönüştürmeyi kendi deneyimlerinden yola çıkarak okurlarıyla paylaşıyor. Kişisel bakım ürünlerinden mutfak alışverişine, kompost yapımından plastik tüketimine kadar olan meseleler, açıklayıcı ve detaylı bir anlatımla “atıksız yaşama rehberine” dönüşüyor.
SESSİZ BAHAR
Rachel Carson
Carson’un gezegenimizin geleceği ile ilgili büyük ve öfkeli endişeleri bütün dünyada güçlü bir biçimde yangılandı ve onun etkileyici kitabı çevre hareketinin başlamasında temel etken oldu. Bu kitap 20.yy’ın kilometre taşlarından biri olarak görülüyor. Günümüzde Rachel Carson’un mesajı her zamankinden daha büyük önem taşımaktadır. Günümüz çevrecilik akımı onun özellikle “Sessiz Bahar”la başlattığı büyük tartışmaya çok şey borçludur. Bu tartışmaların bütün yükünü göğüslemiş, çok sıkıntılı dönemler geçirmek zorunda kalmasına rağmen toplum bireylerini tartışmanın odağına çekebilmeyi başarmıştır. “Sessiz Bahar” sistemli bir bilimsel çalışmanın ürünü olmasının yanı sıra, yüreği doğa sevgisiyle dolu, ona verilen zararların sonucunu açık seçik ve net olarak görmenin duygusal yükünü de çok güçlü bir şekilde yansıtan bir kitaptır.
“Sessiz Bahar sabrada çığlık gibi geldi; tarihin gidişini değiştiren; yürekten hissedilmiş; bütünüyle araştırılmış ve tutku ve heyecanla kaleme alınmış bir tartışmadır. Bu kitap olmasaydı, çevre bereketi çok uzun süre gecikecek yada asla gelişmeyecekti” ABD Eski Başkan Yardımcılarından Al Gore’ un önsözünden.
İKLİM KUMARI
Isınan Dünyada Risk-Belirsizlik ve İktisat-Logos Serisi
William Nordhaus
Toplumları, ekosistemleri hatta gündelik yaşantımızı tehdit eden iklim değişikliği üzerine çalışmalarıyla, 2018 yılında Nobel Ekonomi Ödülü'ne layık görülen William Nordhaus'un bu kitabına adını veren "İklim Kumarı", bireylerin, toplumların ve devletlerin bu sorunla ilgili tercihlerini ifade eden bir metafor.
Bu oyunu oynamak zorundayız çünkü iklim değişikliği yanı başımızda tüm gerçekliğiyle duruyor. Ancak ateşle oynamak zorunda değiliz; bu sorunla mücadele için politikalar geliştirebiliriz. Nordhaus, İklim Kumarı'nda dünyanın karşı karşıya kaldığı felaketi incelerken uygulanabilir çözüm yolları öneriyor. Kyoto Protokolü gibi erken dönemde geliştirilen çözümlerin karbondioksit salımını neden istenen düzeye getiremediğini açıklıyor, küresel ısınmanın hızını azaltmada kullanılabilecek iktisat politikaları üzerinde duruyor.
SÜRDÜRÜLEBİLİR YAŞAM REHBERİ
Kolektif
Sürdürülebilirlik, kentleşme ve modern yaşamın getirdiği kolaylıklar karşısında bozulan doğal dengenin yeniden inşasına yönelik bir etkileşim hareketidir. Ekolojik sürdürülebilirlik gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılama kapasitelerine zarar vermeden bugünün ihtiyaçlarını karşılamak demektir. Fosil yakıt yerine güneş ve rüzgâr gibi yenilenebilir enerji kaynaklarını yaygınlaştırmak, geleneksel tarım için verim artırıcı destek programları geliştirmek, artan tüketim hevesini yok etmek, doğadan aldığımızı tekrar yerine koymalıyız.
Sürdürülebilir Yaşam Rehberi; beslenme şeklimizden sanat anlayışımıza, sürdürülebilir iyi olma halinden yaşam boyu öğrenmeye, sürdürülebilir fiziksel aktiviteden atık yönetimine kadar pek çok gündelik konuya değinerek sürdürülebilir bir yaşamın nasıl mümkün olabileceğini gözler önüne seriyor. Sürdürülebilir bir dünyayı bugünden kurmak istiyorsanız bu kitabı yanınızdan ayırmayacaksınız. Gezegenin yaralarını sarmak için hâlâ geç değil!
AĞAÇLAR
Hermann Hesse
Ağaçlar, Hermann Hesse’nin doğaya karşı derin düşüncelerini ve hislerini yansıttığı dolu dolu deneme türünde bir kitap. Hermann Hesse için ağaçlar, doğanın içerisinde barındırdığı herhangi bir unsur olmaktan çok daha ötede bir anlam taşıyor. Bir ağaç, bakmayı ve dinlemeyi bilene dert ortağı, eşsiz bir melodi ya da bir ana kucağı oluyor. Upuzun kollarını göğe dokunduran, kökleriyle dünyaya tutunan ve anıtsal gövdesinin görkemli duruşuyla hayranlık uyandıran ağaçlar, kimi zaman da bir tapınak olup insanları hakikate eriştiriyor.
Peki, hiç gövdesine yaslandığınız o ağacın sesini gerçekten duymayı denediniz mi? Belki de hakikat o seste saklıdır ve esas ait olunan yer, o sesin kaynağıdır! Hermann Hesse, Ağaçlar ile okuyucuyu çeşit çeşit ağaçların olduğu bir ormana götürüyor ve burada onlara ağaçların hiç duymadıkları sesini dinletiyor…
SIFIR ATIK İÇİN 101 YOL
Kathryn Kellogg
Ekolojik ayak izimizi küçültmenin ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliyoruz, ancak nereden başlayacağımızı bulmak için bir rehbere ihtiyacımız var. “Ben, yani tek bir kişi, gerçekten fark yaratabilir miyim? Azaltmak ve tekrar kullanmak ne anlama geliyor? Ama ben geri dönüştürüyorum; bu yetmez mi? Plastik tüketimini reddetmek zor değil mi? Nasıl kompost yapılır?” Sıfır atık yaşam biçimi akımının öncülerinden Kathryn Kellogg, bu soruların cevaplarını, tasarruf etmenizi sağlayacak ipuçlarını, ev temizliği ve güzellik ürünleri için son derece kolay Kendin Yap tarifleri ve daha fazlasını okurlarıyla paylaşıyor. Sıfır atık yaşam biçimi, alışkanlıkları değiştirmekten, iyi seçimler yapmaktan geçiyor ve bu kitapla Dünya’mızı önemseyerek atıklarınızı azaltmanın en iyi yollarını bulmaksa sizin yaşam biçiminize bağlı.
BİTKİLERİN BİLDİKLERİ
Daniel Chamovitz
Betonun giderek yeşili yuttuğu günümüzde bile her daim bitkilerle iç içeyiz. Peki ama bitkilerin nasıl bir dünyası olduğunu hiç düşünüyor muyuz?
Bu kitapta biyolog Daniel Chamovitz bitkilerin dünyayı nasıl deneyimlediklerini inceliyor. Charles Darwin ve çağdaşlarından günümüz biliminsanlarına kadar birçok yaratıcı zihnin tasarladığı deneyler ışığında, bitkilerin görme, koklama, duyma, dokunma duyuları aracılığıyla neleri “bildiklerini” anlatıyor. Çeşitli kimyasallar sayesinde nasıl birbirleriyle “haberleştiklerini”, aşağıyla yukarıyı nasıl ayırt ettiklerini, dokunmaya nasıl tepki verdiklerini, neler “hatırladıklarını” ve çevrelerinin nasıl “farkında olduklarını” açıklıyor. Böylece bitkilerin pek az bildiğimiz zengin dünyasını tanımamıza ve dünyaya onların “gözlerinden bakmamıza” imkân tanıyor.
DOĞAL YAŞAM VE BAŞKALDIRI
Amerika’nın kuruluşundan bu yana en çok tartışılan yazarlarından biri olan Henry David Thoreau’nun başyapıtı Doğal Yaşam ve Başkaldırı (Walden), Amerikan Edebiyatının klasiklerindendir, ayrıca Amerika'nın en verimli entelektüel akımı olan transendantalizmi (aşkınlığı) en iyi ifade eden eserdir.
28 yaşında şair-entelektüel bir Amerikalı, şehirdeki yaşantısını geride bırakıp doğup büyüdüğü kent olan Concord yakınındaki Walden Gölü kenarında bir kulübe yapar ve orada yaşamaya başlar. Doğanın tam ortasında, bütün yaşamsal ihtiyaçlarını bilek gücüyle çalışarak karşıladığı 2 yıl geçirir. Bu süre boyunca toplumsal hayatın dayatması nedeniyle maruz kaldığı birçok anlamsız eylem ve düşünceden arınarak yaşamın aslında ne kadar basit ve güzel olduğunu görür. “Gerçekten yaşamak” için kendisine kalan bol zamanda gelişmiş ruhunun eğilimlerinin peşinden gider: okur, tefekkür eder, gözlemler ve yazar.
WALDEN
Henry David Thoreau
Sivil itaatsizlik anlayışının öncülerinden sayılan Amerikalı yazar, filozof ve şair Walden Gölü kıyısında, şehirden ve modern hayattan kopuk bir biçimde geçirdiği yıllara ait deneyimlerini okurlarıyla paylaşırken sosyal ve ekonomik hayata dair, bugün için bile marjinal sayılabilecek fikirlerini öne sürmekten geri durmuyor.
Amerika Birleşik Devletleri’nin henüz emekleme çağında olduğu bir dönemde, sanki insanların hırslarının ve ihtiraslarının varabileceği noktayı o günde görmüşçesine, yalnızca doğanın nimetlerinden ve kişinin kendi emeğinden faydalanarak yaşayacağı bir dünya düzeni tasarlayan Thoreau aynı zamanda tasarladığı düzenin ilk uygulayıcısı.
ATIK KÜRE
Rob Hengeveld
Atık Küre insan türünün Yerküre ve barındırdığı yaşamsal sistemler üzerinde yarattığı etkinin geniş bir tarihini sunuyor. Kitabın çevre meselelerinin tarihi konusunda yazılmış pek çok kitaptan farkı yazarın kontrolsüz nüfus artışı ve atık üretimi gibi temel iki sorunu sistem teorisi bağlamında ve karşılıklı etkileşimlerini merkeze koyarak ele almasıdır.
DOĞA TARİHİ
Gaius Plinius Secundus
Yaşlı Plinius’un İS 77-79 yıllarından günümüze ulaşan ve otuz yedi kitaptan oluşan Doğa Tarihi adlı bu büyük eseri kozmoloji, coğrafya, antropoloji, zooloji, botanik, tıp, farmakoloji, mineraloji ve sanat tarihi gibi hususlarda iki bin cildi bulan kitaptan derlenmiş bilgi, gözlem ve olguları bir arada toplaması bakımından bir ansiklopedi olma niteliğini taşıyor. Bu bilgi hazinesinin takdim ve fihristinin yer aldığı birinci kitabı ile kozmoloji konularının ele alındığı ikinci kitabı, eserin ilk defa Türkçeye kazandırılan bu baskısında bir araya geliyor.