Eskiye Sadık

Nate Berkus: ''Eşyaların eski hikayeleri arasında kaybolmayı severim''.

ELLE ONLINE ELLE ONLINE 25 Haziran 2010
Eskiye Sadık
Nate Berkus, Michigan Gölü kıyılarından birkaç adım uzaklıktaki Chicago’nun hikâyelere konu olan iki yanı ağaçlı caddesindeki binanın önünde bir an durmuş. Dekoratörün evdeki değişiklikler sırasında veya bir müşterinin yeni moda olan mekânında ortaya çıkan, Oprah şovunda yaşanan o “Ah, işte!” anı gibi. Berkus, şimdilerde yaşadığı daireyi ilk kez gördüğü anı şöyle hatırlıyor: “Akşam altı sularıydı, ışık yok olmaya başlıyordu. Oturma odasına doğru yürüdüm, pencereden baktığımda gölü gördüm ve ‘İşte bu! Benim ait olduğum yer, işte burası!’ dedim.”Berkus’un ikinci evi Manhattan’da ve ayrıca Milano’da, Bally moda firmasının kreatif direktörü olan erkek arkadaşı Brian Atwood’la paylaştığı bir yeri daha var. 1929 yılına ait apartman dairesi bir düzen dahilinde oranlanmış. Daha da ilginç olansa, Berkus’un hayran olduğu yüksek sosyeteye mensup modern mimar Samuel Marx’ın ellerinde, 1940 yılında geçirdiği modaya uygun renovasyonu hala nasıl yansıttığı. “Bana göre her şey mimariyle başlar” diyor dekoratör. “Ya değerini bilirsiniz ya da görmezden gelirsiniz”. Marx’ın çalışmasını düzenleyerek, değer bilmek onun seçtiği yol oldu.~


(Savaş sonrası tadilat yapmak, ancak Inland Çelik yönetim kurulu başkanı Joseph L. Block’un emriyle mümkündü.) Berkus, gümüş yapraklı yıpranmış duvar kaplamasını itinayla korumuş. “Eşyaların eski hikayeleri arasında kaybolmayı severim” diye belirtiyor: “Eksiklikte gerçekten tabiatı gereği değerli olan bir şey var”. Değişiklikler yapmadığından değil. Örneğin güzel bir giyinme odası dolabını, kendi eşyalarını doldurabilsin diye uzatmış. Ana banyoyu yeniden yapmanın yanı sıra mutfakta yaptığı hassas güncellemelerle (mesela duvarları kaplayan Vitrolite camı), hasarlı dekoratif panelleri çıkarıp bozulmamış metal dolapları kullanarak, kendi modernizasyonunu tamamlamış. On yıldan fazla bir süre önce çalıştığı müzayede evi olan Leslie Hindman’da keşfettiği koltuk... Düzinelerce fotoğraf ve Jacques Villon, Günther Förg ve Douglas Reid Fogelson’un seçtiği tablolar... Bu evde bir araya gelen tüm ögeler, kaliteli materyal ve yatırım potansiyeli, burayı sadece bir “ev” olmaktan çıkarıyor. “Ben, genel bir konsepte takılmaktansa, eşyalar arasında ilişkiler yaratmakla daha çok ilgileniyorum” diye açıklıyor dekoratör: “Birçok şeyi nereye koyacağımı bilmeden aldım.”İşte işin sırrı burada. Müşterilerin daha konsantre bir yaklaşımı oluyor ama Berkus kendi evlerini, çok nadir olarak aklında bir fikirle tasarlıyor.~


Bunun yerine parçaları ruh haline ya da daha iyi bir açı yakalama fırsatına göre ekleyip çıkartmayı tercih ediyor. Bunun sebebi, onun için iç tasarımın, standart kurallar dizisi yerine, evrim içinde yer alması. Berkus ”Bu oturma odası zaten epey canlanma yaşadı” diyor, dikkatli bir şekilde düzenlenen oturma gruplarını göstererek: “Odaların planlanması, mobilyaların konması; bunların pek çoğu denemeyle oldu.”Günün birinde iş programı sırasında kendini Paris’in kent pazarında bulan, diğer bir günse Chicago’daki bir aracıyı ziyaret eden Berkus için durup dinlenmek diye bir durum pek yok. Bunların hepsi çekici ve kolay işler gibi görünebilir ama tasarımcı, farklı olmak için dua ediyor. “Dekorasyon gerçekten meşakkatli, detaylı, bazen acı veren ama genelde harika bir süreç” diyor Berkus: “Ama benim için amaç her zaman o ‘Ah, işte!’ anını bulmaktır”.

SON HABERLER

Dergide Bu Ay

ELLE 300. Sayı Çıktı!

ELLE 300. Sayı Çıktı!

300. Sayımızın konuk baş editörü ve kapak kızı Serenay Sarıkaya!

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.