1/13
1965 yılında etek boylarını dizlerin 10-15 cm. üzerine çeken tasarımcı Mary Quant, yarattığı mini etekle kadın bacağını özgürleştirirken, dönemin genç, enerjik, geleneklere aykırı ve devrimsel ruhunu da okşuyordu. Aynı yıl Fransız tasarımcı Courreges'in koleksiyon larında da yer alan mini etek, bu sezon Louis Vuitton, Derek Lam ve Valentino'nun çan eteklerinde kadınları yine isyana teşvik ediyor.ek boylarını dizlerin 10-15 cm.
üzerine çeken tasarımcı Mary Quant, yarattığı
mini etekle kadın bacağını özgürleştirirken,
dönemin genç, enerjik, geleneklere aykırı ve
devrimsel ruhunu da okşuyordu. Aynı yıl
Fransız tasarımcı Courreges’in koleksiyon
larında da yer alan mini etek, bu sezon Louis
Vuitton, Derek Lam ve Valentino’nun çan
eteklerinde kadınları yine isyana teşvik ediyor.
üzerine çeken tasarımcı Mary Quant, yarattığı
mini etekle kadın bacağını özgürleştirirken,
dönemin genç, enerjik, geleneklere aykırı ve
devrimsel ruhunu da okşuyordu. Aynı yıl
Fransız tasarımcı Courreges’in koleksiyon
larında da yer alan mini etek, bu sezon Louis
Vuitton, Derek Lam ve Valentino’nun çan
eteklerinde kadınları yine isyana teşvik ediyor.
2/13
Tıpkı babası Frank Sinatra gibi şarkıcı olan Nancy Sinatra’nın 60’larda seslendirdiği “These Boots are Made for Walkin” şarkısıyla uzun botlar sadece dillere pelesenk olmadı. Nancy Sinatra’nın mini eteğinin altına giydiği botlar 60’lar modasına da damga vurdu. Şarkının “One of these days these boots/Are gonna walk all over you” sözleriyle devam etmesi, uzun botların zamana nasıl meydan okuyacağını öngörüyordu adeta. Bugün Gucci’nin uzun çizmeleriyle hem Nancy Sinatra’nın şarkısını hem de 60’lar modasını yad ediyoruz.
3/13
Japon moda tasarımcısı Junya Watanabe’nin 2015 yaz koleksiyonunda dikkat çeken parlak geometrik desenler, 3D etkisi, PVC kumaşlar, yumurta kabı gibi görünen şapkalar, parlak deriden kırmızı montlar size de 60’ları, “uzay çağı”nın etkisindeki Andre Courreges’in, Pierre Cardin ve Paco Rabanne’ın metalik ve gümüş renklerini, geometrik formlarını, polyester kumaşlarını anımsatmıyor mu? Yine bugün Fransız tasarımcı Simon Porte’un neopren elbiselerinde, Miu Miu’nun PVC trençkotunda ya da Saint Laurent’ın metalik derilerinde de 60’ların uzay çağı tasarımlarının etkisini görmek mümkün.
4/13
60’lar kabarık saçların, takma kirpiklerin ve
büyük gözlüklerin moda olduğu yıllardı.
Brigitte Bardot’nun bandanasının altında
salınan uzun saçlarına, Jackie Kennedy’nin şık
fularlarına büyük gözlükler eşlik ediyordu.
Bugünlerde Dries Van Noten ve
Gucci, XL gözlükleri tekrar vazgeçilmez
aksesuvarlarımız listesine
alıyor. Bir öneri; yüzünüz uzun ve darsa büyük
gözlükler size daha çok yakışacak!
büyük gözlüklerin moda olduğu yıllardı.
Brigitte Bardot’nun bandanasının altında
salınan uzun saçlarına, Jackie Kennedy’nin şık
fularlarına büyük gözlükler eşlik ediyordu.
Bugünlerde Dries Van Noten ve
Gucci, XL gözlükleri tekrar vazgeçilmez
aksesuvarlarımız listesine
alıyor. Bir öneri; yüzünüz uzun ve darsa büyük
gözlükler size daha çok yakışacak!
5/13
60’lı yıllarda moda dünyasını şekillendiren pop-art hala birçok tasarımcıya ilham vermeye devam ediyor. 1961 yılında Andy Warhol’un pop-art resimleri elbiselere konuk olurken, Warhol’un tasarladığı “The Souper Dress” hafızalara silinmemek üzere kazınmıştı. Evinin duvarları Andy Warhol’un çizdiği otoportrelerle dolu Yves Saint Laurent’ın da sanattan ne çok feyzaldığını biliyoruz. Valentino’nun İtalyan pop- art sanatından izler taşıyan koleksiyonu, Fendi 2015 Resort koleksiyonundaki pop-art detaylar, Moschino’nun McDonald’s’dan esinlenen tasarımları, bugün de tıpkı 60’lı yıllardaki gibi pop-art ve moda arasındaki ilişkinin çok güçlü olduğunu gösteriyor.
6/13
Şekerlerden sonra tasarımlara da renk veren pembe, tıpkı 60’lı
yıllarda olduğu gibi yine çok moda. Menekşe, toz, pastel ve
fosforlu gibi tüm tonlarda kendini gösteren pembeye Gucci’nin
elbiselerinde, Miu Miu’nun montlarında rastlıyoruz. Dünya
çapında otorite kabul edilen Pantone Renk Enstitüsü de 2015
kış koleksiyonlarında pembe hakimiyetinin göze çarpacağını
vurgulamıştı.
yıllarda olduğu gibi yine çok moda. Menekşe, toz, pastel ve
fosforlu gibi tüm tonlarda kendini gösteren pembeye Gucci’nin
elbiselerinde, Miu Miu’nun montlarında rastlıyoruz. Dünya
çapında otorite kabul edilen Pantone Renk Enstitüsü de 2015
kış koleksiyonlarında pembe hakimiyetinin göze çarpacağını
vurgulamıştı.
7/13
60’lı yılların müzik ve stil ikonu Françoise Hardy smokin takım elbisesiyle, Jane Birkin’se rüzgarda dalgalanan efsanevi kakülleri, erkeksi kabanları ve beyaz gömlekleriyle bugünkü maskülen stile ilham vermeye devam ediyorlar. 60’lı yıllarda ünlü Fransız modacının maskülen takımlarla, safari ceketler ve süveterlerle kadın giyiminde yarattığı devrimse bugün cinsiyet ayrımının tamamen ortada kalktığı “boyish” mantolar, siyah ve gri tonlarındaki pantolon ceketlerle etkisini tam gaz sürdürüyor.
8/13
60’lı yıllarda sıska, minyon vücudu, kısacık saçları ve iri gözleriyle dönemin güzellik ve moda kurallarını değiştiren dünyanın ilk süper modellerinden Twiggy, 2000’li yıllarda Kate Moss’un güçlendireceği “ideal kadın, zayıf kadındır” önermesinin ve günümüz sıfır beden egemenliğinin de öncülerinden sayılabilir. Kravatları, kolalı gömlekleri, erkek yelekleri, bacaklarını çıplak bırakan mini elbiseleriyle bugünün androjen ve maskülen stilinde yaşamaya devam ediyor Twiggy.
9/13
60’ların asi ruhu, toplumun burjuvazileşmesine karşı gelen gençliğin yükselen sesi elbette moda trendlerine de yansıdı. O yılların özellikle motorcu ceketleriyle tanımlanan rock stili, günümüz modasında da iz sürmeye devam ediyor. Saint Laurent, payetli kumaşlardan kısa elbiseleri, lame, dore, pullu ve taşlı detaylarıyla 60’ların asi ve “underground” yüzüyle geçmişin mirasını hatırlatıyor bize. Bu kış dikkat çeken “denim on denim” modası, eski ve yıpranmış tişörtler, deri ve zımbalı bileklikler ve gotik makyajlar da 60’ların asi ruhuna çağrı yapıyor.
10/13
60’lar modası tüm stil kodlarıyla günümüz tasarımcılarına ilham kaynağı olurken sonbahar-kış sezonunu bir defa da o dönemin ruhuyla gözden geçiriyoruz.
11/13
İkinci Dünya Savaşı’nın mutsuz ve yoksul yıllarından sonra İngiltere’ye damgasını vuran Swinging London akımıyla eğlence, zevk, optimizm ve özgür ruh ön plana çıktı. Moda trendleri de elbette bu pozitif rüzgardan nasibini aldı. 60’ların parlak renkleri, emprime ve geometrik desenleri, çiçek motifleri, puantiyeleri bugün birçok tasarımcıya ilham vermeye devam ediyor. Louis Vuitton 2015 Resort koleksiyonunda öne çıkan canlı renkler, Valentino’nun puantiyeleri ve Miu Miu’nun çok eğlenceli tasarımlarıyla 60’ların o tasasız yıllarına özlemimizi dile getiriyoruz.
12/13
1954 yılında Sabrina filminde kedi gözleriyle
dikkat çeken Audrey Hepburn’den sonra
60’larda, özellikle Brigitte Bardot ve Jane Birkin
’le özdeşleşti kedi gözü makyajı. Bugün güzellik
trendlerinde başı çeken kedi gözü efekti, gözün
iç kısmından başlanarak göz kapağına kuyruklu
bir eyeliner çekilmesiyle sağlanıyor. Ayrıca
takma kirpik ve kirpiğin sadece uç kısımlarına
sürülmüş maskarayla gözlerinizi biraz daha
belirginleştirebilirsiniz. Kedi gözü makyajı
dağınık kaküllerle çok seksi görünüyor.
dikkat çeken Audrey Hepburn’den sonra
60’larda, özellikle Brigitte Bardot ve Jane Birkin
’le özdeşleşti kedi gözü makyajı. Bugün güzellik
trendlerinde başı çeken kedi gözü efekti, gözün
iç kısmından başlanarak göz kapağına kuyruklu
bir eyeliner çekilmesiyle sağlanıyor. Ayrıca
takma kirpik ve kirpiğin sadece uç kısımlarına
sürülmüş maskarayla gözlerinizi biraz daha
belirginleştirebilirsiniz. Kedi gözü makyajı
dağınık kaküllerle çok seksi görünüyor.
13/13
60’lı yıllarda Brigitte Bardot, Audrey Hepburn ve Jean Seberg üzerinde efsaneleşen enine çizgili denizci ya da marin üstler bugün birçok tasarımcıya ilham verirken, özellikle diz üstü mantolarla çok şık duruyor. Fransa’nın Breton bölgesindeki donanma askerlerinin üniformalarından esinlenerek modaya geçiş yapan, dolayısıyla Breton desenler olarak da anılan çizgili bluzları, kırmızının sıcak tonları, koyu lacivert ve beyazlarla kullanabilirsiniz.