#text>
1924 yılında Westminster Dükü'yle tanışıp, aşk yaşayan Coco Chanel, o yıllarda zamanının çoğunu Sutherland'de geçirmiş. Dük'le tanışmadan önce atölyesinde İskoç yünü kullanan Chanel, Dük'ün balık tutarken ya da avlanırken giydiği tüvitten etkilenerek, o materyali de koleksiyonuna katmaya karar vermiş. Böylece değişik denemeler sonucu, Chanel'in tüviti ortaya çıkmış. İskoçların ailelerine olan bağlılıklarını simgeyelen tartanı (ekose) da kullanan Chanel'in bu aşk hikayesi, ikonik parçaların ilham kaynağı olmuş. Chanel'e Dük'le neden evlenmediğini sorduklarındaysa "Birkaç tane Westminster Düşes'i olabilir ama sadece bir tane Chanel var" diyerek kendisine ve markasına verdiği önemi belirtmiş. #text>
#text>
Coco Chanel'in mirasını başarılı bir şekilde yaşatan Karl Lagerfeld, dün akşam Edinburgh dışında bulunan Linlithgow Palace'da pre-fall koleksiyonunu sundu. Ekose, tüvit ve yünlü kumaşları gösterişli mücevherlerle tamamlayan Lagerfeld, beyaz, dantel ve tüylerle de koleksiyona romantik bir hava katmış. Defilenin sonlarındaki beyaz parçalar, geçmişte yaşayan prenseslerin günümüze uyarlanmış hali gibiydi. Lagerfeld'in modern düşeslerini foto galeride görebilirsiniz. #text>
#text>