Objektifin Ardındaki Yakışıklılar

Dünyanın en yakışıklı ve başarılı dört moda fotoğrafçısı

ELLE ONLINE ELLE ONLINE 05 Mayıs 2010
Objektifin Ardındaki Yakışıklılar
Fotoğrafçılık oldukça zor bir meslek! Özellikle de moda fotoğrafçısı olmak. Cekeceğiniz kişiyi en güzel şekilde göstermeniz gerekiyor. Bunun neresi zor diye düşünmeyin. Dünyanın en ünlü dergilerinde yayınlanacak olan bu kareleri sadece sizin değil, derginin yayın yönetmeninin ve okurların da beğenmesi gerekiyor. Çekim esnasında her şeyin eksiksiz bir şekilde hazır olması da lazım. Saç, makyaj, kıyafetler, aksesuarlar, ışık, müzik derken tek bir kare için bile bazen saatlerce uğraşıldığını biliyor musunuz? Mankenler üşüyebiliyor, acıkabiliyor ya da sıkılabiliyorlar. Fotoğrafçıysa, anlaştığı kare sayısını en güzel şekilde tamamlamak durumunda. Her ne koşulda olursa olsun, o fotoğrafları anlaşıldığı tarihte dergiye teslim etmek zorunda. Dolayısıyla profesyonellik en önemli anahtar kelime olarak karşımıza çıkıyor. Tabii bir de poz verenin açısından bakmak lazım. Deklanşöre basan kişi ne kadar çekici olursa, siz de o kadar hızlı havaya girersiniz, değil mi?~


Alexi Lubomirski


O bir melez! Annesi Perulu, babası Polonyalı, kendisiyse İngiltere doğumlu ve müthiş bir aksanı var. Belki de çekiciliği sadece aksanıyla alakalıdır ama hayır, olamaz, bu Alexi denen yakışıklı fotoğrafçıda apayrı bir gizem var. Biraz Latin sıcaklığı, biraz İngiltere soğukluğu. Biraz ukala tavırlı ama çok başarılı. 11 yaşındayken üvey babası sayesinde ilk fotoğraf makinesini alan yakışıklı, üniversite yıllarında bir senesini dondurup Peru’da gezinirken fotoğrafçılığa başladı. Moda fotoğrafçılığında karar kıldı, Mario Testino ’’ya portfolyosunu ulaştırmayı başardı ve Paris’te Testino’ya asistanlık görevinden başlayarak hayalini gerçekleştirdi. Dört yılı aşkın bir süre boyunca Testinoile çalışan fotoğrafçı, her beş günde bir uçak seyahatleri yapıyor, çok hızlı bir tempoda ünlüleri çekmek için dünyayı dolaşıp mesleği konusunda emin adımlar atıyordu. Alexi, Katie Grand  tarafından keşfedilerek Harper’s Bazaar gibi dergilere çekim yaptıktan sonra, 2005 yılında NewYork’a yerleşti. Bugün bu karizmatik yetenek artık kariyerine tek başına devam ediyor olsa da, hayatını geçtiğimiz Mayıs ayında stil danışmanı Giada Torriie Polonya’da eski bir şatoda romantik bir düğünle birleştirdi. ~


Craig McDean


Manchester doğumlu İngiliz moda fotoğrafçısı Craig, aslında bir araba tamircisi olarak hayata atıldı. Fotoğrafa olan merakı sayesinde bu alanda eğitim alarak Londra’da ünlü fotoğrafçı Nick Knightt’ın yanında asistanlık görevine başladı. Daha sonra yaptığı işler git gide beğenildi ve genç yetenek I-D ve The Face gibi dergilere çekim yapmaya başladı. Sırayla Harper’s Bazaar ve Vogue’a da çalıştı. Kampanya çekimleri için teklif almaya başlayan fotoğrafçı Emporio Arani, Yves Saint Laurent, Gucci ve Jil Sander gibi markaların da çekimlerini gerçekleştirdi.Madonna, Natalie Portman, Justin Timberlake gibi ünlülerin portre fotoğraflarını çeken fotoğrafçının editoryal işlerini bugün hala W,Another ve Vogue gibi dergilerde görmeniz mümkün. Craig, New York’ta yaşıyor ve moda dünyası ile yakından ilgili olan Tabitha Simmons ile mutlu bir evliliği var.~


Victor Demarchelier


Victor objektifin arkasında değil, kesinlikle önünde durmayı hak edecek bir cazibeye sahip! Yıllardır Vogue’a çekim yapan ve Carine Roitfeld’le yakın arkadaşlığıyla bilinen ünlü moda fotoğrafçısı Patrick Demarchelier’in yakışıklı oğlu Victor, babasının izinden gitmeye devam ediyor. En son olarak, sevgilisinin, kendi özel hatıralarının, still life çekimlerinin ve Hindistan’a gittiği bir seyahatte çektiği fotoğrafların birleşmesinden oluşan bir sergi açan Victor, arkadaşları ve ailesiyle beraber başarısını kutlayarak, bu sefer de kendisi magazincilerin objektiflerine poz verdi. Brezilyalı manken sevgilisi Carol Trentini’yle bir çekim sırasında tanışan fotoğrafçı, son günlerde New York sokaklarında aşkını açık açık yaşıyor. Ahh Victor, benim Carol’den ne eksiğim var ki? ~


Scott Schuman


Uzun yıllar moda direktörlüğü yapan Scott, 2005 yılında kızıyla daha çok vakit geçirebilmek için direktörlüğü bıraktı ama modaya olan ilgisinden vazgeçemedi. Son birkaç yıldır eline bir dijital fotoğraf makinesi alıp New York, Milano,  Roma, Londra gibi moda rüzgarlarının estiği şehirlerde geziyor ve ilginç, stil sahibi gördüğü kişilere “Poz verir misiniz?”  deyip deklanşöre basıyor. Fotoğraflarını doğal ışıkla, doğal ortamlarda çeken Scott, tam anlamıyla bir gezgin. Bu fotoğrafları daha sonra yarattığı blog’da yayınlamaya başlıyor. Bugün, “The Sartorialist”  denince aklabir tek, yakışıklı fotoğrafçı Scott geliyor. Başarısının sonucunda moda sektörünün yakından takip ettiği bir isim haline gelen Scott, zaman zaman da Gap gibi ünlü firmalara fotomodellik yapıyor. Onun yakışıklılığına aldanabilir, samimiyeti ve karizması sayesinde çok şahane pozlar verebilirsiniz. Unutmayın, bu adam işini çok iyi yapıyor ve her an her yerde karşınıza çıkabilir!

ETİKETLER
SON HABERLER

Dergide Bu Ay

ELLE Nisan Sayısı Çıktı!

ELLE Nisan Sayısı Çıktı!

Yeni sayımızın kapağında oyuncu Hazar Güçlü var.

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.