PARİZYEN MANİFESTO

PARİZYEN MANİFESTO

ELLE ONLINE ELLE ONLINE 05 Temmuz 2014
PARİZYEN MANİFESTO






Kadın topukları üzerinde cambazlık yapmalı. Arnavut kaldırımlı bir sokakta da olsa, Louboutin'lerinin üzerinde kuğu balesi yaparmışcasına süzülmeli. Yüzü pürüzsüz, teni daima kadife, gözleri sürmeli, yanakları pembe olmalı. Dudakları mı? Öpülesi görülmeli! Üzerindeyse danteller, yırtmaçlar, leoparlar, lar... lar... Lütfen notunuzu alın. Bir yanlış, doğru şekilde yapılamaz. Erkek egemen toplumların “a la arabesque” kurallarını hala uyguluyorsanız yanlış yoldasınız. Çünkü bu kuralların hepsi geride kaldı, kısacası büyük harflerle size “passé” diyorum. Pardon, ben demiyorum; o diyor. Madame Isabel Marant. “Bir kadın asla erkek için giyinmemeli, sadece kendisi için giyinmeli. Çok abartılı kıyafetler ve zorlama detaylarla seksi olmaya çalışan kadınları çok avam buluyorum. Kadın isterse, çok salaş bir tişört ve dar bir jean'le de fazlasıyla seksi olabilir. Seksapel ne giydiğinizle değil daha çok tavrınızla alakalı. Ne yazık ki bunu hala birçok kadın bilmiyor” diye girişi yapıyor Fransız tasarımcı. Peki ya erkekler diye düşünüyorum, onlar da gerçekten bir jean ve bir tişörtle salınan bir kadını seksi bulabilirler mi? “Boşversene sen! Sevgilinin seni etkileyici bulması tabii ki önemli. Ama busüs bebeği gibi gezmen anlamına gelmez. Ben daima, kıyafetleri içinde rahat, mutlu ve tamamıyla kendi olabilen ‘cool' kadınların toplum ve erkekler tarafından daha seksi bulunduğuna inanıyorum” diyor Jerome Dreyfuss'la evli, mutlu ve çocuklu bir hayat süren Isabel. O, kendi için yaşayan ve kendi için giyinen bir kadın. “A la arabesque” kuralları çoktan ihlal etmiş, çalışan ve üreten kadınlar için neredeyse günün her saatini ofiste geçiriyor. Evrensel düzeyde sayısı artan Isabel'ciler de tasarımcının başarısını kanıtlıyor. “Pazartesi sabahı ofise gelen ilk kişi benim. Cuma akşamları da ofisi en geç ben terkediyorum. İşkolikliğimin seviyesini buyrun siz düşünün! Sonuç: Günde sayısız sigara ve kahve içiyorum. Kendimi asla dizginleyemiyorum. Haftada iki kez yoga yapıyorum. Bir de hafta sonları, ailece Paris'in kırsal kesimindeki tatil evimize gidiyoruz. Ancak bu şekilde bir şeyleri geride bırakabiliyorum” diyor tasarımcı.~

SONSUZA KADAR “COOL”



Isabel'in kadınlarının umursamaz cool duruşu her sezon daha da güçlendi. Artık o, Paris dergi editörlerinin favori tasarımcısı değil; dünyadaki tüm moda dergilerinin en çok yazılan çizilen modacısı. Los Angeles, New York, Pekin, Tokyo, Madrid gibi birçok şehirde mağazası açılan bu cool kadın, alışveriş sitelerinde de en çok tıklanan tasarımcı. “Benim çok dürüst bir bakış açım var. Günümüz kadını hem çok güzel görünmek istiyor, hem de bunu yaparken pek vakit harcamaktan yana değil. Çünkü sabah çocukları okula bırakıyor, işe gidiyor; sonra iş yemeği çıkıyor. Bu da, sabah başlayan ve gece geç biten çok uzun bir maratona dönüşüyor. Durum böyle olunca kadın hem seksi, hem de rahat hissedebileceği ve her ortama uygun olabilecek bir şeyler giymeli. Ben kıyafetlerimi tasarlarken hiç olmadığım kadar gerçekçiyim. Kadınlara bir hayali değil, gerçek olanı satıyorum.” Her sezon koleksiyonundaki bir parçayla altın vuruş yapan Isabet Marant önce mini etekleri, sonra renklendirilmiş kürkleri, salaş kazakları, püsküllü botları derken; en son da içten dolgulu spor ayakkabılarıyla trend raporunu bildirmişti. Bu ayakkabıların dalga etkisi Paris'ten başlayarak tüm dünyaya yayıldı. “Bir şeyden üç tane gördüğünüzde ona trend, bir şey üç yıl boyunca trend olursa ona da klasik denir” kuralını hesaba katarsak Fransız tasarımcıya artık trend kelimesinin yakışmadığı konusunda hemfikir olduğumuzu düşünüyorum. İlkini 2010 y ılında t asarladığı, adını “Bekett” koyduğu bu model, aslında bir anlamda tasarımcısının imzasını, sembolünü, onun stilinin en somut örneğini oluşturuyor. “Çocukken, spor ayakkabılarımın içine kalın mantar tabanlıklar koyardım çünkü hem rahat takılmak istiyordum, hem de boyumu uzun göstermek. Çocukluğumda aklıma gelen bu fikir üzerine çok uzun süre çalıştım. Topukların giyeni kusursuz bir dengede tutması ve aynı zamanda seksi bir siluet yaratması gerekiyordu. Çok detaylı bir işti, çok konuşulacağından emindim fakat bu kadar başarılı olmasını da beklemiyordum. Her ne kadar taklit aslını yaşatır desek de, sokaktaki her mağazanın onları taklit etmesinden aslında biraz rahatsız oluyorum” diyor.


GÜLBEN ÇAPAN

SON HABERLER

Dergide Bu Ay

ELLE Kasım Sayısı Çıktı!

ELLE Kasım Sayısı Çıktı!

Kasım sayımızda, kapak kızı Elçin Sangu ile birlikte “Bedenime, Özgürlüğüme, Haklarıma Dokunamazsın” diyoruz.

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.