PARİZYEN MI, DEĞİL Mİ?

Parizyen kadınlarının çok doğal bir zarafet ve şıklıkları var.

ELLE ONLINE ELLE ONLINE 16 Mayıs 2014
PARİZYEN MI, DEĞİL Mİ?
Sıla GÜVEN'in Zadig&Voltaire'in Kreatif Direktörü Cecilia Bönström'le yaptığı söyleşiye parizyen kadının zarafeti ile devam ediyoruz...





ELLE: O halde Zadig&Voltaire kadınına Parizyen diyebilir miyiz? Parizyen şıklığı ve modernizmi nasıl birbirine harmanladığınızı da ayrıca merak ediyorum.
C.B.:
Bir İsveçli olarak söyleyebilirim ki, Parizyen kadınların stili ve klası sadece onlara ait. Onlarınki çok doğal bir zarafet ve şıklıkları son derece çabasız. Ve Zadig&Voltaire de, kadınları tam bu şekilde giydirmek istiyor. Biz aktif ve fazla çabalamadan şık görünmek isteyen kadınlar için tasarlıyoruz. O yüzden tasarlamaya başladığımda modernliği basit çizgilerle sunuyorum. Son derece yalın hatlara hafif bir köşe katıyorum ama her zaman yumuşak ve şık materyaller kullanmaya özen gösteriyorum. Tüm unsurları birbirine nasıl karıştırdığınız çok önemli. Çünkü ortaya çıkardığımız parçaların farklı olmasını da bu sağlıyor. Aynı zamanda maskülen ve femineni de böyle bir araya getiriyorum. Yumuşak kaşmirle deri ve zımbalar kullanıyorum. Dantel ve ipekse klasik Parizyen tavrı modernliğe yaklaştırıyor.~ ELLE: Paris'e model olarak geldiniz. Şimdi bu genç ve güçlü markanın tasarımlarını yapıyorsunuz. Bu size nasıl hissettiriyor?
C.B.:
Modellik yaptığım sırada modayı keşfettim. Yaratıcılığı, kıyafetlerin kadını nasıl değiştirebileceğini o zaman fark ettim. Ve bir gün Zadig&Voltaire'le tanıştım. Diğer markalarla arasındaki fark apaçık ortadaydı. Modernliği, sadeliği, renkleri, kaşmiri andıran dokuları... İşte o zaman yeni bir iş istediğimi ve hatta onlarla çalışmayı arzuladığımı fark ettim. Ulaşılabilir lüksün yaratıcısıydı onlar! O yüzden modelliği ne kadar sevmiş olsam da, şu an bulunduğum yeri hiçbir şeye değişmem! Yaratıcılık müthiş bir his. Özellikle defile yapma fikri yaratıcılık damarlarımı daha da hareketlendirdi.





ELLE: Peki, modellik döneminizden dolayı editörleri tanıyor olmanız şimdiki tasarımcılık işinizi nasıl etkiledi?
C.B.:
O dönemden bana kalan en önemli şey sanıyorum kumaşlara dokunabilmek ve onları giyebilmekti. Her zaman giyinmeyi, özellikle de moda editörleri tarafından giydirilmeyi çok severdim. Ama şimdi tamamen başka bir iş yapıyorum. Renk, şekil içeren, yaratıcılık gerektiren bir iş bu. İçinde çok fazla içerik taşıyor. Seçmeniz gereken çok fazla şey ve yapılması gereken tek doğru var.





Sıla GÜVEN
Fotoğraflar: Ahmet ÜNVER Styling: Hafize ÇELİKTÜRK

SON HABERLER

Dergide Bu Ay

ELLE Türkiye 25 yaşında!

Mayıs sayımızda ELLE dergisi global kodlarıyla bir araya getirdiğimiz kendi alanlarında çok başarılı tam 8 isim ve 8 marka var.

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.