Kaykaycıların, punk grupların ve hip hop’çıların üniforması haline dönüşen kıyafetlerden ortaya çıkan bir trend. Neredeyse 20 yıllık geçmişi var. O kadar güçlü ki elit ve snobe etmeyi seven lüks moda sektörünü bile etkisi altına aldı. Öyle ki stiletto’suz yaşayamayanlar, Louis Vuitton’larını dirsek hizasında taşıyanlar sneaker’lara, sırt çantalarına paralel geçiş yaptı. Modaevleri koleksiyonlarını bu yaramaz çocukların günlük kıyafetlerinden esinlenerek hazırladı. Yetmedi alternatif kolektifleri, kreatif direktörleri olarak tahta geçirdiler. Ne var ki bu işin piri sayılan moda kritikleri çok yakın zamanda bu dönemin sona ereceğini öngörüyor. Her şeyin bir dönüşüm yaşadığı gibi, doruk noktasına ulaşan street wear de başka bir şeye evrilecek. Ve belki de sonu gelecek...
Fear of God’s markasının kurucusu Jerry Lorenzo sokak giyiminin öncesi ve sonrasını oldukça gerçekçi bir şekilde özetliyor bir röportajında. “Eskiden yatırımcılar, işbirliği yaptığımız insanlar yoktu. Moda haftaları takviminde yer alamazdık. Dolayısıyla ortaya çıkan tasarımlar katıksız ve gerçekti.” Şimdiyse durum biraz daha karmaşık bir hal aldı. Sokak giyimini bir trend olduğu için giyinenler değil, kültürleri ve hayata bakış açıları hali hazırda o şekilde olanlar, bu stilin ana akıma dönüşmesinden rahatsız. Yine de her bir street wear markası sıkı yatırımcıları arkalarına almış bir şekilde büyüyor ve ana akıma hizmet ediyor.
Nasıl etmesin ki? Yatırımcılar ve tasarımcılar için üretimi kolay. Yüksek modaevleri koleksiyonlarında bu tarz tasarımlara yer vermek istiyor çünkü insanlar cool buluyor. Tüketici açısındansa tamamen konforlular ve günümüze ayak uyduruyorlar. Tüm bunlar yaşanırken madalyonun diğer yüzündeki aktif giyim spor markalarıysa 50 dolarlık sneaker fiyatlarını 200 dolarlara çıkardı, tasarımcılarla işbirlikleri yapmaya başladı. Yüksek modayla sokak giyimi arasındaki sınırlar bu şekilde flulaştı. Ve bir noktada Vetements sweatshirt’e yaklaşık 1000 dolar verebilmeyi göze aldık, işte işler tam da burada tuhaflaştı.
Moda danışmanları ve trend analizcilerinin öne sundukları şu: Bir doyum ve tüketim noktasına ulaşan sokak giyiminin ardından daha özellikli tasarım parçalar gardıroplarımızı dolduracak. Konfor ve spor giyimin yerini daha karakteristik tasarımlar alacak. Zaten yeni sezonla birlikte bu dönemin yaklaştığını da görüyoruz. Büyük depremden önce artçılarını hissetmeye ilkbahar/yaz 2019 sezonuyla başladık. Sokak giyimine bir ivme kazandıran Balenciaga ve Vetements kreatif direktörü Demna Gvasalia koleksiyonunda bu tavrı bir kenara itmeye başladığının sinyallerini verdi. Off White’ın Virgil Abloh’u tütüleri, volanları podyuma çıkardı. Kim Jones verdiği bir röportajda “sokak giyimi” tanımından artık çok sıkıldığını söyledi. Contemporary glamour olarak tanımlanan bu yeni dönemde olması gereken, gösterişli görünmek. Sokakta yürürken herkesin size dönüp bakacağı kıyafetler giyinmek.
YAZI: Serli Gazer Boyacı
ELLE 2019, Nisan sayısından alınmıştır.