TAŞLARIN KRALI

TAŞLARIN KRALI

ELLE ONLINE ELLE ONLINE 24 Ekim 2014
TAŞLARIN KRALI






En boş haliyle bile Paris'in tüm gustosunu, şatafatlı zarafetini, soylu imparatorluk izlerini taşıyan Grand Palais'nin merdivenlerinden çıkarken son bir kez daha kıyafetimi kontrol ediyorum. İtiraf edeyim, Grand Palais'de birçok özel davete gitmeme rağmen bu sefer kalbim bir başka çarpıyor. Parçası olmaktan her zamana büyük mutluluk duyduğum mücevher gezegeninin kalbi 12 gün süresince burada atacak. Ancak beni heyecanlandıran sadece nefes kesici mücevherleri görmek üzere olmam değil. Şükürler olsun ki 15 seneden sonra en önemli mücevher etkinliklerini bile büyük hayranlıkla ama aklımı yitirmeden gezmeyi öğrendim. Heyecanımın asıl sebebi, “Kralların Mücevhercisi, Mücevhercilerin Kralı” Cartier'nin CEO'sunun tüm dünyadan çok az gazetecinin katıldığı özel yemeğine davetli olmam. Her ne kadar Cartier'in kaptan köşkünde oturan Stanislas de Quercize'yle Van Cleef&Arpels'ın tepesinde olduğu zamanlardan tanışsam bile Cartier için son iki yılda yaptıklarını hayranlıkla takip ediyorum ve anlatacaklarını merak ediyorum.





Bu yıl 27'nci kez kapılarını açan ve ilk kez 1962'de gerçekleşen La Biennale des Antiquaires, sanatın her türüne tutkuyla bağlanan koleksiyoncuların vazgeçilmezi. 2012'de Karl Lagerfeld tarafından tasarlanan Grand Palais, bu kez Legion D'Honneur ödüllü iç mimar Jacques Grange imzasını taşıyor ve Versailles Sarayı bahçelerinin tüm güzelliğini yansıtıyor. Cartier'nin standıysa her zamanki gibi sadece en büyük değil, aynı zamanda “Cartier Gözü” olarak adlandırabileceğim, markanın DNA'sına işlemiş her detayda kendini gösteren özenin yansıması.





Mösyö de Quercize, yemek sırasında söylediği her cümleyle aslında bizlere bildiğimiz gerçeği bir kez daha hatırlatıyor. Cartier bir marka değil, bir “Maison”. Türkçede her ne kadar yerini tam bulmasa da yine de bir deneyelim: Cartier bir mücevher evi. Bir an için markayla Maison arasındaki farkı en iyi anladığım ana dönüyorum: Birkaç yıl önce Cartier'nin kişiye özel mücevherlerinin yapıldığı atölyelerini gezme şansına kavuşmuş ve mücevherlerin en son cila ve parlatma işini 27 yıldır yapan bir hanıma, “işiniz biraz rutin, hiç sıkılmıyor musunuz senelerdir?” diye sormuştum.Benim için bileklerimi kesip intihara götürebilecek kadar sıkıcı olan bu işi yapan kişinin cevabı, markaya hayranlığımı bir kez daha perçinledi. “Madam Maison Cartier'nin en özel müşterilerinin takacakları mücevherlerin hepsine en son benim elim dokunuyor ve onların mükemmel şekilde ışıldamasını sağlıyorum, böyle bir iş nasıl sıkıcı olabilir ki?” Cartier'nin “yüksek mücevher” atölyelerinin iki yıldır nefes almadan hazırladığı Bienal koleksiyonunda, görkemli taşların hükümdarlığının altını çiziyor Mösyö de Quercize ve ilave ediyor: “Her taş birbirinden özel ve hepsi de Rus Grand Düşeslerinin zümrütleri, Hint Mihracelerinin yakutları ya da Elizabeth Taylor-Richard Burton aşkının en yeni tanığı pırlantalar kadar ışıltılı ve az bulunur. Ve biz de her detayı bu benzersiz taşların güzelliğini gözler önüne sermek için tasarladık!”





ÖZLEM GÜSAR

SON HABERLER

Dergide Bu Ay

ELLE Kasım Sayısı Çıktı!

ELLE Kasım Sayısı Çıktı!

Kasım sayımızda, kapak kızı Elçin Sangu ile birlikte “Bedenime, Özgürlüğüme, Haklarıma Dokunamazsın” diyoruz.

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.