Tına Brana Park Bravo Kadınını Baştan Yarattı

Milano-İstanbul hattında hazırlanan bu ilk koleksiyonla tanışmaya hazır olun.

ELLE ONLINE ELLE ONLINE 23 Şubat 2013
<#text>Tina Brana'yla Santral İstanbul'da, İstanbul Fashion Week'in fuar alanında buluşuyoruz. Tam zamanında geliyor. Birbirimizi ilk defa gördüğümüz için söyleşiden önce biraz “small talk” yapmamızın, yani havadan sudan konuşmamızın iyi fikir olduğunu düşünüp kimlerin defilelerini gördüğünü soruyorum. Otel odasında bekleyen yığınla iş yüzünden sadece Bahar Korçan'ın defilesini izleyeceğini itiraf ediyor. Arzu Kaprol'u kaçırdığı için üzüldüğünü de. Bu arada, Vanessa Bruno, Isabel Marant ve Lanvin'e hayran olduğunu da öğreniyorum.  Şimdi bu favorileri listesine, Park Bravo'yu da kattığını ekliyor. Brana, marka için hazırladığı ilk koleksiyonla Türk kadınlarının daha çekici, daha romantik görüneceğini vurguluyor.Tüm tasarımlarda çizgisel kalıplar, hafif pileler, geometrik piliseler, ufak ama çarpıcı ayrıntılar dikkat çekiyor.


<#text>
ELLE:
<#text>Park Bravo'yla yollarınız nasıl kesişti?


<#text> Tina Brana: <#text>İtalya'da çalışan bir Türk arkadaşım var. Onun aracılığıyla Park Bravo'nun dışarıdan çalışabilecek bir tasarımcı aradığını öğrendim. Böylece geçen yaz başında görüşme yapmak için İstanbul'a geldim.


<#text>
ELLE:
<#text> İşi aldığınızı öğrendikten sonra ilk ne yaptınız? Sonuçta Türk kadınlarına hitap edecek koleksiyonlar hazırlamanız gerekiyordu.


<#text> T.B.: <#text>Buraya yaptığım ilk seyahatte birkaç önemli alışveriş merkezini ziyaret ettim. Hem Türk hem de yabancı markalarının tümünü gezdim ve biriken izlenimlerim sayesinde bir fikrim oluştu.~


<#text> ELLE: <#text>Park Bravo için tam olarak neler yapıyorsunuz?


<#text> T.B.:<#text> Şubat sonunda mağazalara girecek olan ilkbahar/yaz koleksiyonunu hazırladım. Bu ufak bir koleksiyon. Tüm hazırlıkları, çizim ve kumaş araştırmalarını İtalya'da yaptım. Ardından da tümünü buradaki Park Bravo çalışanlarıyla paylaştım. Daha sonra bu 100 parçalık koleksiyon Türkiye'de üretildi.


<#text>
ELLE
<#text>: İstanbul'a, yani Park Bravo'ya ne sıklıkla geliyorsunuz?


<#text> T.B.: <#text>Genelde ayda bir defa gelip bir hafta kadar kalabiliyorum; ancak bu süre iş programımıza göre de değişebiliyor. Bu ilk koleksiyonun üretim aşamasında daha sık gelip,15 gün kadar kaldığım oldu.


<#text>
ROMANTİK GRAFİK



<#text>
ELLE:
<#text>Koleksiyona başlarken çıkış noktanız neydi, neyi baz aldınız?


<#text> T.B.: <#text>Renklerden yola çıktım. Yani öncelikle bu koleksiyonda olmasını istediğim renklere karar verdim. Renk uyumuna her zaman çok önem veriyorum. Bir koleksiyondaki bütünlüğü sağlayanın, renkler olduğunu düşünüyorum. İlk olarak, kışın hemen bitişine uygun olan parçaları ve tamamen yazlık olanları çalıştım. Mesela Park Bravo'larda ilk olarak göreceğiniz “Romantik Grafik”ismini verdiğim koleksiyonda siyahı, kırık beyazı ve pembemsi bir bejle diğer nötr renkleri tercih ettim.


<#text> Biraz ışık katması için bunlara akuamarin ilave ettim. ~


<#text> ELLE:<#text> Renkten sonra listenizde ikinci sırada ne var?


<#text> T.B.:<#text> Kumaşlar. Müşterilerin bir elbise ya da pantolonu almaya karar verirken en çok kumaşına dikkat ettiklerini biliyorum. Dokunuşu, giydiğinizde size verdiği his... Neyse ki İtalya'daki kumaş fuarlarının çokluğu sayesinde bu konudaki gelişmeleri çok iyi takip edebiliyorum.


<#text>
ELLE:
<#text> Park Bravo'nun aksesuarları da çok seviliyor. Madem renk sizin için en önemli, yeni aksesuarlarda hangi renkleri görmeyi bekleyelim?


<#text> T.B.: <#text>Aksesuarlarda ön plana çıkan renk, akuamarin oldu. Bu, değerli bir taşın ismi de olduğu için malzeme seçiminde de önemli rol oynadı. Onu metal ve siyah parçalarla bir araya getirdim. Bu, aksesuarlara çok romantik bir hava kattı ve aynı zamanda grafik bir dokunuş da kazandırdı.


<#text>

ELLE:
<#text>Hazırladığınız koleksiyonda favori parçanız var mı?


<#text> T.B.: <#text>Akuamarin rengi, eteği piliseli bir elbise var, favorim o. Bu koleksiyonu en iyi temsil eden parçaysa, reklamlarımızdaki siyah detayları olan bej piliseli elbise.


<#text>
ELLE:
<#text> Kendi giyim tarzınız yıllar içinde değişti mi?


<#text> T.B.:<#text> Hayır, bu konuda çok istikrarlı çıktım. Kendim için her zaman kolay, yani karmaşık olmayan ve feminen parçaları tercih ettim. İddialı, göze batan aksesuarları severek kullanıyorum.Özellikle takı ve mücevherde vintage parçalardan hoşlanıyorum. 30'lu yıllara ait dönemiyse çok beğeniyorum. Bu arada, zaten beğendiğim modacılar da bu dönemi severek yeniden yorumluyor.~


<#text> ELLE:<#text> İş için sık sık İstanbul'a geldiğinize göre, kaç bavulla seyahat ediyorsunuz?


<#text> T.B.: <#text>Kesinlikle çok bavulla! Ancak sadece bir tanesi ve her zaman en ufağı benim eşyalarım için oluyor. Geri kalan bavullarda hep “iş” taşıyorum.

Dergide Bu Ay

ELLE Nisan Sayısı Çıktı!

ELLE Nisan Sayısı Çıktı!

Yeni sayımızın kapağında oyuncu Hazar Güçlü var.

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.