Chloe Grace Moretz, karantina döneminde mental sağlığının değişimini ve anksiyetesinin artmasını anlattı. Shape dergisine röportaj veren Moretz, anksiyetesini nasıl kontrol ettiğinin detaylarını anlattı. “Belki anksiyetem olabileceğini düşünüyordum ama karantinadan sonra ‘kesinlikle anksiyetem var’ diye düşündüm. En sakin benliğimde olduğum zamanlar yoğun veya sette olduğum zamanlar oluyor. Evdeki en normal anlarda bile stresli olabiliyorum,” diyen Moretz, “Şimdi sürekli evde olduğum için anksiyetem hep artış gösteriyor. Savaş ya da kaç mekanizmamın çalışmaya başladığı zaman, bu eğilimleri yakalamayı, bunları tanımayı ve bunlara saygı duyduktan sonra sakinleşmenin bana kaldığını öğrendim,” diye ekledi.
Endişelendiğinizde, gergin olduğunuzda veya korktuğunuzda oluşabilen anksiyete, genelde olabilecek veya gelecekteki negatif şeyleri düşünmenize sebep oluyor. Normal bir insan tepkisi olabilen anksiyete, günlük yaşantınızı etkilemeye başladığı zaman mental sağlık problemine dönüşebiliyor.
Anksiyetesi ile mücadele etmek için hissettiklerini algılama çalıştığını söyleyen Moretz, o anda koku ve tat gibi tüm duyularına odaklanmaya çalışıyor. “Nefes egzersizi yapıyorum bu genelde dörde kadar sayarken nefes almak, dörde kadar sayarak nefesi içinizde tutmak ve dörde kadar sayarken nefes vermek ile oluyor,” diyen Moretz, “Hızla gerçekliğe geri dönüş yapıyorum ve ayaklarımın yere basmasını sağlıyorum. Daha sonra bugüne odaklanabiliyorum: ‘Yemekte ne yiyeceğim? Ne okumalıyım’ gibi. Aynı zamanda iyi bir terapistin sizi yönlendirmesinin ve kendinizi fark etmenizi sağlamasının ne kadar faydalı olduğunu anlatamam,” diye ekledi.
Mental sağlık konusunda fitness ve beslenmenin de çok etkili olduğunu fark ettiğini söyleyen Moretz, egzersiz için hafif tempo tercih ettiğini ekledi. “Bazı günler, yapabildiğim tek şey ayağa kalkıp esnemek. Egzersiz yapmayı düşünmem bile yeterli olabiliyor ama oturum 20 dakikalık sessizliği bile tercih edebilirim,” diyen Moretz, karantina döneminde bitkiler ile uğraşmak ve kendi meyve ve sebzelerini yetiştirmek gibi yeni hobiler geliştirdiğini söyledi. Önceden yemek ile dengesiz bir ilişkisi olduğunu söyleyen Moretz, hayatının bir noktasında kalori saydığını ve asla kendini tatmin hissetmediğini ekledi. Şimdi ise bilinçli bir şekilde beslendiğinin altını çizen Moretz, duygularına, isteklerine ve ihtiyaçlarına göre yemek yediğini ekledi. “Öğrendiğim en büyük şeylerden biri bilinçli yemek yemek oldu—istediğini yemek ama bunu mantıklı bir şekilde yapmak,” diyen Moretz, “Artık vücudum için yemek yiyorum ve besin açısından yüksek değerlere sahip yiyecekler tercih ediyorum. Büyük bir akşam veya öğle yemeği yiyeceğimi biliyorsam, diğer öğünlerimde daha az bir miktar tüketiyorum. Bu gerçekten vücuduma çok iyi geliyor,” diye ekledi.