boy gösterdiği bir dönemde; güçlü, kuvvetli, sert kaslı, atletik fizikli olanları görmeyi özlediyseniz Hollywood’un ve ülkemizin genç idollerinden sizin için seksi bir seçki yaptık! #text>
#text>
Jean-Claude Van Damme’ın kaslarına ve uçan tekmelerine hayranlık duyan, Stallone’nin göğüs adalelerinden gözlerini alamayan, Bruce Willis’in enerjik fiziğine aşık olan bir kuşaktan sonra günümüz genç kızlarının böyle güçlü, kuvvetli ve savaşçı erkeklere rastlamakta zorlandığı aşikar. Uzun, ince; hatta kadınsı hatlara sahip androjen erkeklerin öne çıktığı bir çağda yaşıyoruz. Beden konusunda önemli çalışmalara imza atan Fransız filozof Georges Vigarello, “Tüm bunların sebebi aslında kadınlar. Kadın, toplumda farklı rollere bürünüp bir zamanlar erkeğe bahşedilen alanda söz sahibi olup erkekleşirken; erkek iktidarı da güç kaybetti” diyor. Dolayısıyla günümüz kadınları güçlü, savaşçı, kaslı erkeklerin özlemini çekerken; Hollywood hızır gibi yetişiyor ve bizi özlediğimiz genç idollerle tanıştırıyor. #text>
#text>
#text>BİYOLOJİK FARKLILIKLAR ERİL İKTİDARI NASIL BESLİYOR?
#text>
Genel anlamda erkek iktidarına antik çağdan 70’li yıllara kadar nasıl tapınıldığını ve erkek olmanın çeşitli niteliklerle donatıldığını biliyoruz. Öyle ki fiziksel ve cinsel güce sahip olan, otoriter, kahraman, savaşçı ve kaslı erkek imgesi egemenliğini uzun yıllar sürdürdü. Avcı topluluklarında kadınla erkeğin işlerinin ayrılmasına, avlanan ve riske giren erkekle çocuk ve yaşlıların bakımını üstlenen kadın arasındaki işbölümüne dayanıyor bu imge. Temelde bu işbölümünden kaynaklanan, erkeğin tarlada ve fabrikada çalışıp kadının evde erkeğini beklemesinden, kentleşmeyle birlikte mülkün erkeğin eline geçmesinden kaynaklanan cinsiyet ayrımcılığı ve erkek egemenliği, çağlar boyunca devam etti ve ne yazık ki hala da devam ediyor. Bu toplumsal ve kültürel koşullar, Simone de Beauvoir’ın “İkinci Cins”te söz ettiği gibi, erkek cinsiyle kadın cinsi arasında bir tahakküm ilişkisi doğururken; biyolojik farklılıklar da bu tahakkümü doğrulamak için kullanıldı. #text>
#text>
#text>
~ #text>
ERKEĞİN İKTİDAR MÜCADELESİ
Kolektif bir yapıt olan “Bedenin Tarihi”nde Georges Vigarello, toplumsal gelişmelerin erkek iktidarına sekte vurduğunu, özellikle 70’li yıllardan sonra “maço” imajının kan kaybettiğini vurguluyor. Hizmet sektörünün gelişmesi, kadının eğitim görüp ekonomik hayata aktif katılımıyla erkek egemenliğinin sınırlarının daraldığına dikkat çekiyor. Prof. Dr. Serpil Sancar da, “Erkeklik: İmkansız İktidar” adlı çalışmasında; ataerkil toplumlarda erkeklerin omuzlarına binen ağır yüklerden bahsediyor. Sancar, erkeklerden süper nitelikler beklenildiğini; para kazanmak dışında bedensel olarak güçlü, cinsel olarak aktif olmalarının talep edildiğini söylüyor. Erkeklerin iktidarlarını sadece kadınlar üzerinde değil, “kazanan” mertebesine ulaşmak için hemcinslerine karşı da kullandıklarını vurguluyor. #text>
#text>
FEMİNEN ERKEK İSTEMİYORUZ
#text>
Kadınların toplumsal sahnede etkinleşmeleri, erkeğin iktidar alanına talip olmaları ve dolayısıyla “erkekleşmeleri”; buna paralel olarak da erkeğin yeni alışkanlıklar edinmesi, keskin kimlik ayrışmalarını yok ediyor. Ünlü futbolcu David Beckham’ın metroseksüel kimliği takdim ettiği 2000’li yıllar; klasik anlamda güçlü, kaslı, koruyan kollayan erkek kimliğinin irtifa kaybettiği döneme rastlar. Erkeklerin bedenlerine özen göstermeleri, diyet yapmaları, epilasyonla tanışmaları ve kozmetik dünyasının önemli aktörleri haline gelmeleri, bu dönüşümün en belirgin özelliklerinden. Fiziksel değişimin yanı sıra erkeğin mutfakta etkin rol oynaması, gastroseksüel erkeğin doğuşu, ev kadını tanımlamasına ithafen “ev erkeği” kavramının yaygınlaşması (Amerika’da “stay-at-home dads”lerin sayısının iki milyonu geçtiği biliniyor), erkeğin doğum izni almaya başlaması; feminenleşen erkekler çağına selam duruyor. Böyle bir ortamda kaslı, güçlü, atletik vücutlu, sakallı, “gerçek” erkekleri özlüyor ve seksi bir göz banyosu yapmak istiyorsanız; Hollywood’un ve ülkemizin idollerine göz atmayı unutmayın! #text>
#text>
Yazı: SELİN MİLOŞYAN #text>
#text>
#text>Bu yazının orijinali ELLE On The Beach 2013 sayısında yayımlanmıştır.
1/11

2012 yılında People Dergisi’nin ona bahşettiği En Seksi Erkek Munvanını hak ediyor Channing Tatum. Çekici bakışları ve atletik görünüşüyle kadınları peşinden koşturan, Alabama doğumlu 33 yaşındaki yakışıklı aktör, kariyerine model olarak başladı. Halk Düşmanları, G.I. Joe: Kobra’nın Yükselişi filmlerinde boy gösteren Tatum, kendi hayat hikayesinden kesitler taşıyan (oyunculuğa başlamadan önce kulüp dansçılığı yapmış) Magic Mike’daki striptiz şovlarıyla dikkat çekti. Beverly Hills estetik
cerrahlarının kendilerinden en çok istenen ünlü vücut uzuvları sıralamasında, erkeklerde karın kasları dalında, Mark Wahlberg’den sonra ikinci sıraya oturan Channing Tatum’a yeni Bruce Willis gözüyle bakılıyor.
cerrahlarının kendilerinden en çok istenen ünlü vücut uzuvları sıralamasında, erkeklerde karın kasları dalında, Mark Wahlberg’den sonra ikinci sıraya oturan Channing Tatum’a yeni Bruce Willis gözüyle bakılıyor.
2/11

“Muhteşem Yüzyıl”daki Şehzade Mustafa karakteriyle bir kez daha gönüllere taht kuran, aldığı çeşitli ödüllerle oyunculuk performansını kanıtlayan Mehmet Günsür, romantizmle cinsel cazibeyi, sempatiklikle seksiliği çok iyi harmanlıyor. Üç çocuk babası olan ve İtalyan eşiyle mutlu bir evlilik sürdüren Günsür; ayrıca bu kimliğin ona bahşettiği korumacı, güçlü ve kahraman nitelikleriyle de genç idoller arasında olmayı fazlasıyla hak ediyor.
3/11

“Star Trek”le sinema dünyasına adım atan, Thor filminin Avustralyalı oyuncusu 30 yaşındaki Chris Hemsworth yakışıklılığı, karizmatik duruşu ve çekici fiziğiyle kadınların kalbini çoktan fethetmiş durumda. Kaslı kolları ve atletik bedeniyle adeta erkekliğin tarihini yeniden yazan oyuncu, İspanyol model Elsa Pataky’yle evli. “Pamuk Prenses ve Avcı”da avcı rolünde izlediğimiz Chris Hemsworth, dikkat çeken fiziği dışında oyunculuğuyla da fark edildi ve birçok ödüle layık görüldü.
4/11

Best Model olarak hayatımıza giren, Aşk-ı Memnu’daki Behlül karakteriyle kadınlara aldatma hayalleri kurduran, “Kuzey Güney”deki rolüyle oyunculuk performansında doruğa ulaşan Kıvanç Tatlıtuğ, son dönemde verdiği kilolar, kasları ve fit vücuduyla dikkat çekiyor. Boks dersi alan, günde 500 mekik çeken ve sıkı bir diyet programı uygulayarak radikal bir dönüşüm geçiren Kıvanç Tatlıtuğ, tartışılmaz seksapeli, emsalsiz cazibesi ve oyunculuk gücüyle günümüz idollerinin başını çekiyor.
5/11

“Les Misérables”deki rolüyle ilk defa Oscar’a aday gösterilen 45 yaşındaki Avustralyalıoyuncu Hugh Jackman, dünyanın en seksi ve yakışıklı erkekleri arasında gösteriliyor. X-Men filmindeki Wolverine rolüyle sinemada büyük bir çıkış yakalayan Jackman; “Swordfish”, “Van Helsing”, “The Prestige” gibi filmlerle de adından sıkça söz ettirdi. Atletik ve kaslı vücuduyla dikkat çeken 1.89 boyundaki oyuncu, haftanın bir günü dışında her gün kardiyo çalışıyor, ayrıca yoga ve pilates de yaparak kas gelişimini esneklikle destekliyor.
6/11

2006 yılında yayınladığı ilk single çalışması Aşkı Bulamam Ben’le çıkış yapan, “O Ses Türkiye” programının jüri üyelerinden şarkıcı ve besteci Murat Boz, geçtiğimiz yaz Bodrum’da sarkık göbeğiyle görüntülendikten sonra sıkı bir diyete girdi. 10 ay içinde, özel hoca eşliğinde spor yapıp kaslarını kuvvetlendiren genç sanatçı, karbonhidratı azaltarak protein ağırlıklı beslendiğini söylüyor.
7/11

“Başlangıç”, “Uzay Yolu: Nemesis” ve “Warrior” filmleriyle ön plana çıkan 1977 Londra doğumlu İngiliz oyuncu Tom Hardy, dolgun dudakları ve atletik fiziğiyle kadınları kendine hayran bırakmayı başarıyor. Hardy’nin, Batman üçlemesinin son halkası olan “Kara Şövalye Yükseliyor”daki “Bane” rolüne hazırlanmak için kaslarını çokça zorladığını ve adeta fiziksel bir dönüşüm geçirdiğini söyleyebiliriz. “Warrior” filminde de atletik bedeniyle dikkat çeken İngiliz oyuncu; kaslarını güçlendirmek için boks, kickboks ve dans derslerinin yanı sıra protein ağırlıklı bir diyet uyguladı.
8/11

2005 Best Model Of Turkey birincisi, Best Model of The World ikincisi eski manken Burak Özçivit, “Küçük Sırlar”daki Çetin ve özellikle “Muhteşem Yüzyıl”da canlandırdığı Malkoçoğlu rolüyle son dönemde adından çok sık söz ettirmeyi başardı. Kaslı ve fit vücuduyla bir zamanların idollerinden Stallone ve Jean-Claude Van Damme’ı aratmayan 29 yaşındaki oyuncu, yeni yayın döneminde “41” adlı diziyle ekranlara dönecek.
9/11

Yıllar önce “Sex Academy” filmiyle sinema dünyasına giriş yapan 32 yaşındaki Chris Evans, yarı İtalyan yarı İrlandalı bir anneyle Amerikalı bir babanın çocuğu olarak melezliğin avantajını çok iyi taşıyan, yakışıklı ve çekici bir oyuncu. Not Another Teen Movie, Perfect Score (Mükemmel Sonuç) gibi gençlik filmlerinden sonra Cellular (Ölüm Hattı), Gün Işığı ve Fantastik 4: Gümüş Sörfçü’nün Yükselişi, İlk Yenilmez: Kaptan Amerika gibi filmlerle yakışıklılığı dışında oyunculuk gücünü de kanıtlayan Chris Evans, ayrıca Gucci’nin Guilty Intense parfümünün de yüzü oldu.
10/11

Oyunculuğa başlamadan önce profesyonel modellik yapan 31 yaşındaki İbrahim Çelikkol, “Karadağlar”, “Keskin Bıçak” ve “İffet” gibi televizyon dizileriyle adından söz ettirmeyi başardı. “Fetih 1453”te canlandırdığı “Ulubatlı Hasan” rolünde sadece başarılı performansıyla değil; kol kasları ve atletik vücuduyla da dikkat çeken yakışıklı oyuncu, büyük bir hayran kitlesine sahip.
11/11

1979 İzmir doğumlu, Türkiye Windsurf Şampiyonu Bora Kozanoğlu, fit vücudu, karın ve omuz kaslarıyla “gerçek erkek” özlemi çeken kadınları hayal kırıklığına uğratmıyor. Bir zamanlar Eda Taşpınar’la ilişkisiyle gündeme gelen yakışıklı sporcu, en son oyunculuğa da merak sardı ve Merhaba Hayat dizisinde rol aldı.