Ancak Jüpiter Koç burcunda ilerlerken bu pek de kolay olmayabilir. Neyse ki geri hareketine devam ediyor Jüpiter, başka deyişle çok güçlü değil. Zira Koç burcunda ilerlerken egoları, benlik ve liderlik algısını, birinç olma arzusunu iyice öne çıkarmıştı. Retroda biraz güçten düşmüş olan Jüpiter bu kez karşısında Güneş, Venüs ve Merkür’ü buluyor. İster istemez ben demekten vazgeçip biz demek durumunda ve zorunda olacağımız bir ay bizi bekliyor. 9 Ekim’de Koç burcunda gerçekleşecek dolunay bu ortamda kendi istek ve arzularımızın bir kez daha çizerken ben buradayım diyebiliriz. Yine de 23 Ekim’de Güneş’in Venüs ile birlikte Akrep burcuna ilerlemesine ilişkileri, birliktelikleri, ortaklıkları destekleyen bir dönem var. Yanımızda, karşımızda hep birilerini arayabilir, yalnız kalmak istemeyebilir, sosyal olabiliriz. Bu dönem yeni arkadaşlıklar, dostluklar kurmak, yakınlaşmak, ciddi bir ilişkinin adımlarını atmak, sözlenmek, nişanlanmak ve evlenmek için elverişli ve uygun bir ortam sunabilir.
Merkür retrosunun son bulmasıyla hızlanan Merkür hızlı düşünmemizi, pratik çözümler geliştirmemizi, esnek ve çevik hareket etmemizi kolaylaştırabilir. İletişim hızlanabilir, çabuk ve kolay hale gelebilir. Merkür’ün 11 Ekim’de Terazi’ye ilerlemesiyle ilişkilerde anlaşma ve uzlaşma kolaylaşabilir, politik becerilerimizi ortaya koymak kolaylaşabilir.
23 Ekim sonrasında ise Mars’ın egemen olduğu Akrep döneminde ilerliyoruz. Güneş’in Venüs’le birlikte bu burca ilerlemesiyle Venüsyen Terazi’nin ılıman, pozitif ortamı yerini Marsiyen Akrep’in derinliklerine, sorgularına bırakabilir. İlişkilerde bunu güçlü bir biçimde hissedebiliriz. Biraz daha negatif ve sorgulayıcı olabiliriz. Akrep Güneş’i yüzeysellikten hoşlanmayabilir, derin tutku, istek ve arzularımızı tetikleyebilir. Yönetici gezegen Mars İkizler’de hafifliği ortadan kaldırabilir.
25 Ekim’de yılın ikinci Güneş tutulması gerçekleşiyor. Bu tutulma Venüs ile kavuşum halinde bir tutulma, dolayısıyla sevgiyi öne çıkarabilir. Ancak Akrep burcunda bu beklenen, aranan, tanıdık bir sevgiden öte dönüşüm getiren, alışılagelmedik, derin tutkulu bir sevgi olabilir. Tutulma güney yönlü, dolayısıyla tutulmanın başlattığı yeni süreç biraz daha inişli çıkışlı olacak gibi görünüyor. Akrep burcu aradığı mükemmel dünyayı yakalamak üzere başkaları için kendini tüketen, hatta gerekirse yok eden bir burç. Dolayısıyla bu tutulmada maddi ve manevi kaynaklarımızı en yakınımızdan başlayarak etrafımızdakiler için tüketmeye ve hatta yok etmeye kendimizi hazır hissedebiliriz.
28 Ekim’de Jüpiter geri hareketini sürdürürken yeniden Balık burcuna geçiyor ve 21 Aralık’a kadar bu burçta ilerleyecek. Bu kısa Jüpiter Balık dönemi bizi hayallerimize yeniden götüren bizi onlarla buluşturan bir dönem olabilir ve mucizevi hissiyatla ayaklarımızı bir süreliğine yerden kesebilir. 30 Ekim’de ise Mars retrosu başlıyor, Mars’ın yavaş ilerleyeceği bu dönemde adımları daha yavaş atmak gerekebilir, özellikle eğitim öğretim gerektiren konularda zorlanabiliriz.
