

~ #text>


~İşte bu inanılmaz kadının sanatını Arts Decoratifs müzesindeki sergide 31 Ocak tarihine kadar gezebilirsiniz. Kaçırmayın! Les Arts Decoratifs: 107, Rue st Honore 75001 Paris (Pazartesi dışında her gün akşam 6'ya, Perşembeleri 9'a kadar açık.)Tarih kokan bu romantik şehirde, parklarda yürüyüş yapın, Arts Decoratifs müzesinin hemen yanındaki Tuileries bahçesinde yürüyüş yaptıktan sonra Angelina'da bir tatlı yiyebilirsiniz. Biraz yürüyüş ve ardından, bir sergi gezmek ve sonra bir cafe'de ısınmak ne güzel! Paris, moda merkezi olduğuna göre ve hepimiz de alışverişi sevdiğimize göre, ikinci önerim Sonia Rykiel for H&M koleksyonuna bir göz atmanız. Paris'in en parizyen markası Sonia Rykiel, yeni koleksiyonunu şaşalı bir partiyle Grand Palais'de tanıttı. Gösterişin artık üzerimde sıfır etkisi olduğu için, ne kadar beğenmesem de hakkını vermeliyim ki, parayı veren düdüğü çalar: Dört buçuk milyon Euro gibi bir para harcayıp Grand Palais'nin içini panayıra çevrilmişler. Fazlasıyla klişe geldi bana: Parıldayan bir mini Eyfel Kulesi eşliğinde, büyük arabalarda koleksiyonu tanıtan mankenler popo salladılar. Ne de olsa genç, güzel ve neşeliyiz! Rusya'nın ödüllü “Majorette” ekibi gösteriyi açtı, #text>
~Liliy Cole'unda aralarında bulunduğu ünlü ve ünsüz mankenler, geçidin bir parçası oldu. Ama durun bir dakika; bazı kızların bacaklarında selülit mi var? Dükkanlara ilk çıkan koleksiyon iç çamaşırı oldu, ikinci partideyse şubat ayında kazak koleksiyonu çıkacak. Sonia'yi sevenlere duyurulur, her şey kapış kapış gidiyor. H&M yorar adamı! O yüzden önerim La Duree'de bir macaron'la enerji toplamanız. Paris'te yapabileceğiniz o kadar çok şey var ki! Benim en sevdiğim şeylerden biri sinemaya gitmek. Forum des Halles'in içinde bulunan UGC sinemasında son çıkan filmleri yakalayabilirsiniz, tabii ki tatlı popcorn eşliğinde. Delicatessen ve Amelie'nin ünlü yönetmeni Jean Pierre Jeunet'nin yeni filmi,"Mics macs a tirelarigot"yu izleyebilirsiniz. Hikaye kısaca şöyle: 70'lerde Fas çölünde bir patlama sonucu Bazil adında bir çocuğun babası ölür. 30 sene sonra Bazil kafasına bir kurşun yer ve yine de hayatta kalır. İşinden olur ve kendini sokakta bulur, paçavracılar ona kucak açar (Remington, Calculette, Fracasse, Placard, La Môme Caoutchouc, Petit Pierre,Tambouille). Bir gün, tesadüfen başına bu kadar talihsizliğe sebep olan silah markasının logosunu tanır ve arkadaşlarıyla beraber ona kötülük yapanlara savaş açmaya karar verir. Bundan sonrasında inanılmaz maceralar başlar! Heyecanlı, güzel bir yıl dilerim... #text>